12 Ağustos 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 8

12 Ağustos 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER vecd içinde bulundukları bir anda cereyan etti. Avukatlık stajını yap- makta olan Hukuk mezunu genç bir kız, Adliye binasından ayrılmak ü- zere koridorlardan geçerken bu grupun saldırısına uğradı. Modaya uygun bir yazlık elbise giyiniş plan genç stajyer, korkudan neredeyse bayılacaktı. Çevrede pek kimse bu- lunmadığından gazeteci grupuna sı- gınan gençkiz, polislerin de yardı- mıyla, güçlükle kurtarıldı ve oradan uzaklaştırıldı. Bu sırada nurcular, aynı sloganları koro halinde tek- rarlıyorlardı: "— Bize ilim değil, amel lâzım!." Temellere dinamit Geride bıraktığımız hafta, dini gös- teriler yönünden o kadar bere- ketli geçti ki, Perşembe günü, AP- yi destekleyen bir İstanbul gazete- sinde tek sütun üzerine verilen bir haber, pek az kimsenin dikkatini çekti. Gerçi aynı gazete, bu olayı, ertesi gün, meşrebine uygun biçim- de, gereği gibi değerlendirdi ama, yine de üzerinde duran olmadı. Olayın hikâyesi şudur: Kocatepe semtinin sakinleri, geç- tiğimiz hafta Çarşamba günü göz- lerini, derinden gelen gürültülerle açtılar. Herkes, büyük bir kaza ol- duğunu sanıyordu. Devrim Diyanet Sitesinin bulunduğu yerden kalın toz tabakalarının kalktığım gülen- ler, heyecan ve korkuyla oraya ko- şuştular. Fakat, olay yerini gayet sakin buldular. Ne çöken bir bina, ne de parçalanan bir kimse vardı. Patlamalar durmuş, toz bulutları An- kara üzerinde gözden kaybolmuştu. Korkulacak bir şey olmadığını gö- ren meraklılar, bu defa da patla- manın sebebini öğrenmek istediler Biraz sonra gördüler ki, ortada herhangi bir kaza yoktur ve Dev- rim Diyanet Sitesinin daha önceleri atılmış temelleri dinamitlenmekte- dir. Derneğin yöneticileri, eski pro- jeyi beğenmedikleri için, bu proje ye göre atılmış ve milyonlarca üre harcanmış temelleri odinamitliyor- lardı. Bunun yerine yeni proje- ye göre başka temel atılacaktı. Çün kü, Derneğin başındaki şahıslara ve birtakım basına göre, eski projeyle kurulacak cami "kabuklu salyango- za benziyordu ve türk-islâm mima- risine aykırıydı. Halbuki yeni cami "tam bir islâm mabedi olacak, mi- nareleri göğe uzanacak, şerefeleri Allah a avuç açacak”"tı. Ayrıca, ancak bu cami sayesindedir ki, "yüzbin müminin duası Tanrıya ulaşabile- ekti. Eski temellerin dinamitlenmesi bazı çevrelerce bu şekilde yorumla- nırken, caminin ve sitenin eski pro- jJesini yapan Mimar Vedat Dalokay da işe müdahale etti ve "şehir için- de ruhsatsız dinamit patlatıldığı, i- mardan ve Mimarlar Odasından ge- rekli onay alınmadığı" gerekçesiyle ilgililere başvurdu. Temellerin dina- mitlenmesi bitmiş olduğundan, baş- lanılan iş bu itiraz üzerine bırakıldı ve Dernek yöneticileri, gerekli işlem- lerin tamamlanmasına kadar, çalış- maları tehir ettiler. Bu olayda önemli olan, temellerin dinamitlenmesinden çok bazı çevre- lerin "devrim" kelimesine ve dev- rimcilere karşı tutumlarının, bu ve sileyle bir kere daha açıklık kazan- mış olmasıdır. Onlara göre, dinamit- lenen temeller değil, "devrim" keli- mesiyle kastedilen 27 Mayıstır. Bütün bu olaylardan çıkan so- nuç şudur ki, devr-i Süleymanda devrimlere, devrimci (kuruluşların temellerine daha, çok dinamitler konulacaktır. Ancak, bilindiği gibi, dinamit çok tehlikeli bir maddedir ve bazen, kullananları da havaya u- çurduğunu çocuklar bile bilmekte- dirler. AKİS Hükümet Asmalar budayayım! parlâmentonun yaz tatiline girme- si sonucu, haberden yana iyice züğürtleşen ve sıkıntı çeken gazete- ciler, geçtiğimiz haftanın içinde bir- gün, Başbakan Süleyman Demirelin Konyaya, temel atma törenlerine gideceğini öğrenince derin bir "oh" çektiler: En azından bir haftalık ha- ber, yorum, fıkra ve dedikodu, "çan- tada keklik" demekti. Kurt gazete- cilerin hemen hepsi, bu fikri payla- şıyor ve tereddütler karşısmda, "— Müsaade buyurun da biz de konumuzu bu kadarcık bilelim." diyorlardı. Olayları yakından izlemedikleri için bu görüşü başlangıçta müba- lâğa sayanlar, aradan bir gün bile geçmeden, yanılmış olduklarını an- ladılar. Olaylar gazetecileri haklı çıkarmış, gazete sütunları ve radyo haber bültenleri, her türlü "Demi- rel"li haberlerle dolup taşmaya baş- lamıştı. Konya gezisinin devam et- tiği iki gün ve hemen peşinden baş- layan Bursa seferi, beklenenden de "velüd" çıkmış, gazete yöneticileri, haberleri ulaştıran taşra muhabirle- rine, "Kısa kesin, birader!" şeklin- de çıkışır olmuşlardı. Gazete yöneticileri kadar okuyu- cular ve radyo dinleyicileri de iyice sıkılmağa (o başlamışlardı. Aslına bakılırsa gazeteciler de, Demirel temel atma gezisinde Kamuoyuna uyku hapı kampanyası 12 Ağustos 1967

Bu sayıdan diğer sayfalar: