AKİS Türkiyenin çeşitli bölgelerinde o ve kesimlerinde Halk gönüllüleri ola- rak faaliyete geçeceklerdir. Bu son safha gerçekleştirilirse, artık, Tür* kiyeyi sadece Bülent Ecevit ve 10 -15 arkadaşı değil, 20 - 30 bin kişiye ulaşan bilinçli bir kadro, sistemli şekilde taramağa başlıyacaktır. Bu kadro sadece particilik yapmıyacak, köy ve yurt sorunlarının çözümünde köylüye, vatandaşa pratik rehberlik yapmaya; okul, su, yol, sağlık hiz- metleri ve kooperatifçilik gibi ko- nularda yardımcı olmaya çalışacak- tır. Köy kalkınma kampları kuru- larak, gönüllü rehberler buralarda çalışacaklardır. Bu tip çalışmadan güdülen amaç, projede şöyle açık- lanmıştır; "Amaç, türk köyüne Barış gönül- lüleri ile giren unsurların yerini A nayasacı, halkçı, Ortanın Solu ülkü- sünün temsilcileri olan, ulusçu genç- lik ve kadın liderlerimizin almasıdır. Ancak bu düşünce ve yöntemle türk yurdu ve türk köylüsü yabancı etki- lerden, onun öz çocukları tarafından kurtarılır ” Ve ilk seminer proje tasvip gördü ve derhal uygu- lama hazırlıklarına girişildi. Baş- ta Genel Sekreter Ecevit olmak üze- re, Merkez Yönetim Kurulu ile Genç- lik ye Kadın kolları, derhal faaliye- te geçtiler. İlk pilot merkez olarak Bursa seçildi. Bursada düzenlene- cek olan seminere Bolu, Sakarya, “Kocaeli, Tekirdağ. Kırklareli, Edir- kkale, Balıkesir, Kütahya, rılacak gençler ve kadınlar katıla- caklardı. Dr. İbrahim Öktem ve Gençlik Kollarının böyle büyük bir atılışı çoktandır özleyen Genel Başkanı Erkin Topkaya, Bursadaki çalışma- ları organize ettiler. eçen haftanın sonunda Cumar- tesi günü Bursada Tayyare Sinema- sında büyük denemenin ilk etabı, 47 genç ve 21 kadından müteşekkil 68 seminerci ile başladı. İlkokul veya ortaokul tahsilli olan seminerciler, halk arasından geliyorlardı; arzulu ve heyecanlı idiler. Seminerin ilk konuşmasını CHP Genel Sekreter .Yardımcısı İbrahim Öktem yaptı. Türkiyede particilik çalışmalarında bir zihniyet değişik liğine ve yeni bir hamleye zorun- luluk olduğunu ifade eden Öktem, Ortanın Solu politikası ile yarının yöneticilerini yetiştirmek üzere, Bi- rinci Bölge Seminerinin düzenlen- 12 Ağustos 1967 diğini bildirdi. Öktemden sonra Hayrettin Uysal, seminerin amacını ve kapsamım açıkladı. Bu sırada salona, büyük alkış ve tezahürat a- rasında Genel Sekreter Ecevitin gir- diği görüldü. Ecevit, yaptığı konuş- mada, Türkiyenin muhtelif bölgele- rinde bu çeşit seminerlerin düzen- leneceğini, bu seminerlerin Türki- yenin isteklerine uygun yeni politi- kacı kadrosu için okul yerine ge- çeceğini ifade etti. "— Demokrasi, devrimciliğe, re- formculuğa engel değildir. Tersine, YURTTA OLUP BİTENLER halkı aldatanlara meydanı boş bı- rakmış olur. Halk, bütün sosyal ve ekonomik meseleleri anlar. Mesele, halka bunları anlatabilmektedir. Demokratik önderlik, ne kütlenin ardında körükörüne sürüklenmek- tir, ne de kütleyi kendi ardında kö- rükörüne sürüklemeye ( kalkışmak- tır. Nasıl, ticarette müşteri daima haklı ise, siyasette de halk daima haklıdır. Halk bazen kendi çıkarla- rını göremiyorsa, bunları göreme- mekte haklı veya mazur olduğu yönler vardır.." Ecevit ve Topkaya halkın desteği, reformcular için en büyük güçtür. Yeter ki, halkla an- laşmaya varılsın, halk ikna edilsin" diyen Ecevit, bu yolda Halk gönül- lülerine şu öğütleri verdi: — Ortanın Solunda bir CHPyi halka tanıtmada en büyük hizmeti yapacak olan bu kadronun, bilgili olduğu kadar, halkla kaynaşmış hal- de bulunması da gereklidir. Halktan uzak politikacı ve önder, ne kadar bilgili olursa olsun, ha İka yaranı olamaz; hattâ zararlı sayılır. Çünkü, Bursa toplantısında Genç liderler yetişiyor Ecevit, konuşmasının sonunda, Türkiyenin bugünkü ortamında de- mokrasiye inanmış, devrimci, re- formcu önderlere büyük ihtiyaç bu- lunduğunu ifade etti ve toplantıya katılanlardan, kendilerini bu önder- liğe hazırlamalarını istedi. Ele alınan konular Beş gün devam eden seminerde konuşmacılar, seçilen temel ko- nularda bilgi verdiler. İkinci gün konuşan Prof. Besim Üstünel, Tür- kiyenin kalkınma sorunlarını ve bu 11