YURTTA OLUP BİTENLER İkinci beş yıllık plâna göre tesis edilecek bu fonlar için gerekli transferin 2.8 milyarı bütçeden, 44 milyarı da dış kredilerden yapıla- caktır. Toplamı 7.2 milyar lirayı bu- lacak olan bu fonların ne şekilde kullanılacağı ise "Yetki Tasarısın- da tesbit edilmiştir. Hükümet tasa- rısında rastlanmayan, buna karşılık, komisyonlar tarafından konulan bir hükme göre özel sektör, bu fon- lardan milli bankalar, kamu kuru- mu niteliğindeki meslek kuruluşla- sında özel ihtisas ve kabiliyet ge- rektiren Maliye, Ticaret, Sanayi, U- laştırma, Bayındırlık ve Tarım Ba- kanlıkları müsteşar, müsteşar mu- avini, daire başkam, daire başkan muavini, genel müdür ve genel mü- dür muavini görevlerine, meslek kıdemi ve müktesep maaş derecesi hakkında aranılan şartlar dikkate alınmaksızın atanmalar yapılabilir." "Memleketin yüksek menfaatleri" Bir süredenberi müsteşarlık, genel müdürlük veya buna benzer yük- Başbakan Demirci ve Plâncılar Kuşa dönen bir teşkilât rı, bunların birlikleri ve kooperatif- ler aracılığıyla yararlanabilecektir. Yetki Tasarısındaki bir madde, eğer yorumlar doğru çıkarsa, -ki çıkması da kuvvetle muhtemeldir-, AP iktidarı ile eski DP'li "dayı"lar arasında bir süredenberi çıkan sür- tüşmeleri giderebilecek mahiyette- dir. Böylece, Demirel iktidarı, bir taşla iki kuş vurmanın yeni bir ör- neğini vermiş olacaktır. Taşandaki 7. madde şöyledir: "Kalkınma plânının uygulanma- sek makamlar için Demirelin başı- nın etini yiyen eski bazı DP koda- manları, bu maddeye dayanılarak, münasip koltuklara kolaylıkla ge- tirilebileceklerdir. Bunun bir baş- ka anlamı da, tasarıda sayılan Ba- kanlık yüksek memurları arasında pek yakında büyük bir temizliğin başlıyacağıdır. Böylece Demirel, bir yandan, kendisi için tehlikeli olan DP'lilerin ağzına bir parmak bal ça- lıp onlarla barışırken, bir taraftan a bazı Bakanlıklarda beğenmediği AKİS yöneticileri kolayca saf dışı ede- bilecektir. Tabii gerekçe, "memleke- tin yüksek menfaatleri", "plânın ek- siksiz ve zamanında uygulanması” olacaktır. Türkiyedeki oson ekonomik ve politik kaosu yakından izleyen göz- lemcilere göre bütün bu tedbirler, AP İktidarının beceriksizliklerini örtemeyecek ve girilen dar boğaz- dan kolayca çıkılamıyacaktır. Çün- kü, getirilen tasan ile devletin yatı- rımları büyük çapta aksayacaktır. Devletin özel sektöre aktanlan ve, adı ne olursa olsun, bir "hibe" ö- zelliği taşıyan paralan, bir daha devlet kasasına güç dönecek ve bel- ki de hiç dönmeyecektir. Ayrıca, ha- zır devlet para verirken kendi ana sermayesini tehlikeye atmamayı dü- şünebilecek kadar akıllı olan özel sektörün, Plânda tesbit edilen yatı- rımları da gerçekleşmiyecektir. Pa- ra sahipleri, kendi paralarıyla yatı- rım yapmaktansa, devletin açacağı kredilerden istifade yoluna gidecek- ler, kendi paralarını da, gayrimen- kule yatıracaklardır. Böylece Türki- yede, yeni bir spekülasyon devri başlayacaktır. Ayrıca, çıkacak kanun, iş adam- larına yurt dışında da yatırım yap- ma, hakkım tanıyacağına göre, fon- lardan yararlanan kimselerin ille de Türkiyede yanan ya pbazlannmı bek- lemek büy Bunun so- nunda GEZE. çilek durumun içindense, değil tasarıyı hazırlayan- lar, rüfailer bile çıkamıyacaktır. Demirel İktidarını bu derece a- kıl-dışı ve Türkiye (o gerçekleriyle yüzdeyüz çelişki (ohalinde bulunan tedbirlere iten sebeplerin başında, şüphesiz, biraz da idari mekanizma- da beliren tereddütler gelmektedir. Örneğin, geçmiş devirdeki olaylar sebebiyle gözleri açılan bazı yüksek dereceli memurlar, kolaylıkla şifahi emirler kabul etmemekte ve mutla- ka yazılı emir istemektedirler. Bu ise, suyun başında bulunanların is- lerini güçleştirmektedir. Bu yüzden ise İktidar, siyasi kayıplara uğra- maktadır. Halbuki bundan sonra böyle olmıyacak, geniş yetkilere ka- vuşan Hükümet, istediğini a bilecektir. Anlatılan örneğe uyg bir olay, telekomünikasyon ihalesi sırasında cereyan etmiş ve bazı yüksek dereceli memurlar, yapıl- mak istenen kanun-dışı işlere karış- mak istemedikleri için iş, uzun süre sürüncemede kalmıştır. Başbakan Süleyman Demirel, geçtiğimiz hafta 22 Temmuz 1967