YURTTA OLUP BİTENLER Doğan Erden Tvde bir öncü den daima aynı yerde asılı imiş gi- bi duran üç elektronik uyduyu ve- rici şebekesi olarak dünyanın etrafı- na ve 40 kilometre yükseldiğe yer- leştirmenin | hazırlığı | ilerlemiştir. Bu sistem gerçekleştirilir ve yerdeki vericilere ihtiyaç kalmadan uydular- dan doğrudandoğruya odalardaki a- lıcılara yayın yapılırsa -ki yapıla- caktır-, dünya yepyeni, biz türkler için ise çin yazısı kadar acayip prob- lemlerle (o karşıkarşıya okalacaktır. Örneğin Sovyetler veya erikalı- lar, böyle bir sistemle, karşı blok ülkelerindeki bütün evlere ulaşabi - lecek propoganda yayını yapabile- ceklerdir. Amerikadakiler veya rus- lar, bu propaganda yayınlarına iti- bar etmeyebilirler. Onların izleyebi- > çok sayıda milli istasyon var- r. Ama televizyon şebekesini kur- ii veya genişletmemiş olan az gelişmiş ülkeler, böyle bir propagan- da savaşında tam anlamıyla silâhsız kalacaklardır. Televizyon alıcısına sahip bulunan, fakat milli televiz- yon yayınından yararlanamayan 'az gelişmiş bir ülkenin halkı, pro- paganda dahi olsa, odasındaki ek- randa belirecek görüntülerin cazibe- aruz; ama bunu, yalnız parası olanışşinden kurtulamıyacaktır. Nitekim alacağı bir şey haline getirmek is- temiyoruz" dedi. Televizyon Program ve Yayın Dairesi Başkanı Semih Tuğrul ise, sorumluluğuna katıldığı bu büyü teşebbüs hakkın pahalı bir o- yuncak" deyimini İollandı. dikkatli olunmazsa amacın sağlanamıyacağı- nı ifade etti. Treni de kaçırmamalı İhtiyat, iyi bir şeydir. Yalnız, tatla Heri götürülürse muhafazakârlık haline gelir ve zararlı olur. Yirmi yıldır televizyon seyreden dünya, rerikli televizyona a bilgin- ler ve teknisye XXI. yüzyılda üç buutlu GİYİN Bekle rileceğini haber vermektedirler. Ka- ranlıkta gören televizyon kamerala- rı geliştirilmiştir. Glasgow Üniversi- tesinde öğrenciler, odalarındaki ail- emin ekranından dersini dinledik- leri hocalarına, aynı televizyon ciha- zı aracılığıyla soru sorabilmektedir- ler. (Buluşlar birbirini izlemekte, Türkiye için büyük yenilik sayıla- bilecek sistemler Batıda demode ol- maktadır. Suni uydular verici ola- rak kullanılarak, bütün dünyayı kapsıyacak televizyon yayını için çalışılmaktadır. Bu alanda hayret verici gelişmeler sağlanmıştır. Dün- ya ile aynı süratte dönen ve bu yüz- 10 u durum Türkiyede, daha doğru- dan doğruya alıcıya yönelen uzay yayınları obaşlamadan ortaya çık- mıştır. AKİS Dünya, televizyon çağma çoktan girmiştir. Bu vakıayı kabul, etme- mek, çağın gereklerine uymamak, daha da geri kalmaya peşinen razı olmak demekt Tartışmalar İleri ülkelerde dahi televizyonu ten- kit edenler vardır. Televizyonun oturan, kolaylığa alışmış, tembel topluluklar yarattığı ifade edilmek- tedir. Buna karşılık, o televizyonu savunanlar, vaktiyle, yazının ica- dında da, "Bu yeni imkân, bunu öğ- renecek ve tatbik edecek olanları ruhen tembel yapacaktır" diye iti- razlar yükseldiğini o hatırlatmakta- dırlar. ikâye bir yana, televizyonun o- lumlu etkileri inkâr edilemez. Tele- vizyon özellikle az gelişmiş ülkeler- de eğitimde başarıyla kullanılabil- mektedir. İtalyan Televizyonunda, özellikle az gelişmiş Güney İtalyaya yöneltilen, yetişkinlerin eğitimi ile bir zaman geç değildir"- adlı prog- ram sayesinde başarılı sonuçlar a- lınmıştır. İtalyada 1951'de 5,5 mil- yon olan okuma-yazma bilmeyen sayısının 1960'da 2 milyona düşürü- lebilmesinde televizyonun rolü bü- yük olmuştur. Yeni bağımsızlığına kavuşmuş bir Afrika ülkesinin yöne- ticisi, televizyonun eğitimsel değe- ri hakkında şöyle konuşmuştur: Televizyon başında bekleyen Ankaralı bir aile Elleraya giderken... 22 Temmuz 1967