Cilt: XXXIX Yıl: 14 Sayı: 683 SAHİBİ VE BAŞYAZARI : Adetin Toker YAZI İŞLERİNDEN SORUMLU GENEL YAYIN MÜDÜRÜ: Kurtul Altuğ MÜESSESE MÜDÜRÜ: Tacettin Tezer BU SAYIDA YAZI KURULU İÇ HABERLER KISMI. Teoman Erel, Yılmaz Gümüşbaş — MA- GAZİM KISMI: Jale Candan, Tüli Sezgin, Hüseyin Korkmazel. — İNE Nijat Özö da: T. Kemal — İKTİSAT? Meh, met Tuğrul. İstihbarat Tel: 10 73 82 KAPAK KOMPOZİSYONU : K.YA KAPAK BASKISI: Rüzgârlı Matbaa FOTOĞRAF: T.H.A. — Dinçer Olcay KLİŞE: Doğan Klişe ABONE ŞARTLARI : 3 aylık (12 nüsha) 12.50 lira 6 aylık (25 nüsha) 25.00 lira Il senelik (o (52 nüsha) 50.00 lira Geçmiş sayılar 250 kuruştur. İLAN ŞARTLARI : Santimi 20 lira 3 renkli arka kapak 3000 lira AKİS Basın Ahlâk Yasasına uymayı taahhüt etmiştir. DİZİLDİĞİ YER : Rüzgârlı Matbaa BASILDIĞI YER : Hürriyet Matbaası — Ankara BASILDIĞI TARİH : AKİS arr AKTÜUALİTE DERGİSİ RÜZGÂRLI SOK. No : 15 ANKARA-TEL: 11 89 92 P. K. 582 Kendi Aramızda AKİS'in bu haftaki kapak konusu olarak "Televizyon" seçilmiş bu- lunmaktadır. Türkiyede televizyon meselesi, yılan hikâyesini andı- rır bir geçmişe sahiptir. Birinci beş yıllık plânda televizyon konusu ele alınmış, fakat zamansız olduğu ifade edilmişti. İkinci beş yıllık plânda ise bu konu, âdeta bir oldubittiye getirilmiştir. Bunun' içindir ki, İkinci beş yıllık plânın Meclisten geçmesinden sonra T.R.1'de ya- pılan Tv çalışmalarına büyük hız verilmiştir. Anlaşılan odur ki, 1968 yılı Ankaralılara tatlı sürpizle gelecek ve pek çok Ankaralı - eğer im- kânları hee televizyon seyretmeğe başlıyacaktır. onun özellikle eğitim yönünden büyük faydası ka gerçektir. Plâncılarımızın televizyona - şimdilik kaydiyle - t dem meleri, "ayranı yok içmeğe, tahtıravanla gider gezmeğe" Sözüne çek uyan bir gerekçeye dayandığı için, belki de çok tarafta toplayacaktır. a, öre geri sayılan Afrika lerin bile televizyon yayın- larının yapıldığı dikkate alınırsa, bizde de alanda, karınca kaderin- ce birşeyler yapmak zorunluğu ortaya çile, Nitekim İkinci beş yıllık plâna giren televizyon konusuyla ilgili kısım, biraz da bu zorunluğun eseri olsa gerektir. Televizyon ile ilgili bilgiyi, AKİS sayfalarında enine boyuna ve çe- şitli cepheleriyle okuyacaksınız. Benim burada işaret etmek istediğim husus şudur: Televizyon yayınının 1968 yılı başında başlıyacağı haberi duyulur duyulmaz, tıpkı oto-montaj sanayiinde olduğu gibi, televizyon cihazı sanayiinde de yeni yeni dolaplar hazırlanmağa mein bile. Çeşitli firmalar, meseleye büyük ölçüde el atmışlar ve hattâ cihaz ima- line bile giriştiklerini yaymağa başlamışlardır. Oysa, televizyon ciha- zının bizde, bugün ancak şu parçaları yapılabilmektedir: Plâstik ve ma- deni çerçevesi, yani maskı, şasisi, oparlörü, transformatörü. Geriye kalan kısımlarım şimdilik bizde yapmanın İmkânı olmadığını ilgililer ifade etmektedirler. Ancak seri imalâta geçildiği takdirde, televizyon cihazının "Tüner" adı verilen kanal seçicisi, çıkış transformatörü ve deflection unit kısımları yapılabilecektir. Televizyon cihazının en önem- li kısmı olan ekranı ise mutlaka dışardan ithal edilecektir ki, takribi fiyatı 35 ile 70 dolar arasındadır ılan odur ki, Tündyedi televizyon cihazı imaline geçilince yedek parça meselesi ortaya çıkacak, yeni yeni montaj fabrikaları ku- rulacak ve tıpkı kamyon meselesinde olduğu gibi, 1500-2000 lira ile dışardan temini mümkün olan cihaz, türk halkının eline 4000 - 5000 li- raya geçebilecektir. Aradaki fahiş fark ise, bilinen şekilde, montajcının cebine girecektir İşte, asıl üzerinde durulması gereken husus budur ve dileğim, A.P. İktidarının, "zengini daha zengin, fakiri daha fakir" yapma politika- sının hiç değilse Televizyon konusunda işlememesi ve Televizyonun bir “hoşça vakit geçirirken eğitme" aracı olarak türk halkının hizmetine girmesidir. Saygılarımla