28 Ağustos 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 8

28 Ağustos 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER tini sarfetmektedir. Fakat tefe elin sakladığı şimdiye kadar görülmemiştir. Türklerle temas eden her yabancı, en basitinden en aydınına hemen bütün türklerin amerikanlar hakkında hiç, iyi şey söylemediklerini kolaylıkla farke- debilir. Amerikan dostluğu Türkiyede prim yapan bir davranış olmaktan çık- mıştır ve handikap haline gelmiştir. Bir milletin tamamı böyle bir ruh ha- içinde tutmak ne kaabil o- e bunu denemenin akıllıca bir tarafı kalır. Yunanistan sola kayacak, Makarios Kıbrısı komünist yapacak diye düşü- nenler (o Türkiyede milletin nabzının nasıl attığına gayet dikkatli ve isabet- li bir teşhis koymak o zorundadırlar. Aksi halde en kısa zamanda bakarlar ki, horoz şekerinin kendi ellerinde ka- lan kısmı o sopadan ibarettir. Türk- ler ağırbaşlı, fakat kararlı ve azimli kimselerdir. Bizim Türkiyede inancı- mız, yumuşak atın çiftesinin pek ol- duğudur. Çifte atmak istemeyen atı niçin illâ buna mecbur etmeli? Hele, ne kadar makbul sayılırsa sayılsın nihayet eşek olan bir Kıbrıs Eşeği i- çin... Kıbrıs "Gohome!" Bu haftanın ortasında bir gün An- karada, General Porter adını ta- şıyan bir amerikan generali kendi a- merikalılarına u bizim siyasileri- miz Türkiyedeki havayı Washington'a tamamile yanlış aksettirmişler" dedi. General Porter bu sözleri söylediği za- man Türkiyenin Genel Kurmay Baş- kanı Orgeneral Cevdet Sunay ile dra- matik bir konuşma yapmıştı. Aynı es- nada Amerikanın casusluk teşkilâtı o- lan C.LA.'min adanılan, oamerikan çevrelerinden (o sızan haberlere (göre Türkiyede bir anket yapmakla meşgul- düler : İnönü istifa ederse Türkiyede Hükümet Başkanı kim olur? C.I.A'nin adamları Kıbrıs konusunda İnönünün redde mecbur kaldığı teklifleri kabul edebilecek oObir kimsenin Türkiyede Hükümet Başkam olamayacağı netice sine varmakta hiç bir güçlük çekme- diler. General Porter'in sözleri de ay- nı inancın bir başka tarzdaki ifadesiy- di. Zira amerikan generali Orgeneral Sunayın ağzından, Türkiyenin sağlam kuvwvetlerinin en önemlisi olan Ordu- nun fikrini öğrenmiş bulunuyordu. General Porter Türkiyenin ve türk- lerin yabancısı olmayan bir akıllı a- AKİS/8 General Porter ve Orgeneral Sunay Askerler aynı dili konuşurlar merikan askeridir. | Türkiyede görev görmüş ve çok türk dost edinmiş, memleketimizi iyi tanımıştır. General Porter bu haftanın başında Ankara- ya, türkleri Kıbrıs konusundaki yeni amerikan tekliflerini kabule ikna için bizzat (Başkan Johnson tarafından gönderilmiştir. Bu yeni amerikan tek- lifleri hakkında bilinen husus, bun- ların Başkan Johnson'un rötuşundan geçmiş olduğudur. Bunun dışında Cum- huriyet Hükümeti hiç bir haber sızdır- mamış, türk umumi efkârı adından bu kadar çok bahsedilen ne "Acheson Plânı" hakkında bir şey öğrenebilmiş- tir. ne de bu plânın gördüğü son re- vizyonun mahiyeti hakkında bir bilgi sahibi olmuştur, öğrenilen o sadece. Cumhuriyet Hükümetinin tepkisinden ibaret kalmıştır. Acheson'un ilk ve kendi şahsiyetinin (o izlerini taşıyan teklifleri karsısında bunların bir mü- zakere için temel olabileceği tezini sa- vunan Türkiye, sonradan avni isim al- tında Johnson'un sansüründen geçe- rek gelen teklifleri hiç iyi karşılama- dığını (o saklamamıstır. o Acheson'un teklifleri Makarios tarafından "müza- kerelere temel dahi olamaz" diye red- dedilince Amerika başka hava çalma- ya başlamıştır ve bu havayı İnönünün asla ve asla kabul etmeyeceğini öğren- diğinde Türkiyede İnönü istifa ederse onun yerine kimin gelebileceğinin a- raktırmasın a girişmiştir. Halbuki, eğer İnönü. Kıbrıs konusunda Türkiyeye verileni az bulursa onu Türkiyenin 30 milyon nüfusundan geri kalan 29 mil- yon 999 bin 999 kişi de tam manasıy- la destekliyor demektir ve hiç kimse onun yerini almayacak mânasına gel- mektedir. Zira 30 milyon türk içinde İnönü, itidali ve hazmı en fazla olan türktür. Eğer o bir teklife "hayır" di- yorsa, o Türkiye için mutlaka hayır demektir. Türkleri ikna için gelen Ge- neral Porter Orgeneral Sunayla ve başka bazı çevrelerle temas ettikten sonra bunu anlamakta hiç bir güçlük çekmedi ve Washington'a ilk rapo- runda "durumun hiç de söylenildiği gi- bi olmadığı'nı belirtti. Atinada başka hava Ankarada bu hadiselerin cereyan et- tiği sırada, yani haftanın tam or- tasında Atinada Amerika başka bir gayretin peşindeydi. Johnson'un ora- daki Büyük Elçisi oHenry Labrouisse yunan liderleriyle görüşüyor ve onla- ra da Amerikanın Kıbrıs işine bir ke- sin hal çaresi bulunması için ne ka- dar kararlı ve arzulu olduğunu söy- lüyordu. Ancak Atinada kurnaz ram- lar saf amerikanlara mükemmel bir vuzak hazırlamışlardı. Sanki Papand- u ayrı .Grivas ayrı ve Makarios ay- rı 1 fikir sahibiydiler. Makarios en aşı- rı rolü oynuyor, Grivas azimli bir ba- tı taraftan, ama Enosisin yılmaz mü- cahidi gibi görünüyor Papandreu ise bir itidal unsuru tavrı takınıyordu. Makarios türklere "üs bile kiralamak

Bu sayıdan diğer sayfalar: