28 Ağustos 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 5

28 Ağustos 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

diğer bir kısım ise, başarı ihtimallerini zayıf (o görerek, açık veya kapalı bir surette tenkitlerde bulunuyorlardı. Zaman, birincileri haklı çıkardı. Nitekim Türkiye İş Bankası, daha kuruluşu takip eden yıllar zarfında mü- him merhaleler katetmiş, Cumhuriyet Türkiyesinin oen büyük ticari bankası haline gelmişti. Bu, aynı zamanda türk hususi sektörünün, memlekette ilk önemli başarısı demekti. Başlangıçta gerek sermayesi, mevduatı ve plasman- ları, gerekse şubelerinin hacmi ve iş kapasitesi, bugünkü- ne nazaran ancak mütevazı denebilecek rakamlarla ifade edilen Türkiye İş Bankasının, kuruluşu takip eden yıllar zarfında, bir çığ gibi büyüdüğünü, ticari ve sınai haya- tımıza mühim ölçüde yardım ettikten başka, önemli ya- tırımları ile memlekette çeşitli sanayi kollarının teessü- sünde ve halkımızın tasarruf mevduatının toplanmasın- da başlıca âmil olduğunu görüyoruz. Diğer taraftan hizmetlerini gündengüne artıran | İş Bankasının sosyal ve kültürel alandaki faaliyet ve basa- nlarını, şüphesiz ki, gene memleket hesabına memnuni- yetle ve iftiharla kaydetmek gerekir" dedi i a boylu gözlüklü adam, işaret parma- ğını Mil sakallı gence doğru uzatarak, kısık bir il konu — m emeli. sana rol verebilirim.." Sakallı genç hiç oralı olmadı, sadece : "— Biliyorsunuz, önümüzde mahalli seçimler | var. Bizim Bakan da hayli yakışıklı adam. Eğer seçilemezse, ona da rol vermeyi düşünüyor musunuz?" cevabını verdi. Oda bir anda kahkahalara boğuldu Gözlüklü, kısık sesli adam bir süre düşündü. Zira soru çok çetindi. Bir du, vermem demek de... Nihayet o, italyanlara has aldırmazlıkla elini hava- da şöyle bir salladı ve gülerek : "— Daha birkaç dakika önce kendisine böyle bir tek- lifte bulundum" dedi Olay, haftanın ortalarında Çarşamba sabahı Turizm ve Tanıtma Bakanlığının geniş toplantı salonunda geçti. Kısa boylu, kısık sesli adam, dünyanın sayılı büyük film prodüktörlerinden Dino de Lorentisten başkası değildi ve yaptığı bir basın toplantısında bol keseden rol dağı- tıyordu. Lorentis, Fatih Sultan Mehmetin İstanbulu fethi ile ilgili bir film çevirmek üzere Türkiyede bulunmaktadır. Resmi çevrelerle gerekli temasları yapmış ve bu konuda bir de anlaşma imzalamıştır. Ancak Loremtis'i üzen bir husus vardır: basın kendisini pek tutmamakta ve çevi- receği filmin © aleyhine pasajlarla dolu (olduğu ileri sürülmekted İşte ünlü lerin Çarşamba günki basın top- lantısı, konunun daha çok bu yönü ile ilgili oldu, orentis, İstanbulun Fethim anlatacak filmin, ken- disinin Türkiye ile olan münasebetlerinde sadece ilk adımı teşkil edeceğini, daha sonra ise, Türkiyede televizyon faaliyetlerinin nüvesi olan büyük stüdyolar kurmak is- tekliği anlattı ve: — Senaryo hazırlanırken bizans değil, Türkiye görü- şünü kabül ediyorum. Ayrıca Türk resmi makamlarının ve ordusunun da yardımlarım sağladım. Bütün bunlar- dan sonra Türkiye aleyhinde bir kurdelâ hazırlamama imkân var mı?" dedi. Türk Basınının kendisine yardım- cı olmasını istedi. Lorentis bu film için 10 milyon dolar ayırmıştır. Bu- nun 5 milyon dolan - 50 milyon Türk lirası - Türkiyede sarfedilecek, büyük bir bizans maketi hazırlanacaktır. Prodüktör, başrollerde Antony Ouinn, Kirk Douglas, Ava Gardner ve Prenses Süreyyayı oynatmayı (o düşün- mektedir. Adalet Yüksek Adalet Divanı tarafından mah- küm edilmiş olan eski DP lilerden hasta olanlar meş- ruten tahliye edilecekler, kanuni şartlan haiz bulunan- lar ise serbest bırakılacaklardır. Kararın uygulanması için gerekli işlemlerin 29 Ekime kadar tamamlanması ilgili dairelere bildirilmiş bulun- maktadır. Yeni bir af niteliği taşımayan ve doğrudan doğ- ruya kanuni haklardan istifadeyi tazammun eden bu ka- rar. Ceza Muhakemeleri usül Kanununun 309, maddesine uyularak alınmıştır. Maddede şöyle denilmektedir: "Akıl hastalığına tutulan mahkümlar hakkında hürriyeti bağ- layıcı cezanın infazı, iyileştikten sonraya bırakılır. Diğer bir hastalıkta dahi hürriyeti' bağlayıcı cezanın infazı hayat için kafi bir tehlike teşkil ediyorsa, bu hastalıkta dahi aynı hüküm tatbik olunur." Durumları, kanunun bu hükmüne uygun olan mah- kümlar, ilgili makamlara birer dilekçe ile müracaat e- decekler ve tam teşkilâtlı bir hastahaneden alacakları rapordan sonra meşruten tahliye edileceklerdir. . Bir süre önce tahliye edilen ve sonra tekrâr Kayseri Cezaevi- ne alman Celâl Bayar için de durum aynıdır. Ayrıca, hasta olmamakla beraber, kanunun "meşruten tahliye" hakkından Yassı Ada mahkümları d. takdirde, tahliyeleri içtin gerekli işlem yapılacaktır. tanıdığı olan Halen Kayseri, Ankara Merkez ve Toptaşı Cezaev- lerinde 65, Ankara Numune Hastahanesinde de 1 siyasi mahküm vardır. Bu 66 siyasi mahkümdan yüzde 80'inin hasta olduğu tesbit edilmiş bulunmaktadır. AKİS/5

Bu sayıdan diğer sayfalar: