gil aynı zamanda Kuzey Vietnamlı- ların yeni ve beklenilmeyen tutumlar almaktan kaçınmadıklarını göstermesi nd da, Maddox olayının a- merikan idarecilerini güç bir durum da b e hiç şüphe yoktur. Baş- kan J ve yardımcıları, bir ke- re paçasını ” kaptırdığı bu badireden Amerikayı, büyük bir savaşa sürükle- meden kurtarmak taraflısıdırlar. Fa- kat Vietnamda ölen çocuklarının her- gün biraz daha çoğaldığını gören ame rikalılar, Vietnam hikâyesinin şu, ya da bu şekilde, fakat biran önce biti- rilmesini istemektedirler. o Goldwater ve benzerlerine göre, bunun tek yolu, kuwet tehdidini sonuna kadar kullan mak, gerekirse büyük bir savaşı bile gö ze almaktır. Başkan Johnson'ın göze almak istemediği bu yol, hiç şüphesiz, insanlığı birdenbire yeni bir dünya sa- vaşının kucağına atacak (türdendir. Fakat bunun karşısındaki yol da, ya- ni Amerikanın De Gaulle'ün telkinle- rine uyarak Vietnamın tarafsızlaştırıl- masını kabul etmesi yolu da, aslında akla yakın olmakla beraber, amerikan amuoyunda bir dış politika bozgunu olarak yankılanacaktır. Birleşik Amerika Vietnamda zaten sonu şüpheli bir savaşa girmiştir. E- ger sağduyu hakim olursa, bu savaş kuzey ve güney Vietnamlıların barış- çı bir çözüm üzerinde anlaşmalarıyla sona erecektir. Bunun için de, her iki tarafın inattan vazgeçmeleri ve ılımlı avranmaları gerekmektedir. Durum böyleyken Kuzey Vietnamlıların şim- di işi bir de amerikan savaş gemile- rine saldıracak kadar ileri götürmele- ri, kendi bindikleri dalı kesmekten başka nl gelemez. Çü Ameri- ka, uzun yılların verdiği hayâl kırık- riannan sonra, askeri alanda ken disine meydan okunmasına dayanamaz. Bu bakımdan, uyuyan devi uyandır- maktan sakınmak lâzımdır. B. Milletler İflâsa doğru 1 Temmuzda başladığı dünya turun- dan geçen haftanın sonlarında New York'a dönen Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri U Thant, hava ala- nında etrafını çevreleyen gazetecilerle konuşurken pek iyimser görünmüyor- du. Evet, bu dünya turu sırasında ko- nuştuğu bütün-liderler Birleşmiş Mil- letlerin etkili bir kurum olarak geliş- mesine ve kuwetlendirilmesine taraf tar görünmüşlerdi ama, iş paraya da yanınca, Sovyetler Birliği ile Fransa kesenin ağzını açmaya hiç mi hiç ni- yetli değillerdi. Bilindiği gibi, Genel Sekreter U Thant, dünya turuna, bütün ileri gelen liderlerle buluşup onlarla dünya ve Birleşmiş Milletler sorunlarını tartış- mak üzere çıkmıştı. Önce Londra, Pa- ris, Cenevre ve Kahireye uğramış, o- radan vatanı Birmanyaya geçmiş, dö- nüştede Moskovaya uğramıştı. Paris ve Moskova da yaptığı görüşmelerin ba- şında Birleşmiş Milletlerin mali duru mu geliyordu. Birleşmiş Milletler yet- kililerinin açıkladığına bakılırsa, Sov yetler Birliğinin teşkilâta 65 milyon do- lara Lİ borcu vardı. Bunların 52 milyonu, Kongo ve Ortadoğudaki Bir- leşmiş Milletler harekâtına katılma payıydı. Fakat Moskova bu payı öde- memekte ısrar ediyordu. Sovyet ida- recilerine göre, bu parayı harekâta kim sebep olduysa o ödemeliydi. Bu görüş uygulanacak olursa Kongoda- ki -masrafları Belçikanın, Ortadoğuda- ki masrafları da İngiltere, Fransa ve İsrailin ödemesi gerekecekti. Aynı kilde Fransa da Birleşmiş Milletler harekâtının masraflarından kendine düşen payı şimdiye kadar ödemiş de- gildi. Moskovada kaldığı süre içinde, U Thant Sovyet idarecilerine bu konu- da ne söylediyse hiçbir sonuç alama- dı. Bunun üzerine Genel Sekreter bir de telvizyon konuşması yaparak Sov- yet halkına dert anlatmaya çalıştı. Moskovadan ayrılmadan bir gece ön- ce, televizyona çıktı ve eğer teşkilât iflâstan kurtarılmak isteniyorsa Sov- yetlerin borçlarını ödemesi gerektiğini söyledi. Fakat bu televizyon konuşma sının fazla bir etkisi' olacağı sanılma- malıdır, çünkü U Thant aynı yolu ön- ceki yıl da denemiş ve hiçbir sonuç a- lamamıştı. Birleşmiş Milletlerin mali durumu- nun 10 Kasımda başlayacak Genel Ku rul toplantısında büyük tartışmalara yol açacağı anlaşılmaktadır. Söylenen- lere bakılırsa ( Birleşik Amerika, bu toplantı sırasında, Birleşmiş Milletler maddesi uyarınca, borçları iki yıllık aidat miktarını a- şan üye ülkelerin oy haklarının elle- rinden alınmasını isteyecektir. An- cak, Andlaşmanın aynı maddesi, borç larını niçin zamanında ödemedikleri- ni, haklı sebeplere dayanarak Genel Kurula tatmin edici bir açıklamada bulunmaları halinde üye ülkeleri bir kereye mahsus olarak bu cezaya çarp- tırılmaktan kurtarmaktadır. Moskova- nın bu yolu izleyerek borcunu kontro- lu dışında olan sebapler yüzünden ö- demediği ileri sürüp sürmeyeceği he- nüz belli değildir. Muhakkak olan bir- şey varsa, Sovyetler Birliği, Genel Ku DÜNYADA OLUP BİTENLER rulda Kongo ve Ortadoğu harekâtının gayrimeşru olduğunu iddia ederek, bu gibi konularda tek yetkilinini Güvenlik Meclisi olduğunu ileri sürecektir. Bi- lindiği gibi, Konsey Güvenlik Mecli- sinde bütün önemli kararlar vetoya ta- bidir ve Sovyetler Birliği de, veto hak- kına sahip beş devletten biridir. AKİS/21