İŞALEMİ Bankalar Tatbikat Pankaların çeşitli (o sektörlere kredi vermelerini tanzim eden usullerin aksaklığı, huzursuzluklara (o sebebiyet vermektedir. Bunlardan bir tanesi bizzat banka- lar kanununun tatbikatından ileri gel- mektedir. 23 Haziran 1958 tarihinde Büyük Millet Meclisince kabul edilip, 2 Tem- muz 1958 de Resmi Gazetede ilân edi- len 7129 sayılı kanunun 50 inci madde- si, Bankaların ticaret maksadıyla gay- rimenkul alım satımı ile meşgul olamı- yacaklarını veya gayri menkul ipoteği mukabilinde kredi açamıyacaklarını belirtmektedir. AKİS/18 Maddenin ikinci bendinde gayet mahdut hallerde Bankaların teminat mektupları karşılığında gayrimenkul ipoteği kabul edebilecekleri obelirtil- mektedir. Üçüncü bendde, Bankaların gayri- menkul ipoteği karşılığında her ne su- retle olursa olsun müşterilerine kredi temini maksadıyla başka bankalara teminat mektubu vermelerinin yasak edildiği açıklanmaktadır. Maddenin dördüncü bendine gelin- ce -asıl mesele işte bu bendden çık- maktadır - bu bendde, bankaların ban- ka kredilerini tanzim komitesince alı- nan kararlara uygun olarak Banka- cılık muamelelerini tedvir etmek üze- re muhtaç bulundukları miktar ve ge- nişliğin üstünde her hangi bir suret- te gayrimenkul iktisap edemiyecekleri gibi gayrimenkul inşaat ve ticareti ile uğraşan iştirakler kuramıyacakları ve bu maksatla kurulmuş teşekküllere ka- tılamıyacakları ve kredi açamıyacak- ları belirtilmektedir. Bu bend, maliyeciler (o tarafından gayet dar bir şekilde tefsir edilmekte sine varılmaktadır. yukarıdan itibaren okunuşundan an- laşılacağı gibi kanun koyucunun gaye- sinin bankalarca mevduatın gayri - menkule kapatılmasına mani olmak maksadını taşıdığı meydandadır. Nitekim dördüncü bendde, banka- ların gayrimenkul inşaat ve ticareti ile meşgul olan iştirakler kuramıyacakla- rı ve bu maksatla kurulmuş teşekkül- lere kredi açamıyacakları belirtilmek- tedir. Mâna murad olundukta.. imdi bendin bütün yukarıdan beri ifade ettiği omânayı bir tarafa bı- inşaatile fi malara kredi açamazlar neticesini çıkar karmanın haklı tarafı olmasa gerektir. Kaldı ki, bendde kullanılan "te- şekkül" kelimesi de kanun koyucunun ticaret sektörünü kastetdiği mânasını çıkarmayı önlemektedir. Gerçekten sözlük mânası dar şekilde ele alındığı zaman, belki teşekkül ke- limesinden emlâk alım satımı ve inşa- atı yapan firmaların kastedildiğini dü- şünmek mümkündür. Ama şimdiye ka- dar özel sektöre mensup firmalardan teşekkül diye bahsedilmediği düşünü- lecek olursa, kanun koyucunun bura- da söz konusu etmek istediği hususun özel sektör olmadığı kolaylıkla anla- şılmaktadır. Nitekim, bu işin tatbikat- çısı durumundaki bütün bankalar bu görüşle birleşmektedirler. Fakat Mali- ye Bakanlığı görüşünü değiştirme- mektedir. İş bununla da kalmamakta- dır. Tescilinde çeşitli işlerle meşgul o- lacağını belirten fakat bu arada gay- rimenkul alım satımı cümlesini de ilâ- ve eden ama gerçekte bambaşka işler- le uğraşan bir firmanın da bankalardan kredi almasına imkân kalmamaktadır. Bu suretle çeşitli sektörlerin eşit şartlarla çalışmaları imkânı ortadan kalkmaktadır. Bir başka eşitsizlik Bi diğer eşitsizlik yaratan husus ise, işletme kredisi vermek mi