7 Ağustos 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

7 Ağustos 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

yanı sıra, eş dost işlerinin takibi için bakanlıkların eşiğini aşındıran (omil- letvekilleri seçim bölgelerine, sayfiye şehirlerine dağılacaklar re kanlıkları ile ilgili işlere eğilme fırsa tını bulabileceklerdi. Ancak günler - haftalar geçti ve doğrusu Hükümet dahi ülmedi Genç bakanlar her fırsatta İstanbul EN tutarak enerjilerini, boğazın a da Marmaranın serin Oo sularında denizi kulaçlıyarak harcamayı ter- cih ettiler. Adeta milletvekili ve se- natör arkadaşları ile birlikte onlar da tatile girmişlerdir. Tabii bu açıktan açığa yapılamamakta, ufak tefek iş- ler bahane edilerek birkaç günlüğüne İstanbula kaçılmaktadır. Fakat bu arada bir türlü anlaşılamıyan husus bakanların neden sadece İstanbuldaki konferans, seminer ve toplantılara il- tifat e ettikleridir. Gerçi bu arada Lebit Yurdoğlu ya da Ecevit gibi gerçekten bakanlık ları ile ilgili iş seyahatlerine o çıkan- lar mevcuttur ama bunlar sadece di- gerlerine göre birkaç istisnadan iba- rettir. Üstelik bu gevşeme diğer memur lara da sirayet etmiş gibi ogörünmek- tedir. Başsız kalan personel bir elde kahve fincanı, diğer elde sigara tatlı bir rehavet içinde yaz tatilleri ( için rogram hazırlamaktadırlar. Nitekim haftanın başlarında Salı günü, kız- gın güneşin Başkent binalarını alev, alev yaktığı bir saatte Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı koridorlarında dolaşan bir AKİS ekibi aralık kapı- ların ardında çalışan pek az memur görebilmniştir. Bu, Bakan Hüdai Ora- n makamında bulunduğu bir saatte ve odasından birkaç metre ötede gö- rülen manzaradır. Yumurta küfesi ve menzil yeri ve Tabii Kaynaklar Bakan- lığı personeli için çizilmiş olan bu bulundukları üstü bir çalışmayı gerektirecek (o ka- dar çoktur. Kıbrıs meselesi oHüküme ti uzun bir süre meşgul etmiş ve bu sebeple bakanlar çok defa kendi ba- kanlıklarını ilgilendiren işlerle ye- teri kadar alâkalanamamışlardır. Dış politikada karşılaşılan buhranın bir diğer sonucu da iç bünyede sırf bu se beple doğan aksaklıklardır ki bunla- rın başında piyasada bir süredir ken dini hissettirmekte olan (durgunluk Kulağa Küpe Acemi Operatör Şinasi Osma Cumhurbaşkanın- dan ileriyi gören, pısırık ol- mayan, becerikli ve cesur bir hükümet istiyor. Tabii üstadın dil altından söylemek istediği şu: OBu hükümeti de benden başkası kuramaz ya.. Türkiyede, Şinasi Osma ik- tidarı! Osma, arkadan ilave de edi- yor: "Zira, göbeğimizi kendi- miz kesmeliyiz!" İşte orada dur, arkadaş. Gö beğimizin kesilmesini senin e- line vermek! oOAllah yazdıysa bozsun... Marul göbeği ile millet göbeğini acaba biraz birbirine karıştırmıyor musun ? gelmektedir. Bir yandan silâhlı bir ça tışma korkusu öte yandan da İstan- buldaki rum iş adamlarının paraları nı piyasadan çekmeleri Şubat ayından bu yana ekonomide bir daralma mey dana getirmiştir. Gerçi (o tedavüldeki para şimdiye kadar görülmemiş mik- Hüdai Oral Pabuç eskiten YURTTA OLUP BİTENLER tarda yüksektir ama, iş adamları bu parayı likidite olarak elde tutmak- ta ve yatırım yapmaktan çekinmek- tedirler. Ancak özellikle muhalefet o çevre pl bu durgunluğu, bir iktisadi kriz için belirli bir takım kriterlerden faydalanmaktadırlar. o Bunların enf- lâsyon delili olarak ileri sürdükleri başlıca dayanak tedavüldeki para mik tarıdır. Ama bu arada unutulan hu- sus enflasyon için emisyona, namalarının da inzimam etmesi ge- rektiğidir. Böyle büyük çapta bir fi- yat yüksekliği ise bahis konusu değil- dir. Bir diğer iddia da Türk ekonomi- sinin bir kriz içinde (bulunduğudur. Oysa kriz çok daha uzun bir devre- ye ihtiyaç gösteren ve bütün sektör- lerde m nitelikte olmak gere ir. Tür ugün kriz niteliğinde had safi vi ekonomik (o durgun- luktan bahsedilmeğe imkân yoktur. Müstahsilin elinde para bittiği, © ve banka mevduatlarının çekildiği battan Temmuza kadar olan aylar - her yıl - ekonomide bir durgunluk devresidir. Ama bu yıl dış politikada ki menfi gelişmeler bu durgunluğu da ha çok hissedilir hale getirmiştir. Ger çi bir krizden bahsetmek yersiz ve za- mansızdır ama ekonomideki normalin üstünde (o denilebilecek (o durgunluğu inkâr etmeye de imkân yoktur. Mali ye Bakanlığı ve Plânlama Teşkilâtı nın elele çalışmasıyla, birkaç gün ön- ce bu durgunluğu gidermek üzere çe- şitli tedbirler alınmıştır. e Şimdi Mali ye Bakanı Melene düşen iş, tedbirle- rin sonucunu yakından izlemek ve bu sonuçlara, göre dozu (o ayarlamaktır. Herhalde Melen bu sebeple diğer ka- bine arkadaşları gibi sık sık İstanbula kaçamak Oo yapamıyacaktır. Hükümetin üzerinde önemle dur ması gereken, bir diğer mesele de ih- racatımızı tehdit eden tehlikedir. Türkiyenin Ortak Pazara üyeliği bü- tün üye devletlerce onaylandığı hal- de Italyan Parlâmentosu konuyu he- nüz görüşmeğe başlamamıştır o bile... Oysa bu formalitenin tamamlanması Türkiye için hayatı bir önem taşı- maktadır. Zira diğer üye devletler ihracat yaparken geniş ölçüde indirimin dışında bırakılacak ve em- sali mallara göre fiyattan bir hayli yüksek olacaktır. Bu ise yaş meyve ve tütün ihracatımız için ağır o bir darbedir. Türkiyenin tütün konusun AKİS/13

Bu sayıdan diğer sayfalar: