RADYO TRT. Pilâv ve zerde "Türkiye Radyo ve Televizyon oOKu- rumu enel Müdürlüğü henüz kurulmuş olmasına rağmen gerek rad yolar içinde gerekse radyolar dışında sabırsızlık gösterenlerin Oo sayısı (o bir hayli yüksektir. Radyolar içinde o sa- bırsızlık gösterenlerin ileri sürdükleri sebeplerin başında maaşlar (ogelmek- bi, radyolarımızda çalışan memurların büyük bir çoğunluğu gülünç odene- cek ücretlerle çalışmaktadırlar. OÜc- retlerin bu kadar az oluşu radyo ida releri içinde işlerin çeşitli (o şekillerde aksamasına sebep olmuş, oelemanla- rın yetişmesini önlemiş, gerçekten de gerli kimselerin radyolarımızdan uzak kalmasına yol açmıştır. Ancak, bu işe gönül vermiş bir-iki kişinin devamlı- lığına engel olamamıştır. Bu durum, idari ve teknik elemanlarla program elemanları için zorluk yaratıyordu. Hele sekreter, daktilo gibi kimselerin aldıkları maaşlar lise korkunç derece- de azdı. İşte bu sebepten ötürü, radyo larda çalışan memurlar arasındaki sabırsızlık gün geçtikçe artıyordu. T. R.T. kurulalı iki ay olmuştu oama, daha ortada, maaşların T. R. T. men suplarına hiç olmazsa biraz geçinebi- lir bir gelir sağlayacak duruma gel- mesine dair bir belirti yoktu. Radyo içindeki elemanlar arasın- da görülen sabırsızlığın bir başka se- bebi de, radyo idarelerinin ve oprog- ram düzeninin henüz gerçek radyo- culuğa yakışır bir seviyeye çıktığını gösteren bir işarete rastlanmamasıy- dı. Radyolar, o çeşitli (oOimkânsızlıklar içinde kıvranmışlar, çeşitli (o kuralları hiçe saymak zorunda kalmışlar ove belli bir düzene ayak uydurmadan bu güne kadar gelmişlerdi. İşin bu dere- ce karışık olması, atılan adımların bir bilgiye veya görgüye dayanması- nın imkânsızlığı karşısında üzülen ve üzülmekten başka bir şey yapa- mayan bir - iki radyocu elbette mev cuttu. İşte bu gibi kimseler de radyo- ların belli bir düzene gireceğini gös- teren bir işarete henüz rastlamadık- ları için sabırsızlanıyorlardı. Radyoların dışında olup da sabır- sızlananların başında dinleyicilerin bulunduğunu sanmak okadar bir tahmin yapılamaz. Fakat hafta da burada belirtildiği gibi, leyici T. R. T. 'nin farkına ancak prog ramlarda bir gelişme olduğu zaman varacak, kendisine hizmet edildiğini sezdiği zaman T. R T. diye bir kuru- luşun çalıştığını anlayacaktır. e Dinle- yici, radyolar Türkiyenin her yanın- dan dinlenebilir bir duruma getiril- diği zaman T. R. T. nin kudreti hak- kında doğru bir yargıya (o varabilecek- tir. Bu sebeple, dinleyicinin sabırsız lığının doğrudan doğruya T.R.T. ile il- gili olduğunu sanmak yanlıştır. o Din- leyicinin sabırsızlığını, yıllardan o beri ihmâl edilen radyoculuğumuzun dert lerinin sebep olduğu bir endişe olarak kabul etmek gerekir. Öteki sabırsızlar Revo dışında sabırsızlık ogösterenle- rin en başında radyo eleştiricileri gelmektedir. Bazı eleştiriciler, "T.R.T. kurulalı iki ay oldu, programlarda he- nüz bir gelişme yoktur. Radyoların idari çalışmalarında bir düzelme gö- rülmemiştir. Herşey eskisi gibi devam etmektedir" demektedirler. Bazılarıy sa, daha müsamahakâr davranmakta, zamanın henüz erken olduğunu söy- lemekte, beklemenin faydaları üstün de durmaktadırlar. Bütün bu sabırsızlığın yersiz o ol- duğuna şüphe yoktur. Yıllardan beri beklenen T. R. T. gerçi I Mayıs 1964 tarihinde yürürlüğe giren bir kanun la çalışmaya başlamıştır ama, bugün radyolarımızı yöneten kurallar, dü ünce ve elemanlar hep eskidir. Ye nilerinin değil iki ay sonra, altı ay sonra dahi gelmesini beklemek büyük bir haksızlıktır. T.R.T. 'nin başında yeni olarak bir genel omüdürle, bi de yönetim kurulu vardır. T.R.T.'nin bütün yenilikleri, dinleyiciye de bü tün faydaları getirecek olan (gene kuralları ve yolları bu yönetim ku rulu sağlayacaktır. Bugün bu yöne tim kurulu, kendisinden beklenen ye nilikleri en iyi şekilde getirebilmek i çin devamlı bir faaliyet içindedir. A ma, bu demek değildir ki, söz konusu faaliyetin sonuçları muhakkak başa rılı olacaktır. Hayır! Bu, fazla iyim serlik olur. Bugün için ortada, T.R.T 'nin en iyi şekilde kurulabilmesi için elle tutulur bir faaliyet (mevcuttur. Bu faaliyetin başarılı olup olmıyacağı nı ise ancak zaman gösterecektir. Şim dilik, küçümsenmemesi gereken hu sus, yıllardan beri gülünç Oo denecek bir maaşla elinden geleni yapmağa a lışmış olan radyo memurlarının, ken dilerini bu işe verdikleri için bütün güçlüklere rağmen radyoyu terket meyen birkaç kişinin, radyodan bir iki iyi program bekleyen dinleyicinin sabırsızlığıdır. Bunu küçümsememek de fayda vardır. (AKİS — 1038) AKİS/29