Sanayi Sanayicilerin derdi Şanayiin çeşiti ihtiyaçlarını karşıla- mak m memleketin üç büyük nk, İstanbul, Ankara ve İzmirde kurulmuş olan sanayi odala- rı birleşerek, geçen hafta içinde An- karaya geldiler ve Başba nla | ilgili Bakanlara sunulmak üzere hazırladık- ları raporu -frenkçe tabiri ile memo- randumu- ilgililere sundular. Rapor, genel görünüşü ile bir bedbinliğin ifa- desi olmaktaydı. Sanayiciler çeşitli dertlerini kısaca dile getirirken, 4 Temmuz Cumartesi günü ilanı beklenen kotalarda yapıl- ması gerekli değişikliklere geniş şe- kilde işaret etmekteydiler Onbeş yıllık bir perspekli içinde, beşer yıllık kalkınma plânı ve birer yılık uygulama programı yapılmasına rağmen, sanayiin (o hızlı gelişmesini şart kılacak gerekli ortamın bir tür- lü meydana gelemediğine temas eden sanayiciler, âmme sektörü ile iş âlemi arasında yurdun hayati derecede muh- taç olduğu itimat atmosferinin kuru- lamadığına, koordinasyonun tesis edi- lemediğine ve imkânlarla ihtiyaçların âyârlanamadığına parmak basıyorlar- dı. Bu halin kendilerini çok üzdüğüne, sanayi sektörü olarak şaşkına döndük- lerine, yıllık imalât plânı, müstakar maliyet programlan yapamaz olduk- larına işaret eden sanayiciler, asıl in- sanın tüylerini ürperten sözü yekten söyleyiverdiler: o "Değil yatırım fikri, işletmeye devam heves ve arzusu bile kalmamıştır. İŞ ALEMİ Sanayicilere göre, evvelâ o ölçüsüz ve dağınık mercilerden emirler veril- mekte, arkasından Ön istişaresiz ve sürpriz halinde iç ve dış ticari, müna- sebetleri perişan hale koyan değişik- likler yapılmakta, tedbir diye alınan kararlar gayelere ve olaylara uyma- makta, ekonomik bünyeye faydalı ted- birler ağırlık, zararlı olanlar ise, sü- rat yüzünden spekülatörlerin işine ya- ramaktadır. Özel sektör temsilcileri, kalkınmanın ana dayanaklarından bi- ri olan sanayiin, bu muazzam itihsal gücünün, yüzbinlerce işçisiyle keşme- keşten kurtarılması zamanı geldiği- ni ileri sürmektedirler. Sanayiin bu- gün himaye istemekten Oo vazgeçtiği, kendisini her gün çelmeleyen tasarı- lardan şikâyetçi ve bezgin hale geldi- gi, himayeden önce köstekleyici kai- de ve formalitelerin tek tek değil, bü- tün olarak bir kalemde kaldırılması mi belirtilmekte, bu feci ortam- mak için,sanayie vergi ve kredi rejimi gibi çok lüzumlu konula- rın bir tarafa bırakılarak aceleliği do- layısıyla dış ticaret rejimindeki kös- tekleyici hususların ortadan kaldırıl- ması istenmektedir. Anlaşılamayan husus Bina göre sanayiin ithal ihtiyaçları yılık ve tam olarak verilmelidir, hattâ hazırlanmakta olan ve 4 Tem- muzda ilânı gereken rejime 1965 de içine alacak şekilde 18 aylık -ne iyim- serlik, yârabbim!.- bir ömür tanına- bilir. Gerekire, istihlâk maddelerinin birçoğu ile yatırım mallarının bir kıs- mı muayyen bir süre listeden kaldı- AKİS/18 (AKİS — 1036) rılabilir. Zira mevcut sanayii endişe- siz, rantabl ve tam kapasiteyle çalış- tıramazken istihlâk maddelerine im- kân ayırmanın âlemi olmasa gerektir. Peşinat ve teminata gelince, her şey- den önce, sanayiin zaruri maddelerine peşinat ve teminat yüklemenin inan- dırıcı sebebi olmasa gerektir. Ham, iptidai ve yardımcı madde- siz imalât yapmak mümkün değil- dir. Kaldı ki bu tutum, sanayie müte- madiyen kredi müesseseleri ihdas et- mekle de taban tabana zıt bir tutum olsa gerektir. Sanayi kotaları hemen hemen rak- kamlara bağlanmış durumdadır. Tale- bin kısılması da varit değildir. Ayrıca, teminatlar tahvil, tasarruf bonosu ve- ya banka teminat mektubu olmayıp efektiv paradır. Bütün madde ihtiyaç- larına, çeşitli ağır vergilere, günden güne artan işçi ücretlerine, pahalı e- nerji ve akaryakıtlarla pahalı ve ye- tersiz kredi içinde olan sanayie, yüz- de 150ye varan teminat mecburiyeti- nin niçin tahmil edildiği anlaşılama- maktadır. Öte yandan sanayi için her türlü tediye şekillerinin kullanılmasına mü- saade edilmelidir. e Bugün dış ticaret rejimi, dört tediye şeklini bire irca etmiştir. Kredili ithalâta izin veril- memektedir. Vesaik ve mal mukabili ithalât ise nakdi mükellefiyetlerle da- ha da ağır bir hale getirilmiştir. Sanayie kredi düşünen bir sistem, onu bu kolaylıklardan mahrum etme- melidir. Muntazam ve sistemli tediye tabloları tutmak meseleyi halledebi- lecek, sanayiciler de dış piyasaların fiyat, kalite ve istismarına âlet olma- yacaklardır. Bugün sanayi için ithal ve imâl sü- releri ile temditler, mücbir sebep bel- geleri yersiz ve lüzumsuz formaliteler halindedir. Bunların neyi sağladıkları anlaşılamamakta, fakat sayılamıyacak adar para, zaman ve madde israfına ve alabildiğine ziyana sebep oldukları bilinmektedir. Sanayie yıllık ihtiyaçları verilme- li ve parti parti, en uygun zamanda, en uygun pazarlardan, en uygun şart- larla madde tedariki imkânı sağlan- malıdır. Bugünkü tahdit sistemi, is- tismar edilmemize ve milletçe zarara uğramamıza yol açmaktadır. Sanayicinin talepleri M“ değişikliği kotlusuna gelince, sa- nayide mal değişikliği esasen ba-