YURTTA OLUP BİTENLER bugün için bir çözüm yolu sağlıyamı- yacak derecede birbirinden uzak oldu- ğunu tamamen anlamıştı. İşin biraz daha pişirilip kotarılması gerekiyordu. Sinirleri hafiften gerilmiş olan Ba- kan arkadaşlarına, toplantıya "şimdi- lik" son vermek gerektiğini, zaten sa- atin de 20.30'a geldiğini makül bir i- fade ile izah etti. Teklifi, umduğun- dan da büyük rağbet gördü. Biraz son ra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hüdai Oral, Tarım Bakanı Turan Şa- hin, Bayındırlık Bakanı Arif Hikmet Onat, Köy İşleri Bakanı Lebit Yurd- oğlu ve Devlet Bakanı Nüvit Yetkin toplantı odasından birbirlerine takıla- rak, şakalaşarak çıkıyorlardı. o Nüvit Yetkin söz arasında, konunun kesin olarak halli için Başbakan İsmet İ- nönü Türkiyeye dönünceye kadar gö- üşmelere ara verilmesinin faydalı o- lacağını ifade etti ve bu teklif de he- mencecik benimsendi Olay, haftanın başında (Pazartesi günü Başbakanlıkta, Kemal Satırın o- dasında geçti. Konu, Köy İşleri Ba- kanlığının kuruluşu idi. Reform ka- binesinin programında yer alan köy kalkınmasını gerçekleştirmek vazifesi ile Köy İşleri Bakanlığına tâyin edi- len İzmirli Doktor Lebit Yurdoğlu, kı- sa zamana sığdırılan güç ve muğlak çalışmalardan sonra Türkiyenin şart- larına nasıl bir teşkilâtın uyabilece- ğini tesbit etmiş ve neticeyi ikibuçuk ay evvel Başbakan İsmet İnönüye res- men bildirmişti. 15 Nisan 1964 tarihinde İnönüye su nulan rapor, sonradan, bu konudaki bütün çalışmaları içine alan bir kitap halinde yayınlandı ve açıklandı. Dev- let Plânlama Teşkilatının, Köy İşleri Bakanlığının kuruluşu hakkında ha- zırladığı iki muhtara ile, Üniversiteler, Özel İhtisas Komisyonları, köy ile il- gili devlet teşekküllerinin (o verdikleri raporlar ve 62 vali ile 472 kaymaka- mın köy alt-yapı hizmetlerinin nasıl daha rasyonel şekle sokulabileceği ko- nusunda düzenledikleri anketlere da- yandırılan bu rapor gerçekten köy ko- nusunda bugüne kadar pek ulaşılma- mış bir derinliğe sahiptir. Bu işlere meraklı, okumayı seven pek çok kimse, 234 sayfalık bir kitap halindeki rapo- ru ele geçirerek kütüphanesinin bir ye- rine yerleştirmek için halen uğraş- maktadır. Rapora hazırlık teşkil eden çalış- malarda otuzdan fazla memleketin bu alanda yürüttüğü faaliyet incelenmiş ve bu memleketlerle Türkiyenin şart- ları arasında yapılan mukayese sonu- cunda memleketimizin hem durum, AKİS/16 Hüdai Oral Az veren candan. hem de gerekli uygulama tarzı bakı- mından iktisaden ileri memleketlerle az gelişmiş memleketler arasında bir "orta nokta"da bulunduğu tesbit edil- miştir. Bu arada Türkiyenin kendine mahsus bazı özellikleri bulunduğu da görülmüştür. Son yıllarda - ileri olan ve olmıyan - bir çok devlet, az geliş- miş bölgelerin kalkınması problemline eğilmiş ve bu yolda, mali imkânları ile devlet teşkilâtının kuruluş tarzına gö- re- merkeziyetçi veya ademi merkezi- yetçi - bir esas tesbit ederek çalışma- lara başlamış bulunmaktadır. Uygula- nan sistemler, toplum kalkınmasının yönetimini sadece mahalli idarelerin ve küçük ünitelerin inisiyatifine bırak- makta, merkezi devlet teşkilâtını sa- dece koordinatör ve ışık tutucu olarak almakta veya onu hem koordinatör, hem de uygulayıcı yetkilerle teçhiz e- den iki grupta toplamaktadır. Dr. Yurdoğlu, raporunda, Türkiyede köylerin bugüne kadar sadece devlet- ten kalkınma desteği beklemeğe alıştı- rıldıklarını, devletin köye giden hiz- metlerinin de bir türlü belli bir espri ve sistem içine sokulamamış olması sebebiyle bir sonuç alınamadığı gibi, köylünün kendisinden gelmesi gerekli kalkınma çabasının da donmasına yol açtığını, bu konuda yapılan bazı zorla- maların aksi tesir yarattığını belirtmiş tir. Rapor, bu şartlar çerçevesinde Türkiyede kurulacak Köy İşleri Ba- kanlığının, köy ve toplum kalkınmasın- da hem ışık tutucu, hem koordinatör, hem de uygulayıcı olması, bütün bu faaliyetin köyün kendisinden gelecek bir kalkınma hamlesini -zorlama ol- madan - teşvik edecek şekilde düzen- lemesi esasına dayandırılmıştır. Bu an- layış içinde kurulacak olan Köy İşle- ri Bakanlığı teşkilâtı mahalli ünitele- rin kendilerine mahsus kalkınma plân- larını düzenleyerek, odaha genel bir espri ile hazırlanan beş yıllık Plânın alt yapıdaki eksiğini tamamlamış ola- caktır. İstenilen Daireler Yy urdoğlu, Nisan ayının ortalarında Başbakana sunduğu raporda, izah ettiği esasa göre kurulacak Köy Ba- kanlığının gerçek bir hüviyet kazan- ması için çeşitli Bakanlıklara dağılmış bulunan köye gidecek hizmetler ile il- gili dairelerin Köy Bakanlığına bağ- lanması gerektiğini belirtmişti. Yurd- oğlu, kâğıtta yaratılan sistemin beyni, kanı ve adalesi olarak hesaplanan dai- relerin Köy Bakanlığına bağlanmasın- da zaruret görüyordu. Bu meyanda Ta- rım Bakanlığından Toprak-Su, İmar Bakanlığından Toprak-İskân Genel Müdürlükleri, Ticaret Bakanlığından Toprak Ofisi, (Enerji Bakanlığından Köy İçme Suları ve Köy Elektrifikas- yonu Etüd Daireleri, Bayındırlık Ba- kanlığından Köy Yolları Dairesi, Milli Eğitim Bakanlığından Halk Eğitimi ve Köy Kursları ile yine Tarım Bakanlı- gından Ev Ekonomisi ve "4 K" grup- ları istenilmekteydi. Ancak, raporun Başbakanlıkta in- celenmesi devam ederken Kıbrıs Mese- lesi bilinen safhalara girdi ve Başba- kan İnönü, Amerika seyahati arefesin- de, bu meseleyi inceleme işiyle Baş- bakan Yardımcısı Kemal Satırı görev- lendirmek zorunda kaldı. Satır, ken- dilerinden Köy Bakanlığı için daire is- tenilen Bakanlarla yaptığı ilk nabız yoklama temaslarında bu konuda bir miktar dirençle karşılaşınca, işin daha uzun görüşme safhalarına ihtiyaç gös- terdiğini hissetti ve bu konuda temas- lar yapmak ve bir görüş birliği sakla- mak görevini oDevlet Bakanı Nüvit Yetkine verdi. Pazartesi günü Başbakanlıkta dü- zenlenen toplantı, Nüvit Yetkinin, Baş- bakan Yardımcısından aldığı görev is- tikametinde yürüttüğü çalışmaların -bu safhadaki- sonucudur. Daha on- ca yapılan ikili ve müteakip toplu gö- rüşmelerde bazı Bakanlıklar kendile- rinden istenilen daireleri verme husu-