nın beşiği olmasına rağmen, aile mü- essesesine o taassup derecesinde bağ- lı. oOKadın sahalarda er- kekten sahip. takdir edilen okadın tipi id- diasız, o ailesine rl ev kadını- dır. Her iki bakımdan İnönü ailesi ve Bayan İnönü, amerikan halk oyun- dan tam not aldılar. Bu saçları ağar- mış kırksekiz senelik karı-kocanın el- ele yürüyüşü, Mevhibe İnönünün, e- şinin odasında yatmakta ısrar edişi ve onun ilâçlarına gösterdiği titizlik, torunlarını sık sık hatırlayışı, ameri- kan basınının bile dikkatini çekti ve gişti. Amerika, Mevhibe Hanımın, eşi ile beraber gelmesi telkininde bulu- nuyordu. Başbakan bunu fırsat bildi ve sevgili hanımefendiciğinden ayrıl- mamağa karar verdi. Bayan İnönüyü razı etmek için epey dil döküldü. Sıh- hati pek sağlam değildi, çabuk yoru- luyor, bu uzun yolculuk, bilhassa A- merika onu ürkütüyordu. çocuklarının ısrarı neticesi dedi ve seyahat boyunca hiç de piş- manlık duymadı. Sıra, yol hazırlığına gelmişti. Ba- yan İnönü kısa bir tereddütten son- ra, beraberinde götüreceği elbiseleri YURTTA OLUP BİTENLER cekti. Bayan İnönü, iyi giyimin sırrı- nı sadelikte ve iyi cins malzemede bulmuştur. Kendine herhangi birşey seçerken son derece omüşkülpesent davranır, en iyisini alabilmek için mas- raftan kaçınmaz, sonra da bunları se- nelerce zevkle kullanır. Ziyaret edeceği (oOAmerika O Baş- kanının eşi Bayan Johnson'u, Başka- nın Başkan Yardımcısı olarak Türki- yeye gelişi sırasında tanımış, ve sev- mişti. Onun türk elişlerine olan hay- ranlığını bildiği için, ona hoşuna, gi- decek bir, hatıra götürmek istedi. Ken- di sandığından iğne oyası, oniki kişi- Mevhibe İnönü torunuyla denizde Günlük zevkli meşgale gazeteler ondan, "Melek Yüzlü Ka- dın" diye bahsetmeğe başladılar. Bayan İnönü için de bu seyahat tam bir sürpriz oldu. Kıbrıs Meselesi çıkmaza girince, Başbakanın Ameri- kaya gitmesi kaçınılmaz bir hal al- mıştı. İnönü uzun ve yorucu bir yol- culuğa çıkacaktı. Tanıdık ve tanıma- dık birçok dost, Başbakanın sıhhati için endişelerini izhar ediyorlardı. Bayan İnönü ise, eşinin işlerine karış- mak aklının köşesinden geçmediği için, sesini çıkarmadan, o olacakları bekli- yordu. Son üç gün içinde durum de- seçti. Yanına bir uzun gece elbisesi aldı. İngilterede lâzım olabilirdi. Bu, kalın siyah ipekliden, pliseli bir tu- valetti. Ufak - tefek değişikliklerle bu- nu yirmi senedir severek giyiyordu. İ- kinci ağır elbisesi siyah danteldendi. Onu da büyük oğlunun düğünü için yaptırmıştı. Biri sarı, diğeri lacivert- li iki emprime elbise, bir ipekli, iki ke- ten tayyör, bir beyaz pardesü, bir kürk etol, üç şapka... Bunların hepsi, İnö- nünün eşyaları ile beraber beş bavula sığdı. Başbakanın eşi, türk kadınlığını zarif ve sade bir şekilde temsil ede- lik bir çay takımı seçti. Tahmin ettiği gibi, Bayan Johnson hediyeye pek sevindi. Bayan İnönünün günlük haya Bayan İnönü, Amerikadaki ai ha- yatını biraz. yadırgadı. Bütün öm- rü boyunca, eşini resmi görevlilerle paylaşma mecburiyetine son on sene- dir isyan etmişti. Artık eşine yalnız kendisi bakmak istiyordu. o Başbakan İnönü sabah gözünü açtığı andan iti- baren gece yatıncaya kadar hanımını yanında bulurdu. Sokaktan eve dö- nünce ilk işi "Hanım nerede?" diye AKİS/1I