TİYATRO Ankara Erdinç Dinçerin başarısı Giesen hafta başkentte -Yeni Sah- nede - ilk pandomim - Sözsüz Ti- yatro- resitalini vermiş olan, büyük fransız mime'i Marcel Marceau'nun öğrencisi Erdinç Dinçer büyük bir ba- şarı kazandı. Genç sanatçı iki bölümde 14 ko- nuyu temsil etti, iki saat süreyle çek başına seyircilerin ilgisini uyanık t mayı, özellikle oynadığı konuları bakımdan oonlara "duyurmayı" ve "anlatmayı" başardı. Erdinç Dinçerin gösterileri, başta Milli Eğitim Bakanı, Fransız Büyük Elçisi, Devlet Tiyatrosu ve Dış Müna- sebetler Genel Müdürleri, Konserva- tuvar Müdürü olmak üzere, sanat, kül- tür ve tiyatro çevrelerinin en yetkili kişileri tarafından ilgiyle takibedildi, özellikle "Ressam", "Mahkeme" ve "Ressamla Modeli" konulu parçalar "çok beğenildi. Bu parçaları çok zarif bir şekilde takdim eden Devlet Kon- vatuvarı Bale Bölümünün küçük öğ- rencisi ise dikkati çekti. Aynı programı Ankara Maarif Ko- leji öğrencileriyle (o öğretmenlerine iki defa tekrarlayan Erdinç Dinçer, Hal- dun Dormen Tiyatrosunun daveti üze- rine. 13 Şubatta İstanbulda da bir resital yerdi, orada da geniş bir ilgiy- le karşılandı. İlk pandomima sanatçımıza Paris- te, hocası Marcel Marceau'nun yanın a, yüksek ihtisas kurslarını takibe- debilmesi için gerekli bursun Milli E- gitim Bakanlığı tarafından sağlana- cağı ümid edilmektedir. £ Böylelikle yakın bir gelecekte, Bale topluluğu- muz kadar Konservatuvar Bale Bölü- mü de kendisinden çok faydalanabile- ceği bir pandomim sanatçısına ve ho casına kavuşmuş olacaktır. Fransız topluluğu gitti gelmiş olan çıları, repertuvarlarındaki beş oyunu birer defa temsil ettikten sonra, An- karadan ayrıldılar ve aynı oyunları i- kişer üçer defa oynamak üzere İstan- bula gittiler Misafir small İstanbul tem- silleri Şehir Tiyatrosunun o Komedi bölümünde (o (Yeni Tiyatroda) 9-16 Şubat tarihleri arasında verilmiş ola- caktır. Fransız sanatçılarının (o verdikleri temsiller Ankarada, genel olarak; bü- yük bir etki uyandırmadı, hattâ, hâ- yâl kırıklığına yol açtı. AKİS/28 Oyun : "Mavi Devriye", eski adıyla "Şarkının Sonu" İngilizce aslı: "The Long and Short and the Tali" (Oyun, 2 bölüm). Yazan : Willis Hall. Çeviren : Orhan Azizoğlu. Tiyatro Meydan Sahnesi. eee koyan ve or , Çetin Köroglu Işık ve efekt : Mehdi Turgut. Konu : İkinci Dünya Savaşında, Malaya'da, bir çavuşun (okomutasında, Japon kuvvetlerinin hareketlerini gözetleyip karargâha bildirmeğe çıkmış ve bir orman içinde, terkedilmiş bir kulübede, o bölgeye birdenbire | sızan e kuvvetlerinin ortasında sarılı kalmış yedi kişilik bir keşif kolun- n avi Devriye" den - er Bamforth'un söylediği hazin bir şarkıdır ve sonu... ölümle bitmektedir, Oynayanlar : Çetin Köroğlu (Başçavuş Mitchım), Cengiz Asnal (Çavuş Johnstone), Teoman Özer (Onbaşı Macleish), Kartal Tibet (Er Bamforth), Savaş İncer (Er Evans), El Yücel (Er Smith), İlhan Aknar (Telsizci Whitaker), Oben Güney (Japon). Beğendiğim : Beş yıl önce ” İstanbulda, Karaca Tiyatroda, kuwetli , bir kadro - Müşfik Kenter, Sadri Alışık, Kâmran Yüce, Cahit Irgat, Genco Erkal, Şükran Güngör, Zihni Rona, Turgut Boralı - ile oynanmışı olan da Cengiz Asnalın, Onbaşı Macleish'da da Teoman Özerin dinamik ve ifa- deli oyunları. Beğenemediğim : Telsizci Witaker ile esir Japon eri gibi - vaktiyle Kâmran Yüce ile Zihni Ronaya rollerini ön plâna geçiren nefis kompozis- yonlar yapmak fırsatını vermiş olan - güzel rollerde, sırasıyla, İlhan Ak- narla Oben Güneyin silik kalan oyunları. Keşif kolunun içine düştüğü na- zik durumla bağdaşamayacak kadar hareketli, hatta gürültülü ( tartışma, meydan okuma, çatışma ve nihayet kavga sahnelerinde - özellikle Bamforth arasındaki çatışmalarda - rejisörün, en küçük bir dikkatsizliğin, gürültünün kendilerini ele verebileceği gerçeğini unutmuş görünmesi... tefek kusurlarına rağmen, bütüniyle, doyurucu bir icra; bir tek kadın rolü olmadığı halde ilgiyle izlenen - en gergin, en heyecanlı durumlarda da kahkahayla gülünebilen - sürükleyici bir oyun Lütfi AY Meydan Sahnesinde "Mavi Devriye" Üç öfkeli asker.