YURTTA OLUP BİTENLER lar İzmir ve Bursa milletvekilleri ka- nalıyla yürütülmeğe başlandı. Şimdi kulaktan (o kulağa dolaşan (fısıltılara göre bu ekibin başında Bursanın hız- lı milletvekili İhsan Sabri Çağlayan - gil bulunmaktadır. Meselâ böyle bir mesele hakkında konuşmasının kendi- si için doğru ANAN hatırlatan bir Ka Na li SÖZ 2 EKM Ko- nuşmam aze diyerek ocevap ver- miştir. Çağlayangilin büyük iş adam- larıyla yakın dostluğu hemen herkes tarafından bilinmektedir. AP de, iş çevrelerine yakın bir diğer milletvekili de Mehmet Turguttur. Bu arada Sa- bahattin Savacının adından da bahse- | — sallıyarak: — Geçen yıl vergi reform komis- yonu e Fenni İslimyeli ile benim neler çektiğimi bilemezsi- niz.Gün geçmezdi ki Süreyyaya ak- şam yemeğine (o davet edilmeyelim" demiştir. Sivri bir dil Hahanın başlarında Sah günü di pılan Vergi oOoKarma Komisyon toplantısına katılan o Odalar Birliği Genel Sekreteri Berin Beydağı, doğru- su, Parlamento Binasından hiç de li- mit verici intibalarla ayrılmadı. Bü- tün uğraşmalarına Kn ne sert çıkışları, ne de demirperde gerisine ait bazı imâları hiç bir netice verme- 1950 yılından itibaren devlet sektörü- ne nisbetle daha fazla yatırım yapmış olduğunu belirterek, gelişime göre bu yıl özel sektörün yüzde 60 oranında yatırım yapması gerektiğini ileri sür- dü. Ama birlik gene de yarı yarıya bir yatırım oranına razıydı! Beydağı bu yacağını söyledi. Kelimeleri ağır ağır telâffuz i ediyor. "Bu vergileri koymak akıllılık olmaz" gibi sert - bu cümle, meşhur deyimle mefhumu muhalifin- den alınırsa Hükümeti Ve bu vergileri tasvib edenleri akılsızlıkla itham et- mek demektir - cümleler kullanıyor- 2. Koalisyon Kabinesi Bakanlarının özel sektörle yaptıkları toplantı dilmektedir. Ancak bütün bu isimlerin yanı sıra milyonerlerle asıl temas Sü- leyman oODemirel tarafından sağlan- maktadır. Fısıltılara göre fikirler De- mirel tarafından vazedilmekte, oÇağ- layangil, Turgut ve arkadaşları tara- fından uygulanmaktadır. Böylece Ti- caret ve Sanayi Odaları Birliği ile AP arasında bir paralel kurmak mümkün olabilmekte, oOher vergi meselesinde, her plân programının hazırlanışında gerek Odalar Birliği ve gerekse AP aynı görüşlerle ortaya çıkmaktadırlar. Haftanın başlarında YIP nin genç ve aklı başında Diyarbakır Milletve- kili Recai İskenderoğlu bu konu açıl- dığında başını üzüntüyle iki yana AKİS/10 Nalıncı keseri miş, üstelik hiç beklemediği sorular- la karşılaşmıştı. - Nitekim (Beydağı toplantının ertesi günü kendisiyle gö- rüşen bir AKİS mensubuna bu hisle- rini aynen ifade etmekten kendini a- lamadı ve ; — Vallahi, ben eskiden CHP liy- dim ama, şimdi değilim artık!" dedi. Her halde bu, CHP için bir ka- zançtır. O gün saat 15 ten 17 ye kadar de- vam eden toplantıda Beydağı uzunca bir konuşma yaparak gerek yeni ver- gi kanunları ile ilgili çalışmalar ve ge- rekse de 1964 yılı programının hazır- lıkları sırasında, özel sektörün fikri alınmadığından yakındı, bu sektörün du. Hattâ bir ara plânlamacılardan da şikâyet ederek "Demirperde gerisinde de plânlar revize edilir" dedi. Oda bulunanlar (o Beydağının konuşmasından hayretler içinde kal- mışlardı. Bir adam geliyor. Hükümete "akılsızlık etmeyin" diyor, plâncıların tutumunu Demirperde gerisi memle- ketlerle kıyaslıyor ve sonra da bü- yük bir rahatlıkla plânda özel mülki- yetin mi, yoksa kollektif mülkiyetin mi esas alınmış olduğunu soruyordu. Bu sözler karşısında (o ilk reaksiyon CHP gençler grupunun dinamik mil- letvekili Rüştü. Özaldan geldi. Özal, her zamanki mütebessim haliyle,sor- du: