E N E Teşkilat Yankılar yaratan toplantı Haftanın başında, o Pazartesi saba- hı, Etibankın toplantı salonunda birtakım kişilerin bir masa etrafında toplandılar ve birisini beklediler. Bek- tenen, teşkilâtı yeni kurulmakta olan enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlı- ğı koltuğunu işgal eden Hüdai Oraldı. Oral geçen hafta bizzat Başbakan İ- nönü tarafından Bakanlık bünyesine katılacak daire ve kurumlar tesbit e- dilip ilân edilince ilk iş olarak resmi pir tanışma ve danışma toplantısı ma- hiyetindeki bu önemli toplantıyı ter- tiplemiş ve emri altına yeni giren ge- nel müdürlere, daire başkanlarına “hazırlıklı olarak gelmelerini" hatır- latmıştı. Bu yüzden Etibanktan, Dev- let Su İşlerine, Kömür Tevzi Müesse- sesinden Petrol Dairesine kadar bir- çok dairede özellikle yukarı makamla- rı işgal edenler gece gündüz demeden, öğle iftar dinlemeden O hazırlıklarını son kertesine kadar ilerletmişlerdi. a Bakanlığın resmen kurul- ması Üçüncü Koalisyon kabinesiyle beraber olmuşsa da Bakanlığın uğra- şacağı işler pek çok ve çeşitli oldu- gundan bir türlü bukadar çeşitli işle- ri yapacak sayısız kurumları birara- ya getirmek kabil olamamıştı. Hattâ Devlet Su İşleri gibi bazı dairelerin bağlı olduğu Bakanlar adeta bukadar "yağlı" parçaları oelden kaçırmamak için iyice ayak diretmişler, bu yüzden de bizzat Başbakan İnönünün otorite- sini ve 4951 sayılı kanunla haiz oldu- gu yetkisini kullanması gerekmişti. İşte Bakanlığın bukadar zorlukla bir araya toplanan teşkilâtı bugünkü hâlde şu adlarla çalışmaktadır: Baş- bakanlığa bağlı Atom Enerjisi Ko- misyonu Genel Sekreterliği, Sanayi Bakanlığına bağlı Enerji ve Maden Daâireleriyle Elektrik İşleri Etüd İda- resi, Etibank. Bayındırlık Bakanlığı- nın en büyük bütçeli ve önemli dai- relerinden oODevlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Ticaret Bakanlığına Dağlı Petrol Ofisle Petrol Dairesi Reisliği, Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Türk Petrolleri (oOAnonim Ortaklığı, Türkiye Kömürleri İşletmesi. Bunla- rın Türkiyede mevcut İşletmelerin hemen yarısına yakın bir büyüklükte adlarının sıralanması bile genç Ener- ji Bakanını bekleyen konuların ve bu konuların içler çıkacak girift prop- mlerin mi i ve azameti hak- İn yeter vk verecek niteliktedir. R J | Hâlâ çözülemeyen düğüm jik akla gelen problem, hiç şüphesiz, yeni Bakanlığın bu kadar çeşitli ve uğraştıkları konular yönünden farklı kurumların arasında sadece bir "ko- ordinatör" görevini mi yapmaya ça- lışacağı, yoksa kolları - hatta paçaları da- sıvayıp bu kurumlardaki birçok değerli elemanların gerçekten en ve- rimli bir yönde hizmet görecekleri yep- yeni, taptaze, dinamik ve herşeyden önce "iş gören" bir teşkilât meydana getirmeye mi çalışacağıydı... Bakanlık bünyesine yeni katılan birçok genel müdüre veya daire reisine sorarsanız böyle yepyeni bir teşkilât vücüde ge- tirmenin uzun zaman alacağı, bu yüz- re topluluğunun içinden dört veya beş tane belli başlı konu seçerek bu konulara göre teşkilâtı yepyeni ve rasyonel bir görüşle düzenlemek en 'akla yakın yol olacaktır. Sonra en ö- nemli diğer bir konu da Bakanlığın "kilit" mevkilerine getirilecek adam- ların seçimidir. Bu mevkiler için -di- ger birçok Bakanlıklarda olduğu gi- bi - Hüdai Orala şimdiden akla hayâ- le gelmedik birçok kanallardan sayısız adlar fısıldandığı, hattâ bunların part ve diğer yollardan "takviye" gördük- leri de muhakkaktır. O, bunları tut- tuğu özel bir deftere (o kaydetmekle yetinmemekte, kişiliklerini meydana çıkaracak yönde soruşturmalara da gi- rişmektedir. o Böylelikle genç Bakan imkânları nisbetinde "iş görebilecek”. dürüst ve çalışkan elemanları kendisi- ne en yakın yardımcıları olarak seç- meğe çalışmaktadır. Enerji Bakanlığında yapılan toplantıda yetkililer imin eli kimin üstünde ? den işlerin belirli bir süre durması. tehlikesinin bulunduğunu söylemek- tedirler. Oysa ki Bakanlığın kuruluş sebeplerinin başında gelen ve bu ku- rumlar arasındaki ikili, üçlü ve hattâ dörtlü sürtünmeleri, görev girişim- lerini yarışma şeklini alan sen-ben kavgalarını hatırlamak bile oar- ük yeniden bir organizasyona ve ve- rimli bir teşkilât şekline gidilmeksizin bunların önlenemeyeceği, hele özel- likle Türkiyenin en başta gelen zor- luğunu teşkil eden yetişkin ve kaliteli teknik (o personeli en randımanlı bir yönde çalıştırabilmek (o dâvasının asla halledilemeyeceğini anlamak için ye- tecektir. O hâlde bütün bu "kalabalık" da- Herşeye rağmen belirtilmesi ge- rekli olan nokta - özellikle (oenerji sektöründe- şimdiye kadar en başta görev almış kişilerin hiç de iyi bir ta- cil göstermedikleri, birbirleriyle sürek- li çekişmelerle, sebebiyet verdikleri sa- yısız sürtünmelerle," yanlış yapılan it- lerle, zaman ve para kaybına, daha ö- nemlisi pek değerli olan teknik per- sonel gücünün tam manasıyla israfı- na sebep olduklarıdır. Bu kişilerin ye ni Bakanlık bünyesinde yeni kilit mevkilerini ele geçirmeleri veya elle- rinde bulunan böyle mevkileri bundan sonra da bırakmamaları yeni Bakan- lığı ancak birtek sonuca götürecektir: Bugün Sanayi Bakanlığının uğradığı hazin "parçalanma" ya!.. AKİS/19