birkaç gündelik elbise ve sonra daha ağır kıyafetler teşhir edildi. Manken- ler Tülin Tezgören ve Deniz Adanılı idi. Tülin her zamanki gibi çok zarif ve sevimli idi. Deniz gülmenin ve ha- reketli olmanın dozunu birazcık ka- çırdı, Bu arada, Sevim Babana da bir tavsiyede bulunmak yerinde olacaktır. Sevim Baban mikrofona epeyce alış- mış görünüyordu ama, devamlı müşte rilerinereklâm yapar gibi, durmadan elbiselerin büyük kısmını alan na- mının ismini otekrar ediyordu Halbuki, bu hanımın halen hangi şe- hirde, hangi (oOotelde kaldığını ilâna hiç de lüzum yoktu. Nitekim, bu ara- da başka bir müşterisinin ismini de iki defa söyleyince, hanım müşterinin, "sus, söyleme" diye işaret ettiği göz- lerden kaçmadı! Elbiselerin Ooo çoğunun Oo hakikaten değerinden ucuz olduğu nazarı dikka- ti çekiyordu. Meselâ Deniz Adanalı- nın giydiği, arkası çift etekli turuncu çok güzel bir manto 500 liraydı. Ayrı- ca, siyah bütün verev, arkası dökün- tülü elbise sadece 550 lira idi ki, haskika ten çok ucuzdu. Buna mukabil, sadece 1449 lira 95 kuruş olan elbisenin 1450 lira gibi pahalı bir fiyata olmayışına memnun oluyor insan! Defilenin misafirleri arasında, Ba- kan Muammer Ertenin eşi (Feride Erten siyah bir elbise giymişti. Güzel bir etolü ve sallantılı taşlı küpeleri ile göze çarpıyordu. Kendisi öğretmenmiş. Hüdai Oralın eşi de siyah elbisesi ü- zerine beyaz, modern bir şapka giy- mişti. Leylâ. Çelikbaşa kırmızı-siyah karolu takımı çok yakışmıştı. Zaten bu güzel hanıma, ne giyse yakışıyor!.. Defilede seyirciler arasında en çok resmi çekilen, Ercan Saracoğlunun eşi Nursel Saraçoğlu oldu. Bu minyon sa- rışını herhalde totolar da çok fotoje- nik bulmuş olacaklar ki, hep onun resmini çekiyorlardı. Nurselin, her za- man beraber gördüğümüz arkadaştan Tülay ve Ergül bu defa epeyce uzak bir masada kalmışlardı. - Kendisi bu defa röntgen mütehassısı Erdoğan |1- şıkmanın çok tatlı ve sevimli eşi Gür- sel Işıkmanla beraberdi. Bayan Işık- manın üzerinde çok zarif bir siyah manto vardı! Buklet kumaştan, yasası ve cepleci satenden iyi dikilmiş man- toyu herhalde, çok yakında döndüğü Pariste yaptırmış olacak. (Gen hafta Çarşamba akşamı Bü- yük Tiyatro salonlarında, misafir fransız trupunun ilk eseri olan, Ma- rivaux'nun "La Double İnconstance" mın galası yapıldı. Gala çok kalaba- lıkttı ve çok muhteşem oldu. Her şey- den evwvel, çoktan beri özlediğimiz ve her fırsatta yazdığımız gibi, kıyafet- lere âzami itina edilmişti. Erkeklerin hepsi smokinli ve şıktılar. (Hanımlar da, sahnedekilerle yarışırcasına şık ve güzeldiler. oSaat 10.30a kadar şiirler okuyan fransız sanatçılar ondan son- dılar. Galada bulunanlar arasında e- mekli General İzzet Aksalur ve eşi Mehveş Aksalur, Oo yüksek mühendis Kerim Berki ve eşi Nermin Berki, kız- ları Leylâ Berki, beyaz kürk mantosu ile pek şık olan Fransız Büyük Elçisi- TÜLİDEN HABERLER Orhan pek süslü olan ve muhtelif elçilikler nin eşi, Kemal Satır ve eşi, Öztrak ve eşi, hâlâ sma Nayman yı erkânı ile hariciyecilerimiz vardı.