Turizm oOBu hafta içinde Turizm ve Tanıtma Ba- tarafından Bakanlar Kuruluna bir kararname Kararname turizmle ilgili yeni ve (yüksek seviyede bir kurulun kuruluş esaslarını tespit etmek- tedir. Bütçe Komisyonlarında Turizm ve Tanıtma Ba- kanlığı bütçesi görüşülürken bir gerçek ortaya çıkmış bulunmaktadır. Bu Bakanlığın memleketin turizm dâ- vasını tek başına halletmesine imkân yoktur. O halde diğer bakanlıkların da dahil olacağı bir yüksek seviye- de kurul bu işe elatarsa neticeye müessir olması daha kolay Olur. Turizm ve Tanıtma Bakanlığı tarafından hazırlanıp Bakanlar Kuruluna gönderilen kararname, bir Turizm Koordinasyon Kurulunun kurulmasını talep etmektedir. Bu Kurul prestiji temin ve lüzumsuz idari oyalamalara mani olmak için doğrudan doğruya (Başbakan İsmet İnönüye bağlı olacaktır. esas üyeleri, tanzim için Ulaştırma Bakanlığı, otelcilik faaliyetlerini tanzim için Mili Eşi- tim' Bakanlığı, Banka ve fon muameleleri ve gümrük işleri için Maliye ve Gümrük ve Tekel Bakanlığı, Bölge Plânlaması için İmar ve İskân Bakanlığıdır. Turizm Koordinasyon Kuruluna ayrıca, Tarım Bakanlığı - av sporları için - --tıbbi turizm için -, Çalışma Bakanlığı - sosyal tu- rtam için- katılacaklardır. Kararname, Bakanlar Kurulunun onayından geç- tikten sonra Kurul belirli ozamanlarda toplanacaktır. Her toplantıya Turizm ve Tanıtma Bakanlığı tarafın- dan-, bir rapor sunulacaktır. Ayrıca Kurul toplantıları- na Birleşmiş Milletler Turizm Uzmanı Robert Ginsbach da katılacaktır. gerektikçe Sağlık Bakanlığı Şimdi bütün mesele, yıllar boyunca ehliyetsiz ele- manlar elinde perişan sürüklenmiş turizm dâvasının emin ellere teslim edilmesidir. Bu konuda ise nikbin ol- mak için henüz hiç bir işaret yoktur. Bankacılık — Türkiye Bankalar Birliği tarafından geçen hafta içinde Türkiyedeki bütün bankalara gönde- i , kasalarındaki mevduat miktarını arttır- yaptı. Türkiye Bankalar Birliği Nail; Gidelin imzasını taşıyan bildiride aynen şöyle de- nilmekteydi : Bankanız tarafından tevdiat sahiplerine (o sağla- nabilecek menfaatların kemiyet ve keyfiyet bakımından mudileri tatmin ve teşvik edici bir nizama bağlanmış bulunduğu malümdur. Bu nizamı takibeden unsurlardan bazıları doğrudan doğruya (o kanunlarımızda yer. almış, diğerleri ise mesleki tesanüt ve tanzim çalışmalarımızın musibet eserleri olarak Hükümet kararları şeklinde yü- rürlüğe konulmuştur. o Geçirdiğimiz tatbikat (yıllarının sağladığı tecrübelerle tedricen gelişen ve mevduat sahip- lerince de alışılmış olan bu disiplinlerin titizlikle korun- ması, gerek umumi gerekse menfaatlerimiz icabıdır. Bir- liğimize intikal eden bilgilerden anlaşıldığına göre bu gerçek, bazı bankalarımızın mahalli teşkilâtı tarafından lâyiki ile anlaşılamamış ve şubelerine (oyapılan tevdiat miktarını arttırmak gayreti içinde hem mevzuatın hem de meslektaş hak ve menfaatlerinin ihlaline müncer ola- bilecek usullere ve muamelelere (o tevessül olunmuştur. Bu aşırı hareketlerin daha fazla genişlemeden ve mu- kaveleleri davet etmeden önlenmesi, muhakkak ki umum müdürlüklerimizin tesirli (ouyarma ve mürakabeleri ile miz içinde düzeltilebileceğine kani olan Türkiye Banktı- lar Birliği İdare Heyeti, üye bankalarımızın cümlesinden konuyu süratle ele almalarım, cari mevzuata ve banka- cılık vekarına aykırı olduğu gibi diğer müesseselerin hak ve menfaatlerini de ihlâl eden bu hareketlere son veril- mesi hususunun teşkilâtlarına kesin talimatlarla bildiril- mesini rica etmeyi tekarrür ettirmiş bulunmaktadır. Keyfi yeti Türkiye OBankalar Birliği İdare Heyetinin kararı uyarınca ve saygılarımla arz ederim." Geçmiş 10 yıllık bir hesapsız devre içinde yerden mantar gibi çıkmış olan bu bankalar, o yıllarda bol ke- seden kredi dağıtmışlar ve 27 Mayıstan sonra ise tekrar mali güç kazanmak üzere iflâs dahi etmeyi göze alarak kesif bir reklâm kampanyasına girişmişlerdi. Her köşe başında bir bakkal dükkânı gibi açılmakta olan bu ban- kalarla ilgili olarak içinde bulunduğumuz haftanın baş- larında bir yetkili : " — Hatırlanacağı üzere bu bankalar oenflâsyonist devrin kalıntılarıdır. Bu devrin özellikleri, bu kabil ban- kaları doğurmuştur. Enflâsyonist devir içinde bu ban- kalar hesapsız kredi tevziatı yapmışlardır. e Bilahare bu kredileri tahsil edemez hale gelmişlerdir. Kredileri tahsil edemeyince de kasa mevcudunu arttırmak gayretine ka- pılmışlar ve mevduat sahiplerine gayri kanuni yollardan çok cazip tekliflerde bulunmuşlardır, Fakat bu da çıkar yol değildir. Bu gibi bankalar yavaş yavaş tasfiye edile- ceklerdir" dedi. AKİS/5