KIBRIS OLAYLARI çözülmesini isteyenler arasında, tün Batılı devletler gibi, Batı Alman- ya da vardır. Hatırlanacağı üzere, Kıbrısta Türklerin katliamı başlayın- ca Türk Devlet Başkanı Cemal Gürsel bütün devlet başkanlarına bir mesaj yollayarak bunu durdurmak için elle- rinden geleni yapmalarını istemişti. Gürselin bu mesajına verdiği cevap- ta, Batı Almanya devlet başkanı bu- nun,için elinden geleni yapmaya ha- sır olduğunu bildirmiştir. Londradaki beşli konferansın ilk safhasının bitme- sinden faydalanan Türk Dışişleri Ba- kanı. Feridun Cemal Erkin, geçen haf- ta sonu Batı Almanyaya bir ziyaret yapmış ve Berlinde utanç duvarını gördükten sonra Bonn'a geçerek Al- ınan devlet adamlarıyla görüşmelerde bulunmuştur. Batı Almanyanın bu ko- nuda nasıl biri yapıcı rol oynayacağı henüz bilinemez. Fakat Bonn hükü- meti son yıllarda hem Türkiye, hem de Yunanistanla sıkı siyasi ve iktisa- di bağlar kurmuş bulunmaktadır ve Kıbrıs konusunda her türlü peşin yar- gıdan uzaktır. Bu bakımdan, iki dev- let arasında uzlaştırıcı bir rol oyna- mak için diğer Avrupa devletlerinden daha uygun bir durumda olduğu şüp- he götürmez. Adadaki durum eride bıraktığımız hafta içinde bir yandan Londrada diplomatik alan- da yapılan çalışmalar devam edip gi- derken, diğer yandan Kıbrısta da Türk lerle Kumlar arasındaki fiili ayrılık hareketi hergün biraz daha gelişiyor- Kıbrısta türkler göç halinde Fülf du. Bir Amerikan gazetecisinin-anlat- tığına göre, iki topluluk arasındaki ay- rılık artık elle tutulacak bir hal almış- tır. İki taraf da birbirine güveneme- mekte, Türklerle Rumların hâlâ karı- şık olarak oturdukları köylerde kimse hava karardıktan sonra sokağa çıkma- ya cesaret edememektedir. Diğer yav- dan Lefkoşe, Magosa ve Limasol gibi Kıbrıs katliamından Kanlı AKİS/16 geride kalan enkaz bilanço taksim büyük şehirlerde iki topluluğun yaşı- dığı bölgeler tamamen birbirinden ay- rılmış bulunmaktadır. Hattâ gelen ha- berlerden anlaşıldığına göre, eskiden yüz kadar köyde Türklerle Rumlar karışık olarak yaşarken bugün bu köy- lerin sayısı ellinin altına düşmüştür. Türkler karma köylerin çoğundan bü- yük şehirlere göçmektedir. Bu yüzden Lefkoşede 35 bin kişi olan Türk top- luluğu son günlerde 50 bine yüksel- miştir. Rumlardan ayrı bölgelere çekil- dikleri büyük şehirlerde, Türkler, ken- di kendilerini yönetmek için gerekli bütün tedbirleri almış bulunmaktadır- lar. Türk bölümlerinde ayrı bir polis kuvveti, posta servisi ve diğer beledi- ye hizmetleri düzeni kurulmuş, Türk hastahaneleri (o açılmıştır. Rumlar bu bölgeleri hâlâ çember içinde bulundur- dukları için yiyecek maddeleri sıkın- tısı çekilmektedir. Eğer Türkiyeden yapılan yiyecek yardımı olmasa, Kıb- rıs Türkleri kendilerini besleyemeye- cek durumdadırlar. Diğer yandan, Kıbrıslı Rumlar şimdi kendilerini pek meşgul eden kâr- lı bir iş bulmuşa benziyorlar: Evlerini terkederek Türk bölgelerine sığınan Türklerin mallarını yağma etmek ! Bu olay bile, tek başına, Kıbrıs Rumları- nın neyin peşinde. olduğunu gösteren en güzel örnektir, Fakat Kıbrıstaki Türk haklarına ve topraklarının yağma Hasanın böre- gi olmadığı unutulmamalıdır.