yaşadığı hayata göre bir smokin vb gece elbisesine ihtiyacı vardır. Bol gömlek, bir-iki pantolon onun ihtiyaç- larını tamamlar. Kadının da bugün, ayni tip gardroba ihtiyacı vardır. Bu bakımdan, kadının ömrünü yumuşak tayyörler içinde geçirmesi mümkündür ve kadın bu kıyafet içinde hem rahat edecek, hem de kendisini şık hissede- cektir. Şık bir kadın bir spor tayyör, bir şehir ve bir gece tayyörü, ve bir de gık bir gece elbisesiyle gerçekten bü- tün ihtiyaçlarını karşılıyacaktır. Yal- nız, bu tayyörlerin renkleri, kumaşları ve teferruattan ile çok kadınvâri el- maları şarttır. Özellikle kışın kadın bu düz kıyafetlerini çeşitli kolye (o ve bileziklerle süslemelidir. Blüz şarttır Bi” giyilen tayyörlere Chanel hiç- bir zaman rağbet etmemiştir. Bir kere, bluz giyilmediği takdirde, tay- yörün temizliğinden şöphe etmek ge- rekir. Kadın, büroda ceketini çıkartıp, tiril tiril bluzu ile çalışmalıdır. Tweed ve iyi jerseler, spor ve şenir tayyörlerine en iyi giden kumaşlardır. Kaliteli kumaş ve iyi dikiş bu kıyafet- ler için şarttır, fakat neticede bunlar çok ekonomiktir. Bu tip yumuşak bir kadın tayyörü, iç açıcı bluzları ile, yıllarca, bıkılmadan giyilir. | Ekserisi yakasız olup, süslü bir bordur ve bir sutaşla, bazen kıymetli düğmelerle süs- lenmiştir. Dümdüz, yumuşak ceketle- rin ekserisinde üstten cepler vardır. Bu cepler de gene sutaşla, düğme veya herhangi bir teferruatla zenginleştiril- miştir ve kadına, muhayyelesini kul- lanma fırsatım verir. Mesela tweed'e güzel bir spor kıyafet, kalın bir jerse ile bir şehir kıyafeti ve tok bir düz renk İpekli veya simli yünlü ile bir gece kıyafeti yapılabilir. Kendini ilân eden bir lüks kadar bugün göz tırmalayıcı birşey tasavvur edilemez. Bir mantonun içi dışından daha değerli olmalıdır. Redingot tipi düz bir gece mantosunu meselâ ağır bir ipekli ile astarlamak ve buna ayni ipekliden zarif bir gece elbisesi ilâve etmek hoş bir fikirdir. Uzun gece el- biselerinin ön kısmı arkadan biraz ki sa olmalı ve kadına rahat yürüme fır- satı vermelidir. Rahat ve câzip bir yürüyüşe müsaade etmiyen bir elbise güzel olamaz. Bu kış parlak, cazip renkler moda- dır. Kadın sokakta, büroda, evde daima canlılık taşımalıdır. Bunun için silik SOSYAL HAYAT renkle meydana çıkarılmalıdır. Kırmı- zı, muhtelif tonları ile çok kullanıla- pastel renkler bile dalma göz alıcı bir (o caktır. Köy Okull Jale CANDAN mleketimizde okur yazarların nüfusumuzun ancak yüzde 40'ını teşkil et- Bi bilinmektedir. Bunların büyük çoğunluğuna ise şehirde bulunan erkek- ler teşkil etmektedir. Halbuki kalkınmamızı ancak köylüyü ve kadını okuta- rak, eğiterek ve onlara, içinde bulundukları yoksulluğu yenebilecek bilgi fi vererek gerçekleştirebiliriz. Bu bakımdan en şanssız olan köylü kadının, ge- lenek ve görenekleri yıkarak, yaşamaya mahküm edildiği ilkel sosyal hayat- tan kurtulması da ancak bu eğitimle mümkün olacaktır. Bütün ileri toplamlarda, köylünün okutulması ve cehaletten kurtarıl- ması, samimi yöneticilerin başlıca kaygusu olmuştur. Bugün meselâ devletçi bir memleket olmıyan Birleşik Amerikada, lise tahsili tamamiyle bedava olup, bu İmkân bütün çocuklara aynı şekilde verilmektedir. Öyle ki, bugün Ame- rikada "public school'larda okuyan çocukların yüzde 55'i köy çocuklarıdır. Eyaletler, okul masraflarını, halktan topladıkları muhtelif vergilerden çı- kartırlar, fakat bütün çocuklara dağıtılan kitap, kalem, kâğıt (bedavadır. Okul idaresi, çocukları, meşhur sarı otobüsleri ile bedava olarak okula getirip götürür. Birçok yerlerde bedava, bazılarında da sembolik" bir para karşılığı çocuklara besleyici, zengin gıdalı öğle yemekleri verilir. Amerikan vatanda- şının, birçok konularda, memleket için hayırlı bir standart görüşe sahip ola- bilmesi işte bu “eşit eğitim" imkânı ile sağlanmıştır ve bu toplum kalkın- masının temelini teşkil etmektedir. Milli Eğitim Bakanı Dr. İbrahim Öktemin, Köy Enstitülerinin, günün şartlarına uygun olarak tekrar açılacağım bildirmesi, bu bakımdan, son gün- lerin en ferahlatıcı ve umut verici haberlerinden biri olmuştur. Köy Ensti- tüleri teşkilâtı, köy eğitimi konusunun yeni baştan ve çok daha olumlu bir şekilde ele alınabilmesini sağlıyacak çok kuvvetli bir unsurdur ve geçmiş tec- rübeler de bunu ispat etmiştir. Eğitim sisteminde esaslı değişikliklere gittiğimiz şu günlerde "köy oku- lu ve köy eğitim meselesi'ni yeni baştan ele almak «orunda bulunduğumuz açıktır. Köy çocuğuna yalnız okuyup yazma öğretmekle, ona kısa zamanda unu- tacağı bir takım nazari bilgiler vermekle, onu ezberciliğe itmekle yetineme- yiz. Köy çocuğu, herşeyden Önce içinde bulunduğu yoksulluğu yenmesini kendisine öğretecek olan bilgiyi ve iradeyi kazanmalıdır. Kültür dersleri ya- nında onun iş eğitimine, teknik ve tarımsal bilgilere ihtiyacı vardır. Ancak zaman öğrendi ki erini uygulamak fırsatını bulacaktır. Çocuğu bu şekilde yetiştirecek, köyün güç şartlarına kolaylıkla intibak edebilecek, bu şartları yenme azmini içinde taşıyacak öğretmenin ise ancak, en ideal şekilde, köy- den yetişeceğini kabul etmek gerekir. Bu sebeple, köy çocuklarına, köy ens- titülerinde bu imkân daha geniş nispette verilmelidir. Bundan bir süre önce güney sahillerimizde, bir köyde, hayvanlarını otlat- makta olan küçük bir kıza rastlamıştım. kuyup yazma bilip bilmediğini sordum, "Bilirdim ama unuttum" dedi. Üç yıl okula gitmiş, okumuş ve unutmuş. Türk köylüsü gerçekçidir. Köy okulu köy çocuğu için daha verimli olursa, köylü okula daha fazla yardımcı olacaktır. Köy eğitim sistemine, gerçekçi bir bakışla oyenibaştan eğilmek şarttır. Çocuk, öğrendiğini unutmamalı ve gündelik hayatına uygulayabileceği pra- tik bilgileri de, diğer bilgilerle beraber kazanmalıdır. AKİS/35