YURTTA OLUP BİTENLER isyan Maceranın sonu gün her şey şöyle başladı: "Türk milleti adına yargılama ya- pıp hüküm vermeye yetkili (oOAnkara Sıkı Yönetim Komutanlığı 1 Numa- ralı Askeri Mahkemesi Askeri (OMu- hakeme Usulü Kanununun 31. Maddesi gereğince (o Başkan Tuğgeneral Fevti Basmacı, Duruşma Hakimi Deniz Ha- kim Albay Numan Özdalga, Üye Ha- va Tuğgenerali (oLutfi (o Ergüvenden müteşekkil olarak, İddia makamında Hakim Binbaşı Turgut Akan, Hakim Binbaşı Naci Turanay, Hakim Kı- demli- Yüzbaşı Turgut Armay, Hakim Kıdemli Yüzbaşı Burhaneddin Kelav, Hakim Kıdemli Yüzbaşı Oktay Sedef ve zabıtta stenograf şefi Şakir Doğanay ile yardımcıları hazır oldukları halde 5 Eylül 1963 Perşembe günü saat 14 de Mamakta Muhabere Okulunda özel o- larak hazırlanan salonda açık olarak toplandı. a) T.O. Anayasasının tamamını tağyir ve tebdil ve ilgaya ve bu ka- nun ile teşekkül etmiş olan T.B.M.M. ni ıskata ve vazifesini oyapmaktan men'e cebren teşebbüs etmek, T.C.K. nun 146. maddesinde ya- zılı fiillere fer'an iştirak etmek, e) T.C.K. nun 146. maddesinde ya- zılı cürümleri irtikap için gizlice itti- fak yapmak, d) Cürme muttali olduğu halde Hükümete haber vermemek suçların- dan sanık" 151 kişinin "açık ve vica- hi duruşmasında, o taraflarca irat ve ikame olunan delillerin tetkik ve mü- nakaşası sonunda hasıl edilen vicda- ni kanaate dayanılarak" verilen Hü- kümler mucip o sebepleri ile birlikte tefhim olundu. Bilanço Idam 7 Müebbet 29 15 Sene 12 12 Sene 5 8 Sene 2 6 Sene Sene 14 4 Sene 2 Ay 23 I Sene 4 10 Ay 2 3 Ay (Tecil) 6 Beraat 45 AKİS/10 Duruşmaların ruhu pe bir süre önce oMamaktaki duruşmalarda bir hadise cereyan etmiştir. o Resmi bültende açıklanan bu hadise hatırlardadır. e Sanıkların 2 Numaralısı Fethi Gürcan şöyle de- miştir : «Eğer bu memlekette çöl ka- nunları hakim bulunsaydı, onbeşimi- zi asardım". Fethi Gürcan sonra, ha- kimin bir sorusu üzerine bizzat ken- disinin asılmaya layık bulduğu onbeş kişinin isimlerini saymıştır. Perşembe günü öğleden sonra, Ma- maktaki mahkemede okunan hükmün giriş kısmı, Türkiyede çöl kanunları- nın hakim A gösteren şu cümlelerle son buldu Askeri o Mahkememiz o kendisine tevdi olunan davayı bu ışık altında karara bağlamak üzere tetkik ederken aziz Türk Milleti adına ve sadece onun hakkı, o haysiyeti ve gururunu kendisine rehber kabul etmiş, bu vic- dan huzur ve selametini kendisinde hissetmiş olmanın vekarı içinde sanık- ların fiillerinin suç teşkil edip etme- diğine oyunu verirken sadece karara muhatap olacakların -değil, okendi hakkında da bu kararın ebedi bir ma- Talat Aydemir No 1 na taşıyacağını (o kabul ve inanarak hükmünü vermiştir." Bu ışık şudur: "Kendi kaderine o tarihte iştirak eden öğrenci ve silâh arkadaşlarına yaptığı telkinat sebebiyle bu arkadaş- lık ve vefa duygularını, itaat hisleri- ni bilâhare istismarı oplânlıyan bu sanığın -Talat Aydemir- tevessül et- tiği ilk kıyamı -22 Şubat- Demokra- tik nizâmı ayni zamanda bir müsa- maha rejimi sayan Devlet idaremiz ve onun bekçisi olan Türk Silâhlı Kuvvetleri itaat gibi askerlik hayatı- nın en hayati prensibinin ozedelen- memesi için kendisini - Talat Ayde- miri - ve yakın arkadaşlarını Harp O- kulumuzun şerefine (o bağışlıyarak af etmiştir Esefle kaydetmek icabeder ki e- mekliye sevkolunan Oo Talat Aydemir ve bir kısım arkadaşları gizli cemiyet karakteri ile faaliyetlerine devam et- Türk Silâhlı Kuvvetleri ler, sinsi faaliyetlerini götürerek, yetişme çağındaki (Har Okulu öğrencilerinden bazılarım iğfal ve bunlar delaletiyle mutasavver bir ihtilâl için temin ve tahrikte o özel maksat gütmüşlerdir. Bu derece acı ve cüretkâr yolla- ra tevessül edilirken, dünyaca müsel- lem türk askerliğinin an'ane haline gelmiş olan disiplin ve bağlılık hisle- rini tekrar kenara itmişler, Okulun kendisine has mahabetini zedelemek- te vicdani bir sızı duymamışlardır. 20/21 Mayıs gecesi önceden hazırlan- mış tertipler, bile ve sanialar ile mem- leketimizin kaderini (bağladığı Harp Okuluna ve bu arada yalan o askeri birliklere baskın yaptırmış, Harp O- kulunu alarma geçirmiş, biraz sonra emsali olmayan kötü bir filin başlı- ca faili olarak emekli subay olması- na rağmen resmi elbise giyerek okula çıkmış, böylece ihtilâl harekâtım bu ulvi müessese ve mensuplarım kendi faaliyetlerine (o alet ederek karargâh olarak kullanmıştır. Bu son olay, Milleçe ve onun ii olan Silâhlı Kuvvetler tara- fından asla tasvip edilmemiş, önlen- miş ve fakat bu harekât Türk Mille- tinin esef ve derin Üzüntüsünü teşkil etmiştir." Cürüm ve ceza Kararların hepsi, ÜÇÜ hariç olmak üzere, oy birliğiyle alınmıştır. Sa-