7 Eylül 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

7 Eylül 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER Baldwin Paris Gelecekten derlere ve aile büyüklerine mutlak bir bağlılık disiplinli bir hayat istemek- tedir. Açıklanan son istatistiklere gör re, islâmlığı kabul eden siyahlar ara- sında suç işleme oram birdenbire düş- mekte, islâm çocuklarının okuma yüz- desi de hergün biraz daha çoğalmak- ladır. Gene açıklanan son istatistiklerden anlaşıldığına göre, siyah islâmlık Gü- neyin mütevekkil (o zencilerinden çok Kuzeyin hırçın ve mücadeleci siyah- ları arasında yayılmaktadır. e Zaten amerikan zencilerinin son otuz yıl için- de devamlı olarak Güneyden Kuzeye göç etmelerinin yarattığı en önemli sonuçlardan biri de, ırk ayırımı mü- cadelesinde ağırlık merkezinin Kuze- ye kaymış olmasıdır. - Güneydeki si- yahların yavaş ve mütevekkil davra- nışlarına karşılık, Kuzeyde daha iyi bir öğrenim ve çalışma imkânı bulan zenciler daha uzlaşmaz tavırlar takı- narak Güneyli renk arkadaşlarım ırk mücadelesinde daha çalışkan ol- maya oçağırmaktadırlar. (Amerikada zenci hakları konusunda bugünkü kaynaşmayı yaratanların aşağı yuka- rı büyük bir çoğunluğu, Kuzeyde doğ- mamışsa bile Kuzeyde eğitim görmüş ve Kuzeyde çalışmakta olan liderler- dir. o Eğer bu liderler olmasa, haklarından çok günlük ekmek der- dine düşmüş Güneyli zencilerin işle- rini güçlerini bırakıp (Washington'a gelmeleri ve orada Lincoln Anıtından Beyaz Saraya kadar yürüyüşe kalkış- maları düşünülemez. ..derde devadan gayri" (e bıraktığımız hafta içinde ırk ları bir an önce çıkarmaya çağırmak AKİS/24 sokaklarında korkuyor için Washington'da büyük bir yürü- yüş yapan siyahlar, müslüman zenci- ler gibi, Amerikada siyah-beyaz ay- rılığının yalnız kuvvete karşı kuvvet- le önleneceğine inanmamaktadırlar. Bu bakımdan, bu yürüyüşü düzenle- yen zenci liderlerin büyük bir çoğun- luğu Amerikada hergün biraz daha ge- lişen siyah islâmlığı endişe ile izle- mektedir. Bu liderlere göre, ırk ayı- tımı yapan beyazları kuvvet kullana- rak yola getirmeye çalışmak mesele- nin asıl çözümünü gereksiz yere geri- ye bırakmak demek olacaktır. / Asıl çözüme giden yolun başında da, Kongrenin, ırk ayırımını yasaklayan kanunları bir kere daha gözden ge- çirmesi ve kuvvetlendirmesi gelmekte- dir. İlk olarak Güneydeki zencilerin oy verme meselesi ele alınmalı ve bu yaraya bir deva bulunmalıdır. Bilin- diği gibi, Güneyli beyazlar zencilerin seçimler sırasında oOOy kullanmasına engel olmak için çeşitli yollar ara- makta, oy kullanma ehliyetini haiz zenci nüfusun Oobüyük çoğunluğunu seçmen listelerine geçirmemektedirler. Meselâ, Alabama eyaletinde oy kul- lanma ehliyetini haiz her yüz zenci- den ancak dokuzunun ismi seçmen kü- tüğüne (yazılmaktadır. o Mississipi'de bu sayı daha da azdır, yüz zenciden ancak altısı oyunu o kullanabilmekte- dir. Diğer Güney eyaletlerinde de, o- yunu kullanabilen zenciler oranı yüz- de onla ondört arasında değişmekte- dir Zenci liderlere göre, eğer bu oy verme meselesi düzenlenir de zenciler Kongreye kendi temsilcilerini de yol- lamak imkânını bulurlarsa, o önayak olup hazırlayacakları oOkanunlarla A- merikadaki siyahların durumunu dü- zeltecek adımlar atabileceklerdir. Kanun mu, yumruk mu? görüldüğü gibi, dünyanın en zengin devletinde artık kangren olmuş bu siyah - beyaz ayrılığı meselesini çöz- mek için ileri sürülen fikirler çok çe- şitli, fakat bu yolda atılmış olumlu a- dımlar çok azdır. Meseleyi kuvvet yo- luyla 'çözmek isteyenlerin de, kanuna bağlı kalıp çözümü' Kongrenin dav- bırakanların da kendilerine rını gerçekleştirecek kanunların Kong- reden çıkması, çeşitli (politika kom- binezonları yüzünden çok zaman al- makta, iş uzadıkça büyük zenci küt- lesi o sabırsızlanıp o hırçınlaşmaktadır. Hele Başkanlık seçimlerinin yaklaştığı şu günlerde hiçbir parti bu konuda ileri bir adım atarak Güneydeki bü- yük beyaz seçmen kütlesinin gazabını üzerine çekmeyi göze «alamamaktadır. Fakati işler sürüncemede kaldıkça da, siyah yazar games BaldwtiYin de de- diği gibi, çözümü kanunun ağır yürü- yüşünden çok yumruğun çabuk zafe- rinde arayanlar çoğalmakta, huzur- suzluk bulutlan yoğunlaşmaktadır. Tarafsız bir gözlemci olarak mese- leye dışardan bakılınca, siyah-beyaz ayrılığının bir insan! mesele (o olduğa görülmektedir. o Ortadaki, yenilmesi gereken en büyük güçlük de budur. Beyazların asırlar süren ihmali yüzün- den bugün ikinci sınıf vatandaş du- rumuna düşen zenciler günün birinde fakirliklerinden kurtulup Oo çağdaş a- merikan toplumuna yakışır bir ha- yat sürmeye başlasalar bile, beyazla- rın gene asırlar süren bir peşin hük- mün etkisinden kurtulup onları ken- rtilerivle ayni kabul etmeleri çok güç- tür. yazların, yıllar yılı tarım hayvanı gibi çalıştırdıkları si- yahların Oo gecekondularından (o çıkıp komşu eve taşındıklarını, zenci deli- kanlıların sansın kızlarım gece dan- sa götürdüklerini, kara derili okadın- ların kendi kanlarıyla karşılıklı çene çaldığını oOgörmek istevecekleri çok şüphelidir! Her tonlumun, her insanın - ne ya- tuk- ki- kendine göre bazı peşin hü- kümleri vardır. Amerikan toplumuna azılan kara yazı da. İşte bu kara in- sanların kara talihidir!.. .

Bu sayıdan diğer sayfalar: