TÜLİDEN HABERLER AKİS/28 Erol Bükey ve yakın arkadaşı Kâmil Kiper de, eşleri gelecek hafta İstanbul- dan döneceği için, tiyatroya (yalnız gelmişlerdi. M B. K. üyelerinden, eski Ankara Va- lisi merhum İrfan Baştuğun oğlu, 2 Eylül Pazartesi günü nikâhlandı. Ta- rafların şahitliklerini İsmet İnönü ve Cevdet Sunay yaptılar. K cemal Gedeleçin kızı Azade Salep- çioğlu ve eşi Swissair'ci Şahap Salep çioğlu, tatillerini geçirmiye Kuşadası- na gitmişlerdi. Bugünlerde (o dönüyor- lar. yelamingo pastahanesi sahibi o Saffet, eşi ve çocuğu pasta yemek için Mil- ka pastahanesine gidiyorlar!... . P. A. Alman Ajansı muhabiri, ya- sar ve C.H.P. Kadın Kolları Mer- kez Yönetim! Kurulu üyesi Leylâ Çam- bel bu hafta Çarşamba günü Avrupa- ya hareket etti. Leylâ Çambel, muha- biri bulunduğu ajansla temasa o geçe- cek ve İsviçrede Pestalozzi (çocuklar köyünde, Almanya ve Avusturyada di- ger çocuk köylerinde incelemeler yapa- rak, dönüşünde bir seri röportaj hazır- lıyacaktır. Köreyolları Genel Müdürlüğü Labo- ratuarlar Müdürü yüksek mühendis Erol Yaltkaya, Varşovada toplanacak uluslararası bir kongrede bulunmak ü- zere perşembe günü İstanbuldan uçak- la hareket edecek. İstanbul Belediye Başkanı Oo Necdet Uğur, geçen hafta Cuma gecesi Emir gân korusunda büyük bir parti verdi. Bütün kordiplomatiğin davetli olduğu diği balodan iyi geçti Şanat yazarı ve ressam Fahir Aksoy, geçen hafta İzmirde Pıtrak Gale- risinde, kendi eserlerinden omüteşek- kil bir yağlıboya oresim sergisi açtı. Serginin yarattığı büyük ilgi sonucu, genel arzu üzerine sergiyi, bir sayfiye şehri olan Çeşmenin Ardıç lokalinde tekrarladı ve abstre bir anlayışla yap- tığı eserleri üzerine ilginç bir de Kon- ferans verdi. İzmirli sanatçıları ve İzmir sosye- tesini sergide görmek mümkündü. Me- selâ ressam Vedat Mavitan, yazar Rüştü Şardağ, Dr. Halis Temel, Sev- ket Pirinççioğlu gibi tanınmışlar gö- ze çarpmaktaydılar. Sonbaharda İstanbullulardan Avru- paya gidecek çok. Melih Sipahioğ- lu ve eşi Güngör Sipahioğlu da Er- kim başında bir ay sürecek bir Avru- pa gezisine çıkacaklar. (Galatasaray Kulübü İkinci Başkanı Rüçhan Adlının, film artisti Tür- kân Şoray ile macerasının gazetelere geçmesi (oGalatasaraylıları çok üzdü. Kulüpde, Rüçhan Adlının görevinden istifa etmesini isteyen bir cereyan var- mış. Mahir Kocataş halen Alev Ebüzzi- ya ile birlikte Danimarkada bu- lunuyor. . İstanbullular bu seyahatin bir izdivaç ile neticelenmesini bekli- yorlar. az başında eşinden ayrılan Avni aşanın kızı Ayşe Şaşa, Kolejin yük- sek kısmına girdi. Ayşe bundan böyle kendisini tamamen okumaya verecek- miş. Ova buraya dedikodu yazıları ya- zan bir kadıncağız, Kâmuran Ev- liyaoğlunun Oo Bakanlığı Oo zamanında Basın— Yayına kapılanmıştı. . Aman efendim, velinimeti Bakanken onu na- sıl piyazlar, hakkında ne süslü püslü dedikodular yazar, onu şirin göstere- cek neler icat etmezdi. Evliyaoğlu gitti, Karasapan geldi. Karasapan, bu! Etli- ye sütlüye karışmayan adam, dediko- ducunun çirkefini mi üstüne sıçrata- cak.. Tabii, aldırmadı. Ama onun ye- rini Ardıçoğlu alınca, o işi sıkı tuttu. Dedi ki: "Bak hanım ya buradan pa- ra alır, ama doğru dürüst çalışırsın, herkesin tâbi olduğu statüye tâbi olur- sun, ya da tasını tarağını toplayıp do- dekodu sütunlarına göç edersin Ben bakanlığımda şımarıklığa (otahammül etmem". Ve kadıncağızı, kapı dışarı etti. Aman, şimdi, kadıncağızın yazdığı dedikodu sütunlarında bu Bakandan kötüsü güç bulunuyor. Ne uydurmalar, ne uydurmadılar.. Kadıncağızın göz- lüklerinin rengi "kaderiyle omaküsen mütenasip" .olarak değiştiğinden tabii hep ters taraftan işliyor. Hani bunu yapan, bari "fazilet taf- rası" satmasa.. Hayır. Bir de, o var. Ne yapalım, bizim toplum her - halde bu, İşte!