YURTTA OLUP BİTENLER Y.T. P. Çocuktan al haberi Gi bir akşam Ankaralı gaze- teciler, Y.T.P. Genel İdare Kurulu- nun toplantısını atladılar. Y.T.P. Mer- kezine geldiler, kapı duvar. Bir kaç Ge- nel İdare Kurulu üyesinin evini ara- dılar, bir şey çıkaramadılar. Halbuki biliyorlardı ki o gece Y.T.P. liler top- lanmışlardır ve bitip tükenmeyen me- selelerini görüşmüşlerdir. Ama görüş- menin havası ne olmuştur, neticesi ne olmuştur? Akşam, onu öğrenemediler. Ertesi sabah bir gazeteci Y.T.P. nin 2. Başkanı ve Koalisyon Hükümetinin Sağlık Bakanı, Alicanın ideal arka- daşı Dr. Yusuf Azizoğlunun evine er- kenden telefon etti. Telefona, Doğulu politikacının kızı Neval Azizoğlu çık- tı. Küçük Neval ile gazeteci arasında u eğlenceli konuşma geçti: "— Aziz beyfendi evdeler mi? "— Hayır yok..." "—Nerede olduğunu biliyor musu- nuz?" "— Bilmiyorum. Bir yere toplantıya gitti, babam.. Arkadaşları telefon etti- ler.." Çi ı "— Kime gittiler acaba?.." "— Bilmiyorum.." "— Peki dün gece orada mı toplan- dılar, babanlar?" "— Evet.. Buradaydılar.. (Evvelâ misafir odasında oturdular. Sonra da- ha birçok amcalar gelince, büyük ye- mek odasına gittiler.. Kapıları da sım- sıkı kapadılar. oGece yarısına kadar konuştular.." "— Ne konuştular?" — Ne konuştuklarını bilmiyorum sinirliydi. Kızmıştı. Çok bağırdı.." Gazeteci küçük Nevale teşekkür et- ti ve telefonu kapadı. Küçük Neval kendisine verilen önemden çok mem- nun olmuştu, Telefonu kapamadan evvel gazeteci amcasına bir dahaki toplantıda konuşulanları aklında tu- tacağını ve kendisine telefon edilirse söyliyeceğini de belirtti! Kurul içinde komisyon! esım Cumartesi gecesi Azizoğ- lunun evinde yapılan toplantı olduk- ça gürültülü geçmiş ve Azizoğlu karşı tarafa - Perinçek ve Öçten grupuna - alabildiğine yüklenmişti. Ancak yük- lenme bir taraflı oldu. Zira Genel İda- re Kurulu üyesi oldukları halde Pe- rinçek, Öçten ve Osman Hacıbaloğlu toplantılara (o katılmıyorlar, o herşeye seyirci kalıyorlardı. AKİS/12 Yusuf Azizoğlu "Nevalin o Babası” Azizoğlugunun evindeki toplantıya Alicanın etrafındakilerin odışında sa- dece Aydın Yalçın ve Ali İhsan Çelik- kan katıldılar. Yalçın ve Çelikken için de Genel Başkana tam manasıyla kar- şıdırlar demek imkânı yoktur. Onların Hayri Mumcuoğlu Ne ondan, ne bundan istemedikleri adam Azizoğludur. Bu yüzden Azizoğlu, karşı tarafa yüklenir- ken Yalçın ve Çelikkana da biraz ta- rizde bulunmaktan kendini Esat Kemal, toplantının heyecanlı kişi- leri oldular. Görüşmeler saat 24 e kadar devam etti. Hayri Mumcuoğlu, Aybar, Kapan- 1, Alican, Ömer Faruk Sanaç, Aydın Yalçın, Cevat Derin ve Ali İhsan Çe- likkanın bulunduğu toplantıda genel olarak durumun normale nasıl avdet edeceği görüşüldü. Yalçın Genel Kon- grenin toplanabileceğini ve meselelerin orada halledilebileceğini savundu, Aziz- oğlu bunu lüzumsuz buluyordu. Kül- fetli bir işti. Patırdısı çok olurdu. Ma- halli seçimler arifesinde partide büyük krizler doğururdu. YIP yöneticileri daha sonra bir Uzlaşma Komisyonu kurmaya ve iki ta- rafın arasını bu komisyonunun yapaca- ğı çalışmalarla düzeltmeğe karar ver- diler. İç meseleler böylece, dışarıya faz- la aksetmeden, kendi aralarında hal- ledilecekti. Alican muarızlarım teker teker alır. konuşur, anlaşırdı. Onların isteklerini yerine getirebildiği (okadar getirirse YIP dağılmaktan kurtulabi- lirdi Ömer Faruk Sanacın başkanlığında kurulması kararlaştırılan komisyon, he- men ertesi gün çalışmalara başladı. Bünye meselesi azı kimseler zannederler ki Y.T P. nin içindeki huzursuzluk ve son dalgalanmaların sebebi, Ekrem Alicanın muhtıra meselesindeki o açık basiretsizliğidir. - Nitekim bizzat Alican, U tasnifle eski Hür.P.liler ile eski D.P.li- lerdir. Eski OHür.P. liler ve onların peykleri Genel Merkezi ellerinde tut- maktadırlar, eski DP.liler (o teşkilâta her fırsatta teşkilât heyulasını Hür.P.lilerin karşısına çıkarmaktadır- lar, eski Hür.P.liler ise Genel Merkez tasarruflarıyla onları sindirmeye çalış- maktadırlar. Muhtıra Meselesi şu ba- kımdan Alican için vahim durum ya- ratmıştır: Eski D.P.liler sonuna kadar eritmedi diye kızmışlardır, eski HürP. liler böyle bir çıkışa ne lüzum vardı