SOSYAL Ankara İmtihan sofraları ve ötesi.. Kücük kız eline taşıyamayacağı ka- dar büyük bir pasta paketi almış- Yanında yürüyen' annesi aynı du- nunda idi. Onları takib eden bir er- kek çocuğun ise, elleri ve kolları ay- nı paketlerle dolu idi. Konur sokağı- nı katettiler, tam Yüksel caddesine yönelirken bir dostlarına tesadüf et- tiler. Dostları merakla "— Hayrola, nereye böyle" diye sordu. Çocuk elindeki paketi ibaret ede- Eks iftiharla: — Okula" diye cevap verdi. Annesi daha az mutlu görünü- yordu. Bu sıcakta paket taşımak Wi rusu pek te kolay değildi, Ama mü- tevekkil, cevap verdi) "— Çocuk ilkokulu bitiriyor bu yıl. , Öğretmenlere pasta götürüyo TUZ Çocuk, Ankara Koleji (o öğrencile- rindendi. Bu yıl hayattaki ilk diplo- masını alacaktı. Daha şimdiden de "Pek e e gururu ve sevin- Son günlerde, muhtelif yenilik Sık sık okula davet edilen aileler, içlerinde okul çevrelerine ya- kınlığı olanların gayreti ile, öğret- menlere imtihan sofraları hazırlama- yı üzerlerine almışlardı. İşte bundan sonra da çocuklar, imtihan günleri, kitaplarını bir kenara bıraktılar, o- kula koca koca pasta kutuları taş- maya başladılar. Bu, kendilerine ki- tap taşımaktan daha fazla güven ve- riyordu o sanki Yalnız bu olay 1963 yılına has bil olay değildir. Uzun bir süredir, An karada bazı ilkokullarda "öğret- menlere minnet ve Ö terisi"nde bulunmak bir gelenek ha- lini almıştır. Oİmtihanlar sırasın- da yorulan, acıkan, terleyen Öğ- retmenlere pasta, limonata, bis- küi ikram edilir, sonra da yılın hatı- rası olarak, çocuklara verilen emek mukabili, öğretmenlere "kalacak şük- ran hatıraları" verilmek üzere veliler arasında para toplanır, hediyeler a- lınır. Bu işe ön ayak olanlar, daima velilerdir. Öğretmenler daima sürp- sebetsiz bir veli, işi Milli Eğitim Ba- kanlığına duyuruncaya kadar çalışır. Geçen yıl Ankara Koleji ilk taamın- da olduğu gibi, bazen öğretmenler. hediyeleri ağlıyarak getirir ve okul HAYAT idaresine teslim ederler fakat hafiza- yı beşer nisyan ile doludur. Bir yıl sonra öğretmenleri gene "veliler ta- rafından hatırlanmak" gibi tatlı sürprizler e Bu iş, böy- lece sürüp gide Öğretmene icki eskiden beri âdettir. Eskiden beri, özellikle, ilk- okulu bitirirken çocuklar çok O sev- dikleri öğretmenlerine bir hediye al- mak, ona şükranlarını bildirmek ih- tiyacını duymuşlardır. Çocuklar böy- lece aralarında beş on kuruş toplar ve öğretmenlerine harçlıklarından u- fak bir hatıra alırlar. Bunun lehinde de aleyhinde de bazı şeyler söylemek mümkündür ama iş, velileri koca ko- ca pastalar, kıymetli hediyeler alma- ya doğru adeta zorlamaya dayanınca, bu, Milli Eğitim Bakanlığım olduğu kadar toplumun tümünü ilgilendiren bir dâva halini alır. Çünkü hayatta ilk diplomasını alan, hayatta ilk büyük tecrübesini yaşıyan öğrenci, yanlış da olsa, götürdüğü hediye değerinde aşarı kazanacağı zehabına (o kapıl- maktadır. Yalnız bu tecrübe bile, ço- cuğa hayatin eşiğinde kötü itiyat- lar kazandırmaya yeter. O, başarıyı daima bir alış veriş yönünden ele al- maya hi alışabilir. en okula yapılan herhangi bir Li bile çocuk kanalı ile yapıl- kabet duygusu yaratmaktadır ki, bu- nun hataları üzerinde durmak bile lü- zumsuzdur. Meselâ geçen yıl, gene Ankara Koleji ilk kısmında "kardeş köy" okuluna yapılan yardım mikta- rı çocukların karnelerine yazılmış ve son karneler çocuklara verilmeden bu durum ailelerine de mektupla bil- ii. Çocukların pek çoğu, ta- anlış bir inanca kapılarak, bunu sınıf, geçme sanısı ile birleştirmişler- dir. Dernekler "Üniversiteli Kadınlar eçen hafta Ankarada, bir faal der- nek daha yaz tatiline girdi. Bu, AKİS/31