DÜNYADA OLUP BİTENLER seçimde de kaybetmesi muhtemel bir ekibin temel politika (omeselelerinde muteber bir muhatap sayılması ol- dukça hatalı görülmektedir, İtalya için de durum aşağı yukarı aynıdır. Henüz burada da güven telkin eden sağlam bir hükümet ortaya çıkma- mıştır. Almanyada da Adenauer kı- sa bir süre sonra iktidarı bırakmaya karar vermişti. Bunlar gezinin ba- şarısı konusunda insanı şüpheye dü- şüren sebeplerin ilk akla gelenleri di. Fakat gezinin Almanyadaki ilk kısmına ait intibalar geldikten son- ra anlaşılmıştır ki Kennedy'nin yap- mak istediği tamamen talkadır. Resmi temaslardan fazla halkla kar- şılaşmaya önem vermektedir. Önem- li siyasi meseleler hakkındaki görüş- lerini de her vesileyle halkın karşı- sında tekrarlamakta ve bilhassa on- ları etkilemeye çalışmaktadır. Doğ- rusu bunu da başarıyla yapmakta- dır. Kennedy'nin bu gürültülü Avrupa seyahati geçtiğimiz hafta (başında pazar günü Kolonyada başladı. Baş- kanın dev jeti bir gece uçuşunun s0- nunda hava alanına indiği zaman 5000 kişi karşılamak için onu bekli- yordu. Başkanın elini ilk, sıkan 67 yaşındaki Şansölye Adenauer oldu. Genç Başkan buna "Eski düşman- lar müşterek duyguları ve müşterek menfaatleri paylaşan dostlar haline geldiler" diye mukabele etti, Hala alanındaki merasim daha önceden düzenlendiği şekilde (o muntazaman cereyan etti, Şeref bölüğü teftiş edil- dikten sonra karşılıklı konuşmalar yapıldı. Bu konuşmalarında (gerek Kennedy, gerekse Adenauer, bu tip merasimlerin hiç bir şey söylemeden konuşma yapmak şeklindeki malüm geleneğini yıktılar, Doğrudan doğ- ruya, esas meselelere girdiler. nedy konuşmasında bu gezi sinin “Atlantik İttifakı bakımından" buhranlı bir devreye tesadüf ettiği- ni belirttikten sonra "Birliğimiz bir savaştan kaçınmak için kurulmuş- di. Kendilerini bekleyen vazifelerden bahşederken de "İki memleketimiz ve Birliğin diğer üyeleri kazanmadı düşündüğümüz yegâne harbte, kendi memleketlerimizde ve dünyanın her yerinde açlığa sefalete cehalete o ve hastalığa kargı harbte o bitiririmize dayanmak zorundayız" dedi. Konuş- ması almancaya çevrilince büyük bir tezahüratla karşılandı. Bu merasim, aynı zamanda Avrupanın çeşitli yer- lerinde televizyondan takip edildi. AKİS/22 Konuşmalardan sonra Adenauer ile Kennedy Şansölyenin büyük siyah açık arabasına binerek (o Kolonyaya doğru yola çıktılar, 87 yaşındaki dev let adamı ile 46 yaşındaki Başkan bir arada iken tam bir tezat teşkil e Başkanın kendinden e- kararlı ve genç görünüşü alman halkı üzerinde derin bir hayranlık uyandırdı. Kolonyaya girilirken kili- senin çanları çalmaya başladı. 350 bin kişi misafirlerini karşılamak ü- zere sokaklardaydı. Kennedy gere- ken ziyaretleri yaptıktan sonra Ade- nauer ile birlikte şehrin meşhur ka- tedraline giderek pazar âyinine iş- tirak etti. Resmi temaslar ertesi günü baş- ladı. Kennedy Adenauer ile başbaşa uzun müddet bir arada kaldı. Bu gö- rüşme sırasında müttefikler arasın- da daha yakın bir işbirliği ve anlayış havasının kurulması ile ilgili mese- leler ele alındı. Ayrıca Kennedy NA- TO içinde müşterek bir nükleer kuv- vet tesisi ile ilgili teklifinin çeşitli yönleri hakkında Şansölyeye (o geniş e verdi, Adenauer de son fran- alman yakınlaşmasının perde milas anlattı ve tarih boyunca bir biri ile savaşmış iki milleti ebedi- dışında gizli bir maksat güdülmediğini ifa- de etti. Başkan Kennedy, Adenauer den kendisinin ve bilhassa de Gaulle" ün birleşmiş bir Avrupa hakkındaki görüşlerini açıklamasını istedi. Bu arada muhtemelen İngilterenin müş- terek pazara alınması teklifi hakkın- daki frensiz davranışı tilerinde de duruldu, Kennedy diğer bir önemlisi teması da Erhard ile yaptı, Adenau- er'in kabul resmi sırasında Kennedy adına Dışişleri Bakanı Dean Rusk Erhard'dan bir görüşme O talebinde bulundu. Üç devlet adamı yanların- da bir tercüman olduğu halde bir köşeye çekilerek yarım saat kadar gelecekteki batı politikası konusun- da görüş teatisinde bulundular. Bu görüşme artık Kibardın sonbaharda auer'in yerine geçeceği Okarar laştırıldığı için büyük bir önem taşı- dır. Bu temaslar sonucunda yayınla- nan Kennedy - Adenauer müşterek tebliğinde tarafların Avrupanın sa- vunması için çok taraflı NATO nük leer vurucu kuvvetinin vi yolunda ellerinden geleni nusunda anlaştıkları ee dir. Bu tebliğin (yayınlanmasından biraz önce Kennedy yaptığı bir ba- sın toplantısında doğrudan doğruya de Gaulle'e hücum etti, Kennedy'de Gaulle'ün ismini ağzına almadı. Fa- kat karşısına muhatap olarak onu aldığı açıktı. Kennedy NATO ittifa- kını parçalayanlarla OBatının düş- manlarına yardım ettiklerini belirtti ve Fransız Devlet Başkanının müs- takil Avrupa fikrine iştirak etmedi- ğini söyledi, Fransız - Alman anlaş- ması konusunda da birliğe giden yo- lun ikili anlaşmalardan değil (oo çok taraflı anlaşmalardan geçtiğini ha- tırlattı. - Amerikanın Avrupayı sa- vunmakta devam edip etmiyeceği ko- hirlerini tehlikeye atmaya hazırdır. Çünkü bizim hürriyetimizi muhafa- za için sisin hürriyetinize ihtiyacı- mız vardır" dedi.