Kars senatörü kendisine bu hususta bir soru tevcih edildiğinde önce işi şakaya almak istedi: "— Böyle bir hazırlığı ozannet- mem ama, mümkündür. Ancak, bizi partiye geri alma hazırlığı da müm- ündür.." Sonra, daha ciddi tavırla: . "— Mamafih İnönünün Avni Do- gan, Nihat Erim ve yen Güleği kabul edeceğini kat sanmıyo- rum. Belki beni rl alabilirler.." dedi. Göle bunu söylerken bir odoğru teşhis koyuyordu. Ancak bunda, "keskin zekâ"sından ziyade (o bahis konusu ettiği arkadaşlarının bildiği bir takım faaliyetlerini hatırlaması- nın rol oynadığı muhakkaktır. Gü- lek ve Doğan, tıpkı Celal Sungur gi- bi hoş olmayan temasları temas et- tikleri kimseler tarafından açıklan- mış durumdadırlar. Erim de Anka- rada, başka çevrelerle tertip peşin- dedir ve o çevrelere ümit satmakta- dır. İstanbulda ise Safa Kılıçlıoğlu Vedat Dicleli ikilisi gibi ideal arka dallarıyla teşkilât içinde sondajlara girişmektedir. Gölenin bunları bile- rek konuştuğunu, dinleyenler | anla- makta gecikmediler. ve düşünceli Daha sonra koridorda, Güleğe ya- temliği bilinen Kemal Sarıibrahimoğ- lu yakalandı. O da & ihtimal vermediğini söyledi. önce, buna pek Ama, Rüştü Özal Eski ağza yeni taam OLUP BİTENLER YURTTA 2 Nolu Sıkı Yönetim Mahkemesinde duruşmalar yapılıyor Saat 12'ye geliyor meraklı meraklı sormaktan da ge- ri kalmadı: "— Peki, Dörtlere yakın bilinen- ler ne olacak? Onlara da sirayeti olacak mı, bu isin? Mamafih, Paşa ne dedi de yapmadık şimdiye kadar? Bunu da yapar, çekilir gideriz.." Nizam zarureti slında, Paganın o gün Grupta yaptığı konuşma daha fazla şeyi şümulü içine aldı. enel Başkan Grupa, evinde Rüştü Özalla konuş- tuktan sonra geldi. Partinin bütün meselelerini ele alarak (görüşlerini anlattı. C.H.P. Paşanın nazarında, öteki bütün parelerden farklı durum 'daydı ve demokratik sistemin temel taşlarından, biriydi. un için onda görülen aksaklıklara, sakatlık ve za- yıflıklara umumi efkâr omüsamaha Ö . Sergüzeştçilere C. P. yi teslim edebilecekleri hayali içinde olup o yolda faaliyet göster- dikleri tahkikat sonunda ortaya çı- kanlar partide o tutulmayacaklardı. Bu, hemen dört ismi akla getirdi a- ma, Gölenin dediği gibi bunların i- çinde kendisi yoktur. Celâl Sungur vardır. İsmi geçen bir başkası Ke- nan Esengin olmuştur. Esengin bu ithamı cevaplandırmış, ötekiler sus- muşlardır. nin derlenip toparlanma e daha insicamlı, disiplinli ve ide- alleri belli bir parti haline oOgelme gayreti önümüzdeki mahalli seçimle- rin bir hazırlığıdır. İnönü söyle söy- ledi: "— Bu seçimlere, kesin olarak halka tam güven veren al siyasi te- şekkül olarak gireceğiz isyan Hayaller âleminden lehvalar Bilisim haftanın içinde bir gün, Mayıs isyanı ile alâkalı o- Mi bi doğru söz, isyanın lideri Talât Aydemire atfen tanık Topçu Teğmen Mehmet İlhan tarafından Mamaktaki mahkeme heyetine açık- tandı. Bir bayram günü, başkaları- nın da yanında Talât Aydemir de- mişti ki: "— Geçen sefer ihtilâli, bir gün aynı hakkuk ettireceğim." Gerçekten de, Mamakta devam e- den duruşmalar, 22 Şubattan bu ya- na Aydemirin elindeki kuvvetlerin bir tek kul artmadığını, fakat bir avuç insandan ibaret kaldığını göstermek- tedir. Mehmet İlhanın bu açıklama- ya yaptığı ilâve daha alâkı çekici oldu.. Konuşma sırasında Saffet Ol gaç da -22 Şubatçıların, simdi sanık mevkiindeki (oavukatları- (o gelmişti Lâfı işitince, lidere şöyle bir hulüsa çakmıştı: '— Otuz âlim bir araya Harbiyeli Aklanmaz gibi bir zeyi meydana getir emenlerdi!" AKİS/15 başaramadığım kadroyla ta- gelse veci-