Toplantı Salonuna girerek Başbakan İsmet İnönünün solundaki koltuğa oturdu. İki devlet adamı burada ha- raretli bir sohbete daldılar. (o Feyzi- oğlu anlatıyor, İnönü gülümseyerek onu dinliyordu. Az sonra Feyzioğlu İnönü ikilisine Maliye Bakanı Fe- iltihak edince, sohbet bir Feyzioğlunun sırtını rak sualler soruyor, sonra aldığı cevaptan duyduğu memnuniyetle kü- çük kahkahalar atıyordu. Üçlü mü- zakere 'böylece bir süre devam et- tikten sonra İnönü mütebessim bir çehre ile kürsüde konuşmakta olan İhsan Ataövü dinlemeye (o koyuldu. Feyzioğlu ve Melen de dışarıya çı- karak sohbetlerine yumuşak koltuk- larda devam ettiler. Sohbetin konusu bir- kaç gün ön- ce Pariste yapılan Türkiyeye Yar- dım (Konsorsiyumu Türkiyenin ileri sürdüğü arttırılması talebinin kabul edilmiş olmasıyla ilgiliydi. Bu toplantıya Tür- kiye Delegasyonunun başkanı olarak katılan Feyzioğlu bir gece önce İs- tanbula dönmüş ve o gün öğleden sonra Esenboğaya iner inmez e- vine dahi uğramadan ayağının to- zuyla soluğu Parlâmentoda almaştı. Feyzioğlunun getirdiği (o müjdele- rin ikincisi Ortak Pazarla ilgili ol- du. Konsorsiyum toplantılarının ya- nısıra Brükselde Türkiyenin Ortak Pazara girmesi için yapılan müza- kereler onuç vermiş Ve pazartesiyi salıya bağlıyan gece sa- at tam 24'te anlaşma imzalanmıştı. Feyzioğlu Paristen telefonla görüş- melerin seyrini bütün teferruatıyla takip etmişti. Bu konuda da Melene anlatacağı pek çok şey mevcuttu. Paralar, paralar, bozulmasın aralar Pariste yapılan Konsorsiyum top- lantılarının en önemli olayım Fransız Dışişleri Bakanı oCouve de Murville'in bir teklifi teşkil etti. Murville, Feyzioğluyla yaptığı o bir görüşmede Fransanın ilk taahhüdü olan İhracat Garantisine ek olarak bu defa devletten devlete dilmesinde büyük çapta rol oynadı. Bu tekliften sonra diğer (devletler de yapılacak yardımın bir miktar daha arttırılmasını prensip olarak kabul ettiler. Aslında yapılacak yardım, daha ewelce tespit edilmiş olan 251 mil- yon dolara ek bir yardım değil, fa- kat bu miktarın henüz tamamlana- mamış olması sebebiyle üye devlet- lerin hisselerinin bira» daha geniş- letilmesinden ibarettir. Bundan dört ay kadar önce, 5 Yıllık Plânın 1963 Yılı Uygulama Programı Konsorsi- yuma- sunulduğu zaman âcil bir ted- bir olarak sadece 1963 yılı ihtiyaçla- rı incelenmiş ve Türkiyenin talep et- tiği 281 milyon dolar yerine 251 mil- yon dolarlık yardım verilmesi karar- laştırılarak aradaki 30 milyon dolar- lık hata payı kabul edilmemişti. Aradan geçen müddet zarfında hemen hemen bütün üyelerin yapa- cakları yardım miktarları belli olun- ca 251 milyon doların tamamlana- madığı görüldü. Buna göre Amerika Birleşik Devletlerinin 73 milyon, O. milyon, Fransanın 20 milyon, Dünya Bankasının 5 milyon İtalyanın 10 milyon, İngilterenin 8 milyon, İsveç, Belçika ve Hollânda- nın 1. er milyon, Batı Almanyanın 30 milyon ve Kanadanın da 5 milyon dolarlık yardımlarının toplamı - an- cak 204 milyon doları buluyor ve ge- riye 47 milyon dolarlık bir açık ka- -. Turhan Feyzioğlu Dolar peşinde YURTTA OLUP BİTENLER lıyordu. Son Konsorsiyum toplantısı- nın hedefini bu 47 milyon dolarlık açığın kapanması teşkil etti. o Üye devletlerin yardım kontenjanlarını biraz arttırmalarıyla bu mesele ko- layca halledilebilirdi. Ancak Fransa, kanunlarının özel durumunu ileri sü- una yanaşmıyordu. Bu sebep- le müzakerelerdelki en kesif kulis faaliyeti, fransız delegesinin etrafın da yapıldı. Bilhassa alman ve ingi- liz delegelerinin bu konuda büyük yardımları oldu. Nihayet müzakere- lerin ikinci gününde Fransa, Dışişle- ri Bakanı Murville beklenen açıkla- mayı yaparak, Fransanın Türkiyeye bir ek yardımı prensip olarak kabul ettiğini bildirdi. Artık meselenin en çetin kısım halledilmiş oluyordu. Bundan sonra diğer delegeleri de aynı fikir etra- fında birleştirmek pek zor olmadı. Delegelerin, bu munzam yardı- mın miktar ve şartlarını Hükü- metleriyle görüşmelerini temin için 5 Temmuzda toplanmak üzere müza- kerelere 10 günlük bir ara verildi. Her şey göstermektedir ki 1963 yılında 251 milyon dolarlık yardım gerçekleşmiş ve bu is bitmiştir. istanbul Tebdil-i mekândaki ferahlık, Gecen haftanın başında, pazarte- si günü saat 12.30'da İstanbulun lüks Belediye Sarayında, riyaset ma- kamının gene son derece lüks tefriş' edilmiş toplantı salonunda büyük masanın etrafında toplanan İstanbul gazetelerinin Belediye (o muhabirleri, Necdet Uğurun ağamdan çıkanları dikkatle not ediyorlardı. O gün İs- tanbulini enerjik başkanı Necdet U- gur, gazetecilere Belediye (o Başkan- lığına geldiğinden beri kadrodaki bek lenen değişiklikler hakkında izahat veriyordu. Uğurun aynı basın top- lantısında temas ettiği bir diğer ko- nu da Ankara temasları ve Maliye ile İçişleri Bakanlıklarının hazırla- dıkları belediyeler ile ilgili (okanun tasarıları idi. Her iki konu da ga- zetecileri son derece ilgilendirmişti. Aynı ilgiyi gazeteler de gösterdi ve Uğurun basın toplantısı hemen her gazetede büyük başlıklarla yer al- dı. Aslında, Necdet Uğurun bu ba- sın toplantısında verdiği haberler hiç de sürpriz değildi ve herkes tarafın- AKİS/19