AKİS HAFTALIK AKTÜALİTE MECMUASI YURTTA OLUP BİTENLER Millet Güz görünce ükümetin 2 numaralı adamı ve memleketin 3 numaralı siyasi par- tisinin lideri Ekrem Alicanın ağzın- P. nin silâhlarıyla yarışa kalkışmak gibi sakat taktiğe kapılan Y.T.P. Ge- nel Başkanı vatandaşların politika i- le değil, plân, program, yatırım ve ik- tisadi durum ile ilgilenmekte oldu- gunu, bundan herkesin ders alması gerektiğini söyledi. Bu gerçeğin ifa- desi, bir yurt gezisine çıkmış olan Başbakan Yardımcısının her şeyi ye- rinde ve olduğu gibi görmesinin ne- etmek yerine Meclisin koridorlarında laklakıyat yapan küçük politika kum- kuması omilletvekili ve senatörlere; bir de, işi gücü olmadığı için memle- keti nasıl ihya edeceğini plânlayan, çoğunun üniforması sırtından alın- mış, bu yüzden üniformalıları tahri- ki kendisine dert edinmiş sergüzeşt- çilere! Ekrem Alican, gittiği yerlerde recileri, tüccarı, iş adamlarını ve hal- kı aydınlattı, memleketin asıl dâva- larının üzerine eğildi, Ekrem Alican, meşhur affı ağzına bile almadı, zira bunu ağzına alanların sadece politika kulislerinin farelerinden ibaret (o bu- lunduğunu farketti. Bugün halk, en ziyade bir tek peyden şikâyetçidir ve başta politi- kacılar, bunu herkes önemle dikkat Hazarına almak omecburiyetindedir: Meclis çalışmamaktadır. Meclis iyi çalışıyor, fena çalışıyor diye bir tar- tışma konusu dahi yoktur. Hüküm sudur: Meclis çalışmıyor! Meclis ça- lışmadığı için de vatandaşın asıl il- gilendiği "kendi işleri" yürümemek- tedir, sıkıntı ve dertler sürüncemede AKİS/6 Ekrem Alican Ayıldı! kalmaktadır, politika çekişmeleri ha- vayı bulandırmaktadır, bunun reak- siyonu olarak ortaya çıkan kılıç şa- kırtıları herkesi karamsar, canından bezmiş, bıkkın yapmaktadır. Millet, hangi partinin etiketini taşırsa taşı- sın, temsilcilerini bugün davrandıkla- rı gibi davransınlar odiye (Meclise göndermemiş olduğunu gittikçe da- ha iyi anlamakta, farketmektedir. Bu temsilciler arasında, halbuki par- ti olarak başka resmi görüş ifade e- den C.H.P. nin milletvekili ve sena- törleri, en ziyade şikâyet konuşudur- lar. Zira Meclisin en devamsız üye- leri onların arasındadır. Eğer bunun millet tarafından farkedilmediğini sanan varsa, yanılıyor demektir. Şimdi Alicandan beklenen, kentteki faaliyetlerinde de kette gördüğü havanın icabını yap- ması, yani Hükümetteki görevini o sahada verimli (okılmasıdır. - Devlet mekanizmasının iyi işlemesi, devlet dairelerinin randımanlı olması, Ba- Yıl: 9 4 Mayıs 1963 Sayı: 462 Cilt XXVII kanların işe yaraması Hükümet Bar kanından ziyade üç Yardımcısının iyi niyetli, gönüllü hizmet erbabı olma- larına bağlıdır. Alican her halde gör- müş olmalıdır ki milletin bugün için- de bulunduğu ruh haleti Hükümetten yanadır, Hükümetin başarı kazanma- sı istenmektedir, o yolun bizi selâ- mete çıkaracağına inanılmaktadır. Rejim Baki kalan.. (Kapaktaki o Mesele) F lerden Alpaslan Türkeş grupa- nun en genci Muzaffer Özdağ o- turduğu yerden iğne batırılmış gibi fırladı. Koluna gene aynı grupun a- damı Rifat Baykal yapıştı ve: ” Muzaffer yapma.. Yapma ne olur.. Yüzüne bakmam, bundan son- ra.. Boşuna hâdise çıkacak.." diye bir süre yalvardı. Genç ihtilâlci epey müddet direndikten sonra sükünet buldu ve yerine oturdu. Bu arada, göğüslerinde 27 Mayıs Milli Devrim Derneğinin rozetleri bulunan 10-15 genç OÖzdağın oturduğu yerin etrafını almışlar, eski MBK üyesine (o biraz sertçe bakmağa başlamışlardı. Olay henüz kapanmadan arka sıralardan bir iki genç, bu defa Ozdağı koru- mak amacıyla yanma sokuldu. Hafif omuz temasları ve karşılıklı bakış- malardan sonra heyecan dindi. Salon- da bulunanlar yeniden hatibi dinle- meğe koyuldular. Hâdise, 29 Nisan günü Dil ve Ta- rih - Coğrafya Fakültesi salonların- da cereyan etti. Özdağın infialine se- bep kürsüdeki hatip oldu. Hatip, Devrim Derneği Genel Başkanı Çağ- lar Kırçak idi. 29 Nisan konusunda yaptığı konuşma sırasında bolca po- litikacılara hücum etmiş, sonra 27 Mayısın karşısında bulunan Evliya- oğluna bazı iltifatlarda bulunmuş, en sonunda da Yeni İstanbulun devamlı müşterisi Türkeşin 27 Mayısa karşı olanların safında olmasını lanetle -evet lanetle- anmıştı. İ leme sırasında Özdağ zemberekten fırlar gibi oturduğu yerden kendisini attı. Alışkanlıkla elini beline götür-