Günlerin getirdiği Yurttan Akisler Başbakanlık — Derler ki: “Dünyada, muhayyelesi . Bunun sebe- bi şudur: Sanat münekkitleri sanatkarlara, ederlerini tetkik ederken öyle fikirler, hisler, niyetler, (gayeler, manalar atfederler ki sanatkârın, o eseri yaratırken bunlar hatırına bile gelmiş değildir. Meselâ Victor Hu- gu, her hangi bir şiiri dolayısıyla kendisine atfedilen bu çeşit şeylerden haberdar bulunsa mutlaka kahkaha- dan kırılırdı. Şimdi, muhayyele genişliği bakımından rekor mu- halif gazetelere geçmişe benzemektedir. Onların sanat- kârı ise, Başbakan İsmet İnönüdür. Başbakan İsmet İnönüye şu veya bu hareketi dolayısıyla öyle niyetler atfedilmektedir ki İsmet İnönü bunları okuduğunda en neşeli kahkahalarını atmaktadır. Bu çeşit bir hadise, haftanın başında cereyan etti. O akşam, Polonya Büyük Elçiliğinde Şopenin genç- liğine ait, içi musiki dolu bir film gösterilmekteydi. İs- met İnönü buna davetli dahi değildi. Zira Büyük Elçi- lerin bu çeşit toplantılara Başbakanları davet etmeleri ne âdettir, ne de protokol icabıdır. Ama İsmet İnönü, musiki dinlerken dinlenen bir "işi çok adam"dır. O gün, Amerika Dışişleri Bakanı Dean Rusk da Başkentte bulunuyordu ve Feridun Cemal Erkinle gö- rüşmeler yapıyordu. Akşam, Hariciye Köşkünde Erki- nin misafir Bakan şerefine bir akşam yemeği vardı. Yemek Bakanlar seviyesinde bulunduğundan Başbakan ona da davetli değildi. .Amerikalı ei adamını bir gün sonra, sabahleyin kabul edecekt Akşam üzeri, Erkin İnönünün evine gelerek görüş- meler hakkında kendisine bilgi verdi, gece ve ertesi sa- bah devam edecek görüşmeler hakkında talimat aldı. Başbakan Polonya Büyük Elçiliğindeki filmi duymuşta. Onu görmeyi arzu etti. Büyük. Elçiye saat 20 sularında telefon" edildi. Büyük Elçi Gebert" -son derece memnun oldu, "Vakit geç mi?" diye soruldu. "Hayır! Hayır! Şeref verirler" cevabı alındı. Halbuki bu sırada film gösterilmeye başlanmıştı. Büyük Elçi Başbakanın ge- leceğini bildirdi. Herkes heyecanlandı. Küçük bir ha- zırlık yapıldı. Bir çeyrek sonra da Başbakan geldi. Davetliler kendisini ayağa kalkarak karşıladılar. Da- vetliler arasında bir çok Büyük Elçi -Rusya, Finlandi- ya, Belçika, Endonezya, Japonya, Hindistan v.s,- vardı. Bir de, bazı dedikodu yazarlarının ideal arkadaşı Tabii Senatör Sami Küçük de mevcut bulunuyordu. -Neden- se, Tabii Senatör Sami Küçüğün hazır bulunduğu hu- susi toplantılardaki hususi sohbetler bile son günlerde Başbakan İsmet İnönü Polonya Büyük Elçiliğinde Laf lâf, AKİS/4 o da dedikoduyu açar