4 Mayıs 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

4 Mayıs 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

olduğuna bakmayın, CKMP içinde en azından birkaç grup mevcuttur ve hepsi ayrı havadan çalarlar- birden bire karıştı. Grup içinde bu konuda en fazla cezbedici fikir tabiatıyla Bakanların değiştirilmesi, Hükümete taze kuvvet kazandırılması oldu! ma bütün bunlara rağmen CKMP Genel İdare Kurulu konuyu ele alıp konuşmaktan kendisini ala- madı. Perşembe günü saat 19 dan sonra toplanan Genel İdare Kurulu çoğunluğu sağlıyamadığından işin bu konuda Başbakana söylediği ba- zı hususlar vardır. Bütün hikâye İ- nönünün kendisine resmen bir teklif yapılmadan CHP Grupunda böyle bir teşebbüsü katiyen reddedeceğine dair söylediği sözlerdir. Başbakanın sözleri gerçekten. havayı birden bire değiştirmiş ve sohbete iştirak oedan İlyas Seçkine, Grup toplantısından sonra bu konuda sual sorulduğunda Seçkin: "— Mili Koalisyon demek Mec- lisin sonu demek olur" demekten ka- d YURTTA OLUP BİTENLER A. P. Şeytan aldı götürdü. A nkara Gazeteciler oCemiyeti Yö- netim Kurulu seri basın toplan- tılarından birini temin için AP Ge- nel Başkanıyla görüşme talep etti- ğinde, AP sorumluları odudaklarını büzerek: "— Vallahi, nerede olduğunu bi- le kesiti olarak bilmiyoruz. Hiç, sı- ma hiç in yok kendisinden" diye cevap verdile Hâdise geçen hafta içinde ocere- sadece sohbet tarafıyla ( iştigal etti. çınmadı. yan etti. Gazeteciler bir müddet da- Böyle bir teşebbü- a Gümüşpalayı a- se girişilmeli miy- raştırdılar Sordu- di, yoksa girişilme / lar, soruşturdular meli miydi? Giri- Çabalama kaptan! bie GANG se şilirse ne olurdu? mediklerinden bu a, a rk, adına A.P. denilen o'siyaset okomposiosu'nun oiflâh o olabileceği işten o vazgeçtiler. MP o Ade “mal hususunda yüreğinin derinliğinde samimi inanç besleyen aklı başında ai Cemiyet- ği dl ti. Öyleyse bir adam Türkiyede kalmış mıdır ? Eğer kalmışsa, ona rahatça "Tür- te mi Wi uç bir atak arm. kiyenin en saf adamı? sıfatını vermek kabildir. A.P. memleketin politi- yar mera , a ta fayda omülâha ka hayatında kalacak ve kalması gereken bir ifrat kanadıdır, onu o m Gü z m za edilebilirdi. Ko- gözle görüp o köşeye ilmek lâzımdır. Ancak öyle, bu “siyaset kompos- ra Gümüşpaladay- > deşilirken na- tosu” bir işe yaramış olacaktır. ” Gr siten, #5 sıl olduğu bilinme- Bu çeşit ifrat kanatları Batı Avrupa memleketlerinde de vardır. Bun- ğı yukarı üç af den İnönünün - lar siyaset yelpazesinin iki ucunda yer almışlardır. İkinci Dünya Harbi- tadır AP Genel Başbakanlığı (o hu- nin sonundan beri, susunda © itiraflar neticeler kazanmalardır. başladı. Ragıp Kut bunların eline bırakmamıştır. man iyice bir tüc- cardır ve devamlı CKMP Genel Ku- rul Üyesidir- İnö- nünün Başbakanlı ğı konusunda, iti- tlâlin ve kendilerini Ama hiç bir Batı bazen yıldızları çok da parlayarak, seçenlerde çeşitli Avrupa milleti, Bunlardan biri arada oyların çoğunluğu- nu alırsa ne olacaktır ? O memleketlerdeki sağlam kuvvetlerin, bir ih- kaderini ri olan tek politik- şartının gerçekleşmiş olduğunu düşünerek harekete geçmeleri Tunmakta. mesele başka bir sistemin, ya da devrilmiş bir ideolojinin emri lerini t anzim e Ge kuvvetle muhtemeldir. Ancak o oralarda, nel Başkansız uğ- a Demokrasinin oObu tehlikesine göre aşmaktadır. "Peşin Darbe" "” hevesleri pek çıkmamaktadır. Zira, raz etti. Sanki di- hele nisbi bir seçim sistemiyle böyle bir ihtimali ileri sürmek, bir ger- , , ğer partiler Milli çek sebepten ziyade bir bahanedir. Geride bıraktığı- Koalisyonu kabul Anlaşılmayan insanlar, ifrattan uzak oldukları halde AP. nin için- yi a e. etmişti, İnönü "hı" de kalarak onu gerçek hüviyetiyle, gücüyle, efektifi ile ortaya çıkar- k : Ru 1 Gi. demişti, CHP tabi mayan, onun Meclisteki safınn suni okabarıklılığını devam ettiren, ii m. U- i böyle bir teşeb- onun bir şey olduğunun sanılmasını yol açanlardır. Bunlar, müfrit ta- eN — ei Va büs yerinde olacak kımın âlet oOolmakta ve onların yüzünden umumi efkârın bir kısmı Yüks H an tr kanaatına va- hâlâ hayat içinde kalmaktadır. z 5 san vE --- olmuştu da, Bunların, memlekete ve rejime yaptıkları fenalık budur. du unun üzerinde mesele Oİnönünün urduğu mesele A- P. den ihraçları is- Başbakanlığına kalmıştı! oTartışma Hikâye YTP de de Öçtenin um- o tenen "6 lar"dı. Meşhur Grup toplan- fazla uzamadı. Bir karara falan da varılmadı. Ertesi gün, Başbakan Yardımcı- sı Dinçerin İnönüye durumu söyle- diği bazı çevrelerde söylenildi. Aynı çevrelerde İnönünün meşhur "Hay- di canım, sen de!" cevabını verdiği ileri sürüldü. Bu konuda Başbakan herhangi bir açıklamada bulunma- dı. Sadece mesele hakkında Dinçere sual edildiğinde, o şöyle dedi: "— Anıt Kabirde yapılan sohbe- tin resmiyetle hiçbir ilgisi (yoktur, Bu konuda Başbakan İnönüye res- men- hiçbir teklifte de bulunmadın." Ancak, Başbakan Yardımcısının duğu gibi tutmadı. Alican gezisi sıra- sında kendisine sorulan bu konudaki sualleri kendisine has tavrıyla "böy- le şey olmaz" diye (o cevaplandırdı. YTP Grupunda ise ses daha sert yük- seldi: "— AP ile bir koalisyon bizim i- çin mümkün değildir Milli Koalisyon lâflarından en fazla memnun olan, tabiatıyla Ahmet Tahtakılıç oldu. Tahtakılıç hiç değil- se birkaç gün yeniden bakanlık kol- tuğunun tatlı sıcaklığıyla oyalandı. Ama haftanın başında, o bile bu işe kulak asmaz oldu. tısında AP Genel İdare Kuruluna is- ten el çektirilmesini isteyen önerge sahipleri Hakem Kurulunca yapılın kovuşturmadan sonra ya partiden ih- raç edilecekler veya mesele, herza- man olduğu gibi -bu şık çok daha muhtemeldir- birer ihtarla geçiştiri- lecek, kendilerine "Bir daha yapar- san karışmam ha!..." denilecekti. Nitekim, ilk ravund düşünüldüğü gibi cereyan etti. Toplanan AP Yük- sek Hakem Kurulu bir eksiği oldu- gundan sadece hazırlık oçalışması yaptı! Zira tüzük, Kurulun tam kad- royla toplanıp karara varmasını â- mirdir. O gün "6 lar"ın savunmalı- AKİS/13

Bu sayıdan diğer sayfalar: