YURTTA OLUP BİTENLER 29 Nisan olaylarını anma töreni Hükümet ve ötesi.. Anı gün, Parlâmentoda başka bir olay cereyan etti. 2. Koalisyon Hükümetinin Milli Savunma Bakanı di. Hükümet açık rejimin icapların- dan olan bir vecibeyi yerine getir- inekle bazı büyük karışıklıkları ön- lemeyi düşünmüştü. Sancarın sözleri, günlerden beri gazetelere, meşreplerine göre büyük başlıklar, uçurulmuş haberler ve san- sasyonel fantezilerle intikal eden o- laylara ışık tutmaktadır. Nezaret al- tına alman deniz subaylarıyla, be- yanname dağıtmaktan sanık subay- ların durumlarını -adetleri 12'den i- barettir- ve olayı Bakan açık Meclis kürsüsünden anlattı. Üstelik bir ö- nemli haber daha verdi: "Bu olaylar- la ilgili duruşmalar açık yapılacak- tır." Hükümetin bu hareketi, Genel Kurmayla müştereken düşünülmeden yapılmış bir hareket değildir. Bir gün evvel Bakanlar Kurulu Başbakan 1- nönünün başkanlığında önemli ve u- sunca süren bir toplantı yaptı. Söz Bekataya ve Sancara düşüyordu. Son olaylarla en fazla ilgisi olan iki Ba- kan Kurulda bütün hâdiseyi hikaye ettiler. Elde bulunan delilleri, oolay hakkında toplanan geniş bilgiyi an- lattılar. Kapalı kapıların ardında ce- reyan eden müzakerelerde bir nokta- AKİS/10 Bir deli taş atınca... da ittifaka varıldı: Hükümet, umumi efkâ yeteri kadar -hiç değilse yete- ri kadar, haberdar etmeliydi. o Bu Meclis kürsüsünden kolaylıkla yapı- labilecekti. (Kararın gerekçesi DP devrinin gizli kalmış ve yıllarca dil- dır. O sıralarda büyük gizlilik için- de bırakılan olay halkın diline fısıl- tı halinde düşmüş ve gerçekle ilgisi olmayan pek çok hikâye şeklinde ge- niş akis bulmuştur. "9 Subay Olayı" nin yakın şahidi olan Sancar -9 su- bayın avukatlığını yapmıştır- bunu Kulağa Küpe.. Allah söyletince.. yeni İstanbulda, "Bu adamı ta- nırsınız” başlıklı portre yar ilk # Jitne olduklarını söyleyen arap- na sözü Tanımaz olur muyuz ? Tabi, tabii., Gökhan o Evliyaoğlunun o bo- yu 1.601 ya bulur, ya bulmaz da.. son derece iyi bilmektedir. Milli Sa vunma Bakanı meseleyi bu açıdan a- larak Kabine arkadaşlarına izah et- ti. Karar bu yönden hareket edile- rek alındı. Panik.. Hükümetin açıklaması Parlamento Gruplarını ve her partiye men- sup milletvekilini pek memnun etti. Zira uzun bir süredir Meclis koridor- larında gezenler ogarip (o türkülerle karşılaşıyorlar ve parlâmento üyele- rinin birçoğunun "ihtilâl sarkıları" söylediğine şahit oluyorlardı. Bir za- manların demokratik rejim âşığı ki- şilerini bu satiri mailde görmek o- layları yakından takip etmiyenleri adamakıllı şaşırttı. Hele bazı C.H.P. milletvekilleri, doğrusu ya görülecek şeydi. Bunlardan hangisine ( gidilse, büyük bir cakayla kafasını sallıyor ve her şeyi pek iyi bildiğini göstere- cek bir jestle: > bu kadar söyledik, din- letemedik bu adamlara.. Elbette bir şeyler olacak.." diyordu. C.H.P. saflarındaki bu kabadayı- lığın ardında büyücek bir korkuyu aramak yanlış olmıyacaktır. Buna rağmen, bir nokta dikkatti gözlerden kaçmadı. Mecliste en ö- nemli konular müzakere edilirken kahve ocağı gene şıkır şıkır işliyor, garsonlar kanter içinde kalıyorlardı. Hattâ Başbakan İnönünün dış politi- ka hakkında yaptığı konuşmaya pek