SOSYAL HAYAT Dernekler Herşey çocuklar için gen on gün içinde, Ankaradaki bü- tün dernekler çocuklar için ça- lıştılar. Daha doğrusu, o haftalardan beri faaliyetlerini bu yolda teksif et- miş olan derneklerin çalışmalarının semeresi, son on gün içinde alındı. Yüzlerce çocuk giydirildi, o yüzlerce çocuğa hediyeler dağ tıldı. Basket- te yalnız, çocuklarla dolu otobüsler görüldü. Sinemalar çocuklarla doldu, taştı. Bu çocukların içinde, başken- tin çok yakınında oturdukları halde, ilk defa sinema yüzü görenler, ilk defa gülenler, ilk defa 3 Nisan bayramında bir hediye alanlar" var- 23 Nisan sabahı Hacettepe Ço- cuk Hastahanesinde, hasta çocuk- lar için, koğuşlarının içinde, bir ço- cuk kütüphanesi açıldı. e Çocuklar, daha kurdelâ kesilirken içeriye dahi vermişlerdi. Kitaplıklara (o dizilmiş Olan renkli, güzel kitapları o elleye- rek, severek seyrediyorlardı. Yatak- tan kalkamıyacaklar için bir de a- yaklı kütüphane düşünülmüştü. Oda renk renk kitaplarla (doldurulmuş, bir gelin arabası gibi bekliyordu. Birçok müesseseler, kütüphaneye ki- li kitapları özellikle göze (o çarpıyor ve çocukların hayranlığını o kazanı- yordu. Kütüphaneyi açar. pembe gömlekli Gönüllüler arasında O İsveç Büyük Elçisinin eşi, Avusturya Bü- yük Elçisinin eşi de vardı. Çocukları ziyaret Türk Kadınlar Dayanışma Açlık Haftasında gösterdiği bü- yük faaliyetten sonra Çocuk bayra- mına hazırlanmıştı. Zirkayı Yetiştir- me Yurdundaki 100 çocuğa (hediye ayakkabı götürüldü. Çocuklar, ra- hat çocuklardı. Yüzlerinde, açık ha- vada yaşıyan, bol bol çalışan insan- ların mutlu ifadeleri vardı. Yurt Müdürü Mevlüt Baykal ile az iş mi başarmışlardı!.. "Büyük bina, yemek- hanenin, kütüphanenin, oyun odası- nın bulunduğu küçük binalar, ha- vuzlu bahçe, kümesler, yollar, ye- mişlikler, tarlalar, hep beraber ona- rılmıştı. Ayakkabıları elbette çabuk eskiyecekti. Birliği, Türk - Amerikan Kadınları Kül- tür Derneği, Çankayadaki Amerikan Kulübünde tertiplediği çocuk (o balo- sunu, 23 Nisanda köye gidebilmek için, bir gün evveline almıştı. Kulü- bün dekorasyonu fevkalâde idi. Derneğin, Yavrucak köyü ile Çer- kezhöyük köyünde hazırladığı top- lantılar da bundan aşağı değildi. Koy çocukları o gün Atatürkü bol bol an- dılar. Piyesler oynadılar, şiirler o- kudular. Krepon kağıtları ile yapıl- mış elbiseleri gerçekten güzeldi. Köylüler o gün tam bir şen- lik havası içindeydiler. Unutulan çocuklar YHastahanelerdeki, yetiştirme yurt- larındaki, okullardaki bütün ço- Köyde dernek çalışmaları İlginin doğurduğu içtenlik AKİS/32 cuklar düşünülmüştü. Zaten birkaç yıldır çocuklar, artık 23 Nisanı öğ- renmiş bükmüyorlardı, onu adeta biliyorlardı. Unutulanlar, yalnızca "Sokaktaki Çocuk"lar oldu. Küfeleri sırtlarında, - ayakları- çıplak, gene pa- görmüşse, karınlarını bir doyurmuş, güneşleniyorlardı. sandan, çocuk haklarından hiç mi hiç haberleri yoktu. Belki Mustafa Kemali de bilmiyorlardı. 23 Nisanlar gelip geçmekte fa- kat Sokaktaki Çocuk onun bütün: teh- likeleriyle başbaşa, aç ve çıplak bı- rakılmaktadır. Devletin sahipsiz ço- cuğa sahip çıkması, Sokaktaki Ço- cuk fâciasına son vermesi şarttır. Gençlik Gezilerin faydası y etişkinlerin ve gençlerin "tatille- rini yabancı memleketlerde (o ge- çirmeleri, son yıllarda, Avrupada tu- tunan başlıca omodalardan biridir. Hatta İngiltere gibi bazı omemle- ketler için bu, bir endüstri aline gelmiş ve İsviçrenin otelciliği meşhursa, İngilterenin, gençleri kendine çekmek için bulduğu usüller de o kadar meşhur olmuştur. Gençlerin, lise ve üniversite öğ- rencilerinin tatillerini ve ya tatilleri- nin bir kısmını yabancı bir memle- kette" geçirmelerinden büyük fayda- lar sağlanmaktadır. Başka mem- leketleri oOgören çocukların oufuk- ları açılmakta, çocuklar kendi çev- relerinde iç sıkıntısından doğan bir takım kötü alışkanlıklardan kurtul- makta, ayrıca lisan öğrenmektedir- ler. o Milletlerarası omünasebetlerde, gelecek için bu Oo temasların elbette faydası dokunacak, insanlar birbir- lif teşekküller tarafından, ve imtihanlarda kazananlara bir mü- kâfat şeklinde tertipleniyordu. o Yıl- lar geçtikçe bu usülün kifayetsizliği meydana çıktı. İş ticarete döküldü. Fakat ufak bir parayla aşağı yuka- rı çocuğun evinde harcıyacağı para ile, nasıl seyahat edebileceği imka- nı araştırıldı. Bugün, tutunmuş luca üç usül vardır: Aileler arasında değiş - tokuş: Umumiyetle üniversite ofisleri bu i- şi üzerlerine almışlardır. Bunlar, ad- resleri temin etmekte ve çocuklarını tatile göndermek isteyen ailelerin mektuplaşmalarına yardımcı olmak- ta, gereken işlemleri oyapmaktadır- lar. Böylece aile, hiç para harcama- dan, kendi çocuğunu yollamakta ve buna mukabil, o evin çocuğunu mi-