ma denemesi sırasında kaybolduğu- bepleri arasında bir Sovyet denizal- tısının ile karışması ihtimalinden bahsedilince, Amerikan Deniz Kuv- vetleri Harekât Başkanı Amiral An- derson'un "Thresher'e (o ulaşabilecek kadar inmeğe muktedir başka bir de- nizaltının yeryüzünde mevcudiyetini- den haberdar bulunmadığını" söyle- miş olmasıdır. Denizler altındaki savaş (Gerçekten deniz suyunun örtme, giz- leme ve koruma gücü, dünyayı çevreleyen Oo atmosferinkine (oranla çok daha fazla olduğundan, gelece- gin savaşlarında hücumların çoğun- lukla denizaltında gizlenen silâhlarla yapılacağı artık anlaşılmış bir ger- çektir. Bu yönden bakılırsa, artık denizüstü savaş gemileri -uçak gemi- leriyle bazı sayılı küçük gemi tiple- ri müstesna- artık tamamiyle demo- de olmuşlardır. Bu karşı, gizlenmesi gereken yetteki büyük çapta mutlaka denizin altında gizlenerek yapılacaktır. Pek yakında atom e- nerjisiyle çalışan su üstü gemileri- nin yanısıra atomla işleyen denizal- tı şilep ve tankerlerinin de yapılma- sı biç de uzak bir ihtimâl sayılma- malıdır. Üstelik bu gibi tankerler de- niz yüzündeki dalgalara ve rüzgâr etkilerine omâruz olmayacağından, böyle nakliyatın işletmede ekonomi ve güven sağlayacağı bile (o beklen- mektedir. Yalnız, bu tipteki gemile- rin alışılan büyüklükten -10 veya 20 bin tonilâto gibi daha büyük -mesela 50 ilâ 80 bin tonilâto- ola- rak inşası ekonomi bakımından ge- rekmektedir. Şu hâlde geleceğin sa- vaşlarında artık atmosferin dışına, fezaya çıkabilen ve denizin oulaşıla- mayan derinliklerine inen taraf,. Üs- tünlüğü sağlayacaktır. düşmanın gözünden stratejik mahi- taşımalar da Hâlen dünya çapında atomla işle- yen denizaltılar filosuna sahip olan ve yakın bir gelecekte -1964 Hazira- nına kadar, bu filonun gücünü 41 de- nizaltı gemisi ve 650 Polaris güdüm- lü mermisine yükseltmedi program- laştırmış bulunan Amerikanın, dün- ya denizlerine yayılmış böyle, bir kuvvete nasıl kumanda edebileceği sorusu akla gelmektedir. Hele, düş- manın atom saldırısı birkaç dakika İçinde haber alınınca buna misilleme yapılması için elde ancak daha bir- kaç sayılı dakika bulunduğuna o gö- re, bu "Vur!" kumandası acaba na- sıl verilebilecektir? İşte, bu probleme de bir çözüm yolu olmak üzere, amerikalılar, ge- çen yıllarda Atlantik kıyısında de- vâsâ bir telsiz verici postası inşa et- tiler. Dev anterileriyle, omuazzam gönderme gücüyle ve hele yayınlan- dığı elektromanyetik dalgaların fre- kansıyla benzerlerinden büyük fark- lar ve üstünlükler gösteren bu veri- ci posta tam 2 milyon vat gücün- deydi, yâni Ankara uzun dalga rad- yosunun bugünkü gücünün 80 katı kadar... Bu büyük güçle dahi dün- yanın İn yanına emin ve kuvvetli bir şekilde haber ulaştırmak zor ol- duğu için, suyun derinliklerine işle- yen "ültrasonik" o-ses titreşimleri- nin" daha üstündeki- (o frekanslarda yayınlar yapılacak şekilde tertibat alınmıştır. Böylece Kuzey Atlantik Paktı Silâhlı Kuvvetler Komutanının ma- sasındaki "Alarm" düğmesine bas- masıyla hemen ayni anda dünyanın çevresine yayılmış olan bütün Pola- ris yüklü denizaltıların alarm çanla- rı çalacak, alınan şifreli omesajlar derhâl işleme konularak güdümlü mermiler önceden tesbit edilen ve he- saplanan hedeflere doğru yola çıka- rılacaktır. Yalnız, bu teşkilât "dehşetli" bü- yük masraflara malolmaktadır. Me- selâ, batan Thresher'in tek başına 45 milyon dolara malolduğu belirtil- mektedir. Mamafih, pek kısa bir sü- re sonunda demode olun sökülen Jü- piter ve Thor güdümlü mermileri sistemine 2-2.55 milyar dolar harcan- dığı gözönüne alınırsa, atom deniz- altıları sisteminin yine de okadar pahalı sayılamayacağı ortaya çı- kar Olayın arkasından T bresher olayı, denizcilik tarihinin kaydettiği, en çok kayıp verilme- si -129 kişi- yönünden başta gelen denizraltı faciasıdır. Bunun sebeple- rinin ortaya çıkarılması, dünya halk- oyunu tatmin amacıyla olduğu ka- dar, aslında, zaten yürütülmekte o- lan derine dalma denemeleri (o bakı- ARIKOL > bir manifatura mağnzrası mi. Bilmem hie yöradıne m? estiği bol çesitleriylea muhitine va müşterilerme hizmet eden bir mler sese, ADRES: No, s0 Yenişehir Atatürk Bulvam TAEİS . Tidi DENİZCİLİK mından da gereklidir. Amerikan De- niz Kuvvetleri Harekât Dairesi Baş- kanlığı da bunu bir prestij meselesi yapmış, tam yetkiye sahip bir komis- on kurarak, durumu, o sebepleriyle birlikte aydınlatmağa yönelmiştir. Bu amaçla hâlen Pasifik sahille- rindeki San Diego deniz üssünde bu- lunan ve 1961 yılında Amerikan De- niş Kuvvetlerine devredilmiş (o bulu- nan "batiskaf", acele, kara yoluyla Boston'a taşınmaktadır. "Trieste" adını taşıyan bu batis- kaf, aslında, geçenlerde ölen, ünlü yükseklik ve derinlik rekortmeni Profesör Pikard'in yaptığı özel bir denizaltı teknesidir. o 1960 da içer- sindeki iki kişiyle Büyük Okyanus- taki Il bin 265 metrelik Mariannes çukuruna inmiş ve çıkmıştır. Buna hâlen Thresher'in batık hâlde göre, bulunduğu 2600 metreye inmesi de mümkündür. Yalnız Trieste'nin bu dalışta ancak fotoğraf çekmek ve içindeki perso- nelin gözlem yapmalarım sağlamak bakımından yardımı dokunacaktır. Batiskafın çok kalışı camdan yapıl- mış iki lombozu ve üzerinde de zi- firi karanlık Okyanus dibini oaydın- relerdeki cisimleri incelemek kabilse de, teknenin hareket kabiliyeti o sa- dece 30. metredir, bu da dört elek- trik motorüyle çalıştırılan iki perva- neyle sağlanmaktadır. Trieste 15.24 metre boy ve 5.18 metre genişliğinde, 70 ton ağırlığındadır. Batiskafın dalışında güçlük gibi görünen bir nokta, denizaltının muh- temel olarak denizin altında parça- lanmış bir durumda yatmakta ol- duğu, bu sebeple atom enerjisini sağ- layan reaktörünün içinde faal hâlde- ki nükleer yakıtların deniz suyuyla temas etmesi sonucunda, az da olsa, çevresine bir radyoaktiflik yayılmış bulunabileceğidir. Bu ihtimal zayıf görülmekle beraber, en kötü şart- larda meydana gelebilecek böyle bir radyoaktivitenin Oo batiskafın o gayet kalın yanılmış cidarlarından sızıp, içindeki personele tesir etmesi müm- kün görülmemektedir. Herhalde, dünyadaki bütün göz- ler, talihsiz Thresher'in yanıbaşına inecek olan Trieste'nin önümüzdeki günlerde yapacağı bu tarihi dalısın sonucunu merakla izleyeceklerdir. Denizaltı inşa tekniği bu olaydan ge- reken dersleri alacak, daha derine ve daha hızlı gitmek üzere dalabile- cek yeni denizaltıların inşası için mevcut yatış; yeniden hızlanacaktır. AKİS/25