sevk ve idare personeli hariç- o boş bırakılması bildirilmiştir. Böylece gerek açılan kadroların tekrar doldu- rulmaması, gerek isteyenlerin ve hiz- met yılını dolduranların emekliye sev kedilmesiyle memur adedinde yapı- lacak tasarruflarla finansman mese- lesinin kendiliğinden halledilebilece- ği sanılmaktadır. Bu arada yeni bir teşkilâtın kurulması halinde dışarı- dan personel tedarikine gidilmeyecek ve bu ihtiyaç fazla personeli olan kurumlardan nakil suretiyle karşıla- nacaktır. A. P. Vodvil devam ediyor... azartesi aksamı saat 11.30 sırala- rında AP Grup İdare Heyeti oda- sından fırlayan iki kişi tuvalete doğ- ru hızla yürüdüler ve ellerini, yüzle- rini ılık suyla yıkayarak derin derin nefes aldılar. Yıkananlardan birisinin Adı Kadri Erogandı. Diğer ise son günlerde AP teşkilâtında adamakıllı meşhur olan 27 Mayıs sabahı Tümge- nerallerinden (-şimdi OEMİNSU'cu- dur- M. Ali Aytaçtı. İki yeni politi- kacı ılık suyu yüzlerine çarparken a- deta içlerini yıkıyor gibiydiler. İki ahbap çavuşlar o gece bir sürprizle karşılaştılar., AP Genel İdare Kurulu Gümüş- pala hasta olduğundan o gece meş- hur Saadettin Bilgicin başkanlığın- da toplandı. Müzakerelerin ana ko- Görüşmelere başlandı. o Tartışmalar sırasında iki şey ziyadesiyle (göze çarptı. Birincisi Gökhan Evliyaoğlu- nun sesini sedasını çıkarmadan otur- ması, ikincisi kurula yeni iltihak et- miş bulunan İhsan Sabri Çağlayan- gilin söyleri.... Kadri Eroğan ve M. Ali Aytaç, AP içinde gayelerine uygun hareket etmiyen bazı milletvekili ve senatör- lerin ihracına şiddetle" ihtiyaç oldu- ğundan bahsettiler. Bunların atılma- sıyla herşeyin yola gireceğini, parti içindeki tesanüdün sağlanacağını be- lirttiler. Karşılarına hiç ummadıkları bir siyasi çıktı, İki müfrit AP linin söy- lediklerine yarı uyan yarı uymayan bir kez ortaya attı. Yeni isim İhsan Sihri Çağlayangildi ve beklenilmiyen bir teklifle Genel İdâre Kurulunun karşısına, çıkıyordu. Çağlayangil şöy- le dedi: "— Mesele mademki partinin ida- resi meselesidir, mademki bir İslahat isteniyor, o zaman iki uca mensup kişileri ihraç edelim. Mutedil millet- vekili ve senatörlerle beraber müfrit- leri de partiden çıkaralım.." Kurulda bulunanlar hayretler i- çinde birbirlerine baktılar, Sonra iki silahşor -Kadri oOErogan ve M. Ali Aytaç- birdenbire parladılar: "— Siz nasıl olur da böyle söy- lersiniz? Bu kurula tabii üye olma- dan evvel -Çağlayangil Senato Grup Bakanı olduktan sonra AP Genel İ- dare Kurulunun tabii üyesi olmuş- tur- siz bizden daha ziyade bu söyle- diklerimize taraftar değil miydiniz? İzmirde Tabii oOSenatörler -Bu lâfı "Temelli" olarak kullandılar- hakkın- da söylediklerinizi unuttunuz mu?" Çağlayangil, iki AP li milletveki- linin sözlerini duymamış göründü. Sözlerinde ısrar etti. Eğer bir temiz- dik yapılacaksa muhakkak ve mu- hakkak iki uca mensup kişilerden yapılmalıydı. Her halde o zaman or- tada, bir kendisinin kalacağını umu- yordu. Karamanın koyunu... Tartırmalar bu minval üzere devam etti. Saadettin Bilgiç AP Ge- nel İdare Kurulunu teşkil eden poli- tikacıların tartışmalarım tebessüm ederek dinledi. Evliyaoğlu hayatın- dan memnun, sesini çıkarmadan san- dalyesinde oturdu. Taraflar birbirini ithama devam ettiler. Aytaç ve Erogan o Çağlayan- gili, bundan birkaç gün evvel ayrı fi- kirde olduğu töhmeti altına ittiler. Öyle ya, o Çağlayangil değil midir ki AP nin politikasının tayininde DP nin gerçek mirasçısı olduğunu orta- ya koyacak bir tutumu devam ettir- mesini İstemiştir? O Çağlayangil de- gil midir ki Tabii Senatörlerle ilgili Anayasa hükmünün değiştirilmesine ANKARA PALAS Mevcut Programa ilâveten Böynelmilel Şöhret , MARIA LBA İiyetle devam etmektedir. dotel ' Büyük Programlatına muvaffak” Raheevasyon 116510 dan Meitr- (AKİN . 703) YURTTA OLUP BİTENLER taraftartır ve gene Çoğalayangil de- gil midir ki Bayara yapılan karşıla- ma törenlerini derin bir zevkle tas- vip etmiştir?.. AP nin müfrit kanadını teşkil e- den Genel Kurul üyeleri Çağlayangi- lin tutumunun sebebini ancak bir gün sonra Grupta anlıyabildiler. Bursa- nın meşhur Valisi aslına (bakılırsa değişmemişti. Her zaman olduğu gi- bi, kuvvetliden yanaydı. Nitekim, ertesi gün yapılan Grup toplantısında ortacılar yani müfrit ve mutedillerin ortasında AP içinde kalarak mücadele edecek olanlar- sa- yı itibariyle büyücek bir zafer kaza- nınca Aytaç ta, Erogan da Çağla- yangilin ısrarındaki sebebin nedeni- ni çözdüler. O gece saat ikiye kadar devam eden Genel Kurul toplantısında bir sonuca varılmadı. Her zaman oldu- ğu gibi meseleler ortada bırakıldı. Bu defa gerekçe olarak "Grupun tema- yülünü öğrenmek" fikri ortaya atıl- dı Ertesi gün AP Müşterek Grupu toplanacaktı. Bu meseleler ortaya atılacak, enine boyuna tartışılacak- tı. Hava alınacaktı ve buna göre ka- rara varılacaktı. Şimdilik iki tez or- tadaydı. Aytaç ve Erogan en azın- dan 10-15 kişinin -bunlar bilinen mu- tedil milletvekili ve senatörlerdir- İh- racını, Çağlayangil ise 30-40 kişinin -bunlar da malüm o politikacılardır- ihracını istiyordu. İkinci perde... | gün saat 10'da toplanan -doğ- rusu istenirse Grup gene güçlükle toplanabildi, zira geceleri eğlenceye pek düşkün milletvekillerinin çoğu o saatte kalkamamışlardı- Grupta ne- lerin cereyan ettiğini merak edenler saat 13'e doğru herşeyi anladılar. AKİS/11