Sayı: 456 Cilt: XXVII Yıl: 9 23 Mart 1963 Millet Bulut dağıtan rüzgâr Hükümet konuşmaya başlamış bu- lunuyor. Bunun neticeleri, hisse- dilmemiş değildir. Gerçi İktidarın tutumu henüz plânlı, programlı, he- saplı sayılamaz. Hatta bir (o başıbo- zukluk, bir alaturkalık göze çarp- maktadır. Milleti aydınlatma görevi koordine edildiği, buna bir baş bu- lunduğu, gayretler teksif edildiği za- man alınacak netice çok daha önem- li olacaktır. Ama buna rağmen, Mu- halefettin ayağının altındaki topra- -ın sallanmakta olduğunu (o görme- mek imkânı yoktur. Fütursuz atan ve 1963 Türkiyesini 1946 Türkiyesi ile pek fazla karıştıran Muhalefet sözcüleri şu anda aydınlar ve onla- rın tesiri altındaki kütleler önünde tamamiyle itibarsız durumdadırlar. "Plân yerine pilav" sloganı kendile- rine inanılmaz derecede zarar ver- AKİS/6 Başbakan İnönü Basın toplantısında Dili çözülen Sfenks miştir. Bu kadar ciddiyetsizlik, bu kadar kalitesizlik çok kimseyi isyan ettirmiştir. Bunun yanında İsmet İ- nönüye, İsmet İnönü müsamahalıdır diye reva görülen sözler, hücumlar, muamele de İsmet İnönüyü öyle pek sevmeyenler üzerinde dahi menfi te- sirler yaratmaya başlamıştır. o Çok kimse, tıpkı 1950'yi takip eden azın- lık yıllarında İnönüyü hudut dışı et- mek, İnönünün derisini soyup içine saman doldurmak neviinden kibar taleplerin yükseldiği sıralarda oldu- Şu gibi "Yok, bu kadarı da olmaz.." diye başını sallamaktadır. Memleke- tin aydın çevreleriyle onların tesiri altındaki kütlelere hâkim olmaya başlayan bu oduygular, Muhalefet bugünkü taktiğinde devam ettiği takdirde dalga dalga öteki çevrelere ve kütlelere de,yayılacak ve A.P. de bir avuç hınçlı, kinli adamdan baş- ka kimse kalmayacak, A.P. 1946' 50 arasının ya Partisi" durumu” cekti na (o düşeci Türkiyede çok kimsenin unuttu- gu, 1946-50 havasının aydınlar tara- fından yaratıldığı ve o tarihte ay- dınların D.P. nin yanında bulundu- gudur. M.P. bunu görmediğinden batmıştır. Bu gerçeği, 1950'den son- ra, Önce . nin kendisi ve onun iptidai şefleri gözden Oo kaçırmışlar, asıl kuvvetlerini Oo kaybetmişler, onu İnönüye ve C.H.P. ye kaptırmışlar- dır. Bunu, bugün A.P. de görme- mektedir. İnönüye, C.H.P. ye kızan aydın şüphesiz çoktur. Ama A.P. ye sempati besleyen, onu tutan, o* nun metodlarını beğenen, ondan bir şeyler uman, hatta onu bir dert gibi görmeyen aydın yoktur. İktidar ko- nuşmaya başlar başlamaz bir kısım bulutun Türkiyenin göklerinden he- men sıyrılması, eşyanın bu tabiatı icabı olmuştur.