23 Mart 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10
YURTTA OLUP BİTENLER billik konvoy hikâyesi mi ya- yılır yayılmaz ve süratin 60 kilo- metreden yukarı olmayacağı duyu- lur duyulmaz, yegâne değişiklik su oldu: Taksi ücretleri arttı!.. Zabıta Geri tepen silah Mizansen mutad veçhile hazırlan- dı. Yassıadada müvekkillerini as- tırttıktan sonra onların ailelerine musallat olan, reklâm meraklısı ter- tipçi avukat gazetelerin ezbere bil- diği telefon numaralarını çevirdi ve yısta el konulmuş olan mücevher ve kıymetli eşyalarını teslim Alacaklar- d Avukatın, gazetecilere bir de sürprizi olacaktı! O gün, söylenilen saatte rande- vu mahalline gelen gazeteciler, her flaş yandığında objektifin içinde bu- İyoktur!" ithamını duydular. oZorlu- nun elemli eşi Emel Zorlu, avukatı- hafaza altında bulunduğunu bildirdi- na kanarak aynı sözleri tekrarladı. Vekarını muhafaza eden Zorlunun kıra Sevin Yenerden ibaret kaldı. İddia, b eri gibi osansas- yon yarattı. Böyle bir duruma ihti- mal mi dahi zihinlerine bir şüphe yılanı gelip yerleşti. Avu- katı ve avukatın karakterini' bilmi- yor değillerdi. Mahkeme salonlarını, yahut nikâh dairelerini V.C. toplan- tısına çevirme tertiplerinden ve suni şekilde kendisini omuzlatma gayret- lerinden haberdardılar. Buna rağ- men, itham o kadar ciddiydi ki.. 27 Mayısa ve onun yapıcılarına karşı şimdiye kadar açıktan cesaret edilen bu en ağır iddia "Ya doğruysa.." en- dişesini çok kalpte uyandırdı. Niha- yet hâdise, bir İhtilâl sabahı olmuş- tu. Kim kime, dum duma olunduğu bir sabah! m ömrü 24 saatten az sür- dü. Ogün A.P. nin gazeteleri bu ha- berin Şişirilmiş başlıklarıyla satılır- ken -Zafer pabuç kadar harflerle "Skandal" diyor. Son Havadis "Zor- lu ailesine ait mücevherat kaybol- du" diye yazıyordu- Ankarada resmi makamlar Zorluya ait her şeyin mu- Zorlu ve Polatkanın eşleri Cemal Fersoy ile Dertli başa yeni dert AKİS/10 ler ve tek bir parçanın bile kaybol- mamış olduğunu açıkladılar. Bir kaç gün sonra da Zorlu ailesi, eşyasının tamamını, evin bodrumunda ele ge- çen viski ve şampanya (şişelerine kadar buldu, teslim aldı, çekip gitti. Bilinmeyen, ithamı yapanların yüzlerinde bir hafif kızarıklığın be- lirmiş olup olmadığıdır. Emel hanımın önsezisi 97 Mayıs sabahı Fatin Rüştü Zor- lunun Bahçelievlerdeki evi mu- hafaza altına alınmıştır. Kuş uçu- rulmamaktadır. Zorlu henüz yaka- lanmamıştır. Eve uzmanlar miş ve mallarına "bu işlem Zorlu için değil, o sabah mimli 10-15 DP ileri geleni için yapılmıştır- el konmuştur. Bu arada bazı subaylar Emel Zorlunun küçük bir el çanta- sına fazlaca önem verdiğini görmüş- ler ve çantayı da muhafaza altına almışlardır. Bidayette ne olduğunu anlayamadıkları çantanın içini aç- tıklarında, Bayan Zorlunun ihtima- mının sebebi anlaşılmıştır. o Çanta- nın içi lebalep ziynet eşyası ve kıy- metli taşlarla doludur. Bu kadar kıy- metli taşın bir el çantasında bir a- rada bulunması evvelâ hayreti mu- cip olmuş, sonradan -tahminlere gö- re- mesele anlaşılmıştır. Bayan Zor- lu mutadı hilâfına 26 Mayıs yerde bulundurmayı arzulamıştır! 27 Mayıs günü kıymetli taşları havi çanta Harpokuluna götürül- müştür. İki askeri hâkim ve üç ku- yumcu celbedilerek çantadaki eşya- nın kıymeti takdir ettirilmiştir. Son- bildiren 15 imzalı bir zabıt da bıra- kılmıştır. Bu zabıt ve eşyalar askeri idarenin ilk aklına gelen en sağlam yere, Hazineye gönderilmiştir. Ayrı- ca bir başka zabıt daha tanzim edi- lerek -torbaya konanın kopyesi- dos- yalanmış ve durum Bayan Zorluya bildirilmiştir. O gün bu gündür kıy- metli küçük el çantası Hazinenin muhkem kasasında, çift mühürü. ha- vi durmaktadır. İşin bundan sonrası daha da alâ- ka çekicidir. Yüksek (Soruşturma Kurulu, İhtilâlden 35 gün sonra fa- aliyete geçmiştir. faaliyete geçer geçmez Ankara Kumandanı Cemal Madan- oğlu, DP idarecilerine ait müsadere
