TUR Propaganda Körün kısmeti Geçen haftanın sonlarında, Cumar- tesi gecesi Monte Carlo radyosunu dinliyen türkler -bilhassa fransızca bi- lenler arasında Monte Carlo'yu dinle- yenlerin sayısı hayli kabarıktır- hay- retle irkildiler. Çok tatlı ve tok bir er- kek sesi, İstanbul ve Türkiyeden si- tayışkâr bir şekilde bahsediyordu. Bi- raz sonra radyodan Zeki Mürenin sesi de yükselince, Monte Carlo dinleyici- lerinin hayretleri bir kat daha arttı. Mesele, çok geçmeden anlaşıldı: Bir ay kadar önce İstanbul ve tamir- de konserler veren ve büyük ilgi top- layan Sacha Distel, Monte Carlo rad- yosundaki programında (Türkiyeden bahsediyordu. Türkiyenin gidilmesi, görülmesi gereken bir memleket ol- duğunu söylüyor; müzeleri, müzeler- de gördüğü mücevherlerin ihtişamını anlata anlata bitiremiyordu. Sacha Distel'in, Monte Carlo rad- yosundan Türkiye hakkında yaptığı bu konuşmanın propaganda değeri, tarif edilemiyecek kadar (büyüktür. Zira Monte Carlo radyosu, Avrupada en çok dinleyicisi olan radyolardan birisidir. Ayrıca, hemen bütün Avru- pada, Sacha Distel'in programlarına büyük ilgi gösterilmektedir. Doğrusu i Z M istenilirse, bizim Turizm Bakanlığı- "nın yıllardır dışarda yaptığı propagan danın bu kadar geniş etkisi olmamış- tır. Sacha Distel'in Türkiyeyi bu ka- dar sevmesinin, oÖvmesinin sebebi, Türkiyede kendisine gösterilen sıcak ilgidir. Ünlü şarkıcı, İstanbulda bü- bir misafirperverlikle ( karşılaş- mıştır. Kendisine İstanbul gezdiril- miş ve İstanbulun turistik hazinele- ri gösterilmiştir. Öte yandan, Şehir Tiyatroları sanatçılarından İsmet Ay da, arkadaşı Dario Moreno'nun bir mektubu üzerine, Sacha Distel ve e- türk sanatçılarıyla tanıştırmış- tır. Sacha Distel'i şarkıcı Zeki Mü- renle de tanıştıran İsmet Ay, İstan- bulda,'tanınmış artistlerin, ' sosyete mensuplarının ve gazetecilerin (ode- vam ettikleri Kulis Kulübünde Sac- ha Distel'e bir yemek vermiştir. Ün- lü şarkıcı, bu sıcak ilgiyi unutmamış ve teşekkür borcunu, paha biçilmiye- cek bir şekilde, Monte- Carlo radyo- sundan ödemiştir. Ancak, işin gülünç, gülünç oldu- ğu kadar da acı Ur yanı vardır. Her gün gazetelerinde, "Bu memleket tu- rizmle kurtulur", "Turistlere (o kötü muamele ediliyor" diye sütun sütun yazı döktüren bazı yazarlar, sanki çok lazımmış gibi, kafalarını Sacha' ya döviz olarak ödenen paraya tak- israf ediliyor" diye feryada başla- mışlardır. D. P. devrinde nüfuz kul- lanmak suretiyle kopardıkları döviz- leri Avrupada har vurup harman sa- vuran bu yazarların unuttukları bir, hattâ birkaç nokta vardır. Bir kere, Sacha Distel aldığı paranın yarısını gene İstanbulda bırakmıştır. İkinci- si, artık bütün dünya turizm uzman- larınca kabul edilen gerçek, turistin her şeyden önce eğlence aradığıdır. Sacha gibi dünya çapındaki şöhret- lerin isimlerinin o turistik bir şehrin gece hayatında yer alması, eğlence hayatı bakımından çok önemlidir. Bütün bunların yanında, Sacha Dis- tel, Monte Carlo radyosunda yaptığı konuşma ile, aldığı dövizi okatbekat ödemiştir. Alem gider Mersine.. v hâlâ, "yabancı şöhretle- döviz ödensin mi, ödenmesin mi?” münakaşası yapıladursun, kom- şularımız turizm alanında dev adım- ilerlemektedirler, Yunanistan bu yıl, geçen yıla nazaran iki mis- li fazla turist kabul etmek için ha- zırlanmaktadır. Hattâ, sadece ken- dine fayda sağlamakla kalmamakta, gelen turistin bir kısmını -tabii ken- di menfaatini kollayarak-, (o aracılık yapmak suretiyle, Türkiyeye yolla- ma plânları da yapmaktadır. Bu münasebetle, (o Avrupalım (muhtelif memleketlerinden 20 kadar seyahat acentasını Türkiyeye davet (etmiş, yedirmiş, içirmiş, gezdirmiştir. o Bu sırada, gene muhtelif Avrupa mem- leketlerinden Yunanistanı ziyaret e- Şortlu turistler ve pantalonlu turistler Bir serencamın iki yönü AKİS/24