Hadiselere Bakış Görülmemiş bir usül Bir kaç gün önce, Türkiyede çıkan mecmualar, adına Basın İlân Kurumu denilen ve Ahmet Yıldız adında- ki parlak "Basın Mütehassısı" marifetiyle M. B. K. ta- rafından yaratılan, demokratik hiç bir rejimde yeri olmayan teşekkülden birer mektup aldılar. AKİS'in al- dığı mektubun metni şudur: , "Genel Müdürlüğümüzden alman 8.3.963 tarih ve Kont. 254.1066-106 sayılı talimat gereğince derginize verilmiş elan A-1295 sayılı T. Vakıflar Bankası T. A. O. ile T. C. Ziraat Bankası Genel Müdürlüklerine ait rek- lâmların neşri durdurulmuştur. Çünkü adı geçen bankalar 20.7.962 tarih ve 11159 sayılı Resmi Gazetede neşredilerek yürürlüğe giren 14 sayılı Genel Kurul Kararının 54. maddesindeki esaslara uymayarak reklâmlarının yayınlanması talebinde bu- lunmuşlardır. Bu sebepten, bahis konusu reklâmların neşredilme- mesini rica ederim." Bankaların kusuru, Basın Hân Kurumu aracılığı ile verdikleri reklâmların -reklâmlarını bu soğuk aracılık- la vermeye kendilerini Ahmet Yıldız Kanunu mecbur et- mektedir- hangi mecmuada, hangi sayının hangi yerin- de yayınlanmasını istediklerini bildirmiş olmaktır! Ku- rum bunu kendi hakkı addetmektedir. Yani, reklâmın parasını bu müesseseler vereceklerdir, fakat reklâmı Kurum, canı hangi mecmuayı isterse, onun istediği sa- yısının istediği yerinde yayınlatacaktır! Kurumun ba- --——— Ahmet Yıldızın arkadaşı olmak gibi bir 'İhtisas Sebebi" ile getirilmiş bulunan zat, kendisine durum an- latıldığında şu parlak tavsiyede bulunmuştur: "— Kardeşim, Bankalar bize gönderdikleri ilânlar- da 'AKİS' adından bahsetmesinler de, meselâ 'Ankara- da çıkan en yüksek tirajlı haftalık siyasi aktüalite mecmuası' desinler. Bu vasıf sadece size uyduğundan, reklâmı biz size göndeririz!" Böyle bir rezalet, Menderes Devrinden bert görül- müş değildir. Nitekim dört büyük banka, Sümer Bank, Ziraat Bankası, Emlâk ve Kredi Bankası, Türkiye Va- kıflar Bankası kendi işlerine bir müdahale saydıkları ta davranışı protesto etmek maksadıyla mecmualara bu Kurum vasıtasıyla reklâm vermemeyi kararlaştır- mışlardır. Doğrudan doğruya da reklâm vermeyi Ahmet Yıldız Kanunu menettiğinden iş, içinden çıkılmaz bir hal almıştır ve zararı mecmualara dokunmuştur. AKİS/18 Meselenin bir başka yönü vardır. Kurum, 20.7.962 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan bir kararı 11.3.963 te hatırlayıp uygulamaya kalkmıştır. Bunun sebebi ne- dir? Bunun sebebi, Kurumun başındaki zatla ideal ar- kadaşlarının, akılları sıra, Resmi İlân Rezaletine kar- şı açık vaziyet almış bulunan AKİS'i cezalandırma ar- zusudur. Böyle bir arzuyu vaktiyle, Emin Kalafat, unu- tulmaz büyüklerinden aldığı emir üzerine uygulamaya kalkmıştı. Kurum, bundan bir süre önce, kendi kendi- ne aldığı bir kararla AKİSİ bir ay müddetle ilân liste- sinden de, AKİS'e durumu sormak lüzumunu dahi his- setmeksizin çıkartmıştı. Bunlar, söken usuller olmak- tan uzaktır ve şimdiye kadar olduğu gibi bundan böyle de uygulayıcılarına itibarsızlık getirecektir. AKİS, bu tarz silâhlarla yenilebilecek bir mecmua değildir. Basın İlân Kurumu, eline geçirdiği yetki yüzünden Türk Basınını yabancı ilânlardan mahrum etmiştir. Zi- ra hiç bir yabancı firma bu acaip teşekkülle iş görmek İstememiştir ve Türkiyede ilân yapmamayı tercih et- miştir. Şimdi kendi bankalarımız, haklı olarak aynı yo- lu tutmaktadırlar. Kurumun idarecileri, gene akılları sıra bir kurnazlık yapmışlar, gündelik gazeteleri bu kararları içine almamışlardır. Böylece gündelik gaze- teler "Bizi sokmayan yılan bin yıl yaşasın" felsefesine uygun şekilde bu açık haksızlık karşısında vaziyet al- mayacaklardır! Ama Kurum o hesabında da yanıldığı- nı görecektir. Menderes devrinde, ilân yoluyla baskı, hiç olmazsa İdarenin nam-ı hesabına yapılırdı. Bugün, daha fenası, şahıslar kendi çıkarları ve hiddetleri hesabına aynı yo- lu tutmaktadırlar. AKİS, bu tutumun neticesi bazı tedbirler almak za- ruretini hissedecektir. Zira bir mecmuanın, reklâmları zedelendiği zaman, rahat çıkmak imkânı yoktur. Şim- dilik, kapak kâğıdımızı değiştirmek zorunda kalacağı- mızdan korkuyoruz. Ama herkes emin ötebilir ki, bugün memleketin başlıca şikâyet konularından biri olan "Basının hali"'nin sebebini teşkil eden Resmi Hân Rezaletine karşı açılan kampanya, kılına halel gelmeden, bu rezalet ortadan kalkıncaya kadar devam edecektir. Buna ne Basın İlân Kurumu, ne onun başındaki "Ahmedin Arkadaşı", ne de onların AKİS'e uygulayacakları baskı tedbirleri ma- ni olabilir.