oyunlardan biri olan "Foto Finiş", Yeni Sahnede, vakitsiz bir finişle iki akşam için afişten indirildi. , Buna sebep, sözü geçen oyunda seksenlik Sam'ı oynamakta olan ve bu rolde büyük başarı kazanan Yıldırım Öna- lın, geçen akşamı temsile çık- maması O Yıldırım “nalın -Saim Alpago- nun geçen mevsim "Bir Don Kişot" un premiere'ine çıkmamak suretiyle meydan verdiği hâdiseye (o benzeyen- sile çıkamıyacağını bildirmiş, durum idareye aksettirildikten sonra kendi- sini evinden alıp vazifesi başına gö- türmek için harcanan bütün gayret- ler de müsbet bir sonuç vermemiştir. O akşam "Foto Finiş" temsilini görmeğe gelen seyircilere, sanatçı- nın geciktiği söylenerek bir süre bek- lemeleri rica edildi, daha sonra da durum anlatılarak isteyenlerin bilet ücretlerini gişeden geri alabilecekle- ri, isteyenlerin do aynı biletleri bir hafta sonra aynı akşam için kulla- nabilecekleri bildirildi. Ortada fev- kalâde bir hal olduğunu ve ti- yatro idaresinin bunda bir kusuru bulunmadığını o hisseden O seyirciler sessizce dağıldılar. Yönetim Kurulunun kararı Yıldırım Tahmin edildiğine (o göre, Önalı rolünü oynamamaya sevke- den s bep geçirmekte olduğu ru- hi bir depresyondur. Son zamanlarda esinden ayrılmıya teşebbüs eden ve çok beğenildiği yaşlı Sam rolünü ay- lardan beri iki tekerlekli bir koltuk üzerinde, hemen hemen hareketsiz oynamış olan sanatçının ciddi bit buhran geçirmekte olduğu sanılmak- tadır. Fakat ne olursa olsun, tiyatroda hiç bir zaman, hiç bir şekilde yapıl- maması gereken bir harekette bulun- duğu, rolüne çıkmayarak perdenin kapanmasına sebebiyet verdiği için, Devlet Tiyatrosu Yönetim Kurulu, Yıldırım Önalın sözleşmesinin feshe- dilmesine karar vermiştir. "Foto Finiş" temsillerine gelince, a a n resitali verilmiştir. Fakat Perşembe akşamından itibaren, aynı rolü İs- tanbulda oynamıya hazırlanmış olan İstanbul Şehir Tiyatrosu sanatçıla- rından Müfit Kiperin Ankaraya gele- rek Yıldırım Önalın yerini alması sağlanmıştır. Devlet Tiyatrosundan bir başka sanatçı role hazırlanınca- ya kadar "Foto Finiş" Müfit Kipe- rin misafir sanatçı olarak temsile katılmasıyla devam edecektir. Oyun: "Borusunu öttüren", ("Come Blow Your Horn"). (Komedi, 3 perde) Yazan: Neill Simon. Adapte eden: Leylâ Önder. Tiyatro: Dormen Tiyatrosu. Sahneye koyan: Haldun Dormen. Dekor: Duygu Sağıroğlu. Kostüm: Güler Erenyol. Işık ve Efekt: Yılmaz Aslancan. Konu: Yetişmiş iki oğlunu, kendi fabrikalarında, akıllı uslu çalışır gör- mek, onları bir ân önce başgöz edip “"havailik'ten kurtarmak isteyen mütehakkim, gençlerin halinden anlamıyan bir baba ile, ne kocasına, ne de çocuklarına söz dinletebilen, sâf, ama çok şefkatli bir annenin, bu "zamane veledleri"nden çektikleri... Öte yandan, kendi "hayat"larını di- ledikleri gibi "yaşamak" isteyen iki gencin peşlerini bırakmıyan, garsoni- yerlerine kadar gelip "iş"lerini bozan bu "geri kafalı moruklar"a -terbi- yeli terbiyeli- isyan bayrağını açmaları... Eski kuşakla yeni kuşak müca- delesinin bir aile içinden ve komik açıdan sahneye yansıtılması. Oynıyanlar: Metin Serezli (Selim), Lale Belkis (Neriman), Altan Erbu- lak (Cengiz), Erol Keskin (Baba), Aysel Dinmez (Sevgi), Nisa Serezli (Anne), Yılmaz Köksal (Adam). (3 kadın, 4 erkek rolü). ğ iği Leylâ Önderin vakayı ve kişileri yadırgatmayan ( başarılı adaptasyonu, toplumumuza aktardığı inandırıcı tipler -hele Baba, Anne ve oğullar!-. Haldun Dormenin, psikolojik reaksiyonları belirtmeyi ihmal etmeyen canlı ve duygulu sahne düzeni. Duygu Sağıroğlunun temiz çiz- gili, zevkli dekoru. Oyunun bütününde kendini duyuran ahenkli beraber- lik. Komik unsuru kendi rolüne teksif etmekte güçlük çekmeyen Altan Erbulakın -küçük oğulda, son derece tatlı oyunu Erol Keskinle Nisa Serezlinin, isabetli kompozisyonlar içinde, çizdikleri gerçek tipler. Sine- ma yıldızı olabilmek için, prodüktör sandığı herkesi "avucuna almak isterken kolayca "ökseye tutulan" Nermin'i sevimli bir oyunla canlandı- ran Lâle Belkis. Selim'i -büyük oğul- yaşarcasına rahat oynıyan Metin Serezli. Onu, tadına doyamadığı bekârlığa veda etmek zorunda bırakan güzel Sevgi'de Aysel Dinmezin ürkek oyunu, temiz yüzü ve diksiyonu... Beğenmediğim: Herkesin "kendi" rolünde olduğu, böylesine ahenkli bir oyunun beğenilmiyecek bir tarafını aramak insafsızlık olur. Bulmak da güç... Sonuç: Yeni birşey söylemeyen, getirmiyen, ama zevkle seyredilen tat- lı bir komedi. Lütfi AY “Borusunu Öttüren" den bir sahne Borazancıbaşı olur... AKİS/31