tuklara pülvarizatörlerle kolonya püskürtülüyordu. Sa- atler 11.15'i gösterdiğinde bu olağanüstü faaliyetin se- bebi anlaşıldı. Basın - Yayın ve Turizm Bakanı Celâl Teyvfik Karasapan ve Y.T.P. Samsun milletvekili Ka- muna Evliyaoğlu ile Altemur Kılıç, sonra da B.M.M. Başkan vekillerinden Nurettin Ok ve Adana milletve- kili Kasım Gülek sinemaya geldiler. (o Politikacıların o günkü toplantıları, hikâyesi hemen hemen dört yıl- dır devam eden bir turizm meselesi ile ilgiliydi. Ha- milton Wright firması Türkiyeyi dünyaya tanıtmak üzere 300 bin dolarlık bir anlaşma yapmak istiyor, fa- kat bir türlü Bakanlık yöneticilerini ikna edemiyordu. Firmanın hem İdare Meclisi Başkanı ve hem de sahibi olan Hamilton Wright, o gün de elinden geleni yaptı." Şimdiye kadar iş yapmış olduğu teşekkül ve devlet- leri tanıtma yayınlarıyla ilgili olarak çeşitli dergi ve gazetelerden kupürler, afişler gösterdi. Sonra hep bir- likte salona geçilerek firmanın Formoza, Milliyetçi Çin ve Meksika için hazırlamış olduğu reklâm filmleri gös- terildi.. Karanlıkta sahneler değiştikçe espriler de bir- birini takip etti. Ama bunlardan en güzelini, İtalyan Riviera'sında denize giren mayolu genç kızlara daya* namıyarak, "Dangeres exhıbıtıon- Tehlikeli teşhir" di- yen Kasım Gülek yaptı Tabii, kahkahalar ancak Alte- mur Kılıçın tercümesinden sonra yükseldi. Hamilton Wright son derece memnundu. Herke- sin ayrı ayrı elini sıkıyor ve şakalaşmayı ihmal etmi- yordu. Gerçekten tipik bir amerikan iş adamı olan Wright, müspet tesir yaratmıştı. Ancak Bakanlık yet- kilileri, firmanın çalışma tarzım beğenmekle beraber, İtalya, Portekiz, Kolombiya, Puerto - Rico, Venezüella Dünyadan İspanya — Fransa İçişleri Bakanı ile Genel Kurmay Başkanının Madride yaptıkları ziyaret, meyvelerini vermeye başladı. İspanyada yaşamakta olan sekiz OAS lideri, ispanyol polisi tarafından tevkif edildi. Tevkif edilenler 1961 Cezayir isyanını idare eden subaylardır. İspanyayı ziyaret eden Fransız heyetiyle yapılan mü- zakereler sonunda, her iki memlekette yerleşmiş olan siyasi mültecilere karşı harekete geçilmesi konusunda anlaşmaya varılmıştı. Arnavutluk — Çin teknisyenlerinin Valona limanın- da büyük bir üs inşa ettikleri bildirilmektedir. Bu li- manı daha önce Sovyetler, denizaltı üssü olarak kulla- gibi memleketlerle de olan anlaşmaları yanında Wright'in Türkiyeye ne dereceye kadar zaman ayıra- bileceğini kestirememekte ve bu yüzden tereddüde düş- mektedirler. Hamilton Wright, anlaştığı memleketleri bambaşka bir açıdan ele almakta ve bu memleketlerin orijinal yönlerini seçerek hazırladığı kurdelâları Holly- wood'da Warner Brothers, 20 Th Century Fox gibi fir- malar kanalıyla dünyanın her tarafındaki sinemalara sunmaktadır. Hamilton'a göre her gazete ve derginin yazı işleri müdürü, aktüalite şirketleri, televizyon ve radyo istas- yonları, okuyucu ve dinleyicilerini ilgilendirecek mal- zeme peşindedir. İşte, firmanın Türkiyeyi (o tanıtma kampanyasına giriştiği zaman takip edeceği yol da bu olacak, cazip materyal temin edilerek, bunlar bedelsiz olarak dünyanın her tarafındaki teşekküllere dağıtıla- caktır. Öte yandan Hamilton Wright firması, Türkiye- ye yaptığı müracaatta rakipsiz» değildir. Gene Ameri- - kadan Larkim firması ile Almanya İngiltereden birkaç firmanın da teklifleri vardır. Nitekim Basın- Yaym ve Turizm Bakam Celâl Tevfik Karasapan, si- nema binasından ayrılırken, beraberindekilere: "— Bakalım, daha diğer teklifler de var. Onları görmeden bir şey söyliyemem" dedi 1963 programında yer alması sebebiyle bu kam- panya için mutlaka bir yabancı firmayla" anlaşılacak- tır. Fakat yöneticiler daha çok işleri az olan Alman- ya ve İngilteredeki firmaların tekliflerini tercih et- mektedirler. Anlaşmanın mali portesinin programa paralel olarak 300 bin dolar salnda olacağı sanıl- maktadır Akisler nıyordu. Komünist bloktaki son değişmelerle birlikte, üssün sahipleri de değişti. Çinin, Avrupadaki yegâne dostu Arnavutluğu yalnız bırakmak niyetinde olma- dığı anlaşılıyor. Batı Almanya — Beethoven'in, sesini hiç bir zaman duyamadığı son piyanosu, konserlerde (kullanılmak üzere tamir edilmektedir. Piyano son zamanlara kadar Bonn'da, Beethoven'in doğduğu evde saklanmaktaydı. Tamirin üç ay kadar süreceği tahmin edilmektedir. Pi- yanoya son şekli verildikten sonra Beethoven'in otur- ma odasında küçük topluluklara konserler tertiplene- cektir. . AKİS/7