— Eve girince bir daha çıkamazsın demiştin de.. Balkondan Ezan Ramazan ayında Ankarada, oldukça ilginç olaylara şahit olduk. Bazı ev- ler adeta mescit haline getirildi, perdeler ardına kadar açılarak, toplu halde teravih namazları kılındı. Hattâ ilk günler bazı kimseler, balkonla- rında oparlörle ezan okutmaya kalktılar. Dini bir gösteriş vasıtası olarak ele alan bu "habersiz" kişilere, vatandaşlar derhal icabeden tepkiyi gös- terdiler. Emniyet memurlarının ikazı üzerine bu hareketler önlendi. Her- kes namazını serbestçe, fakat gösteride bulunmadan, kılmaya davet edil- di. Ne yazık ki bu konuda vatandaşları aydınlatmakla mükellef olan Di- yanet işleri, vatandaşların telefonlarına lakayt kaldı. Telefonda yuvarlak sözler eden bazı kimseler isimlerini bildirmedikleri gibi, vatandaşı yetki- lilerle temasa geçirmeyi de reddettiler. Bırakın herşeyi, din bakımından bu gibi gösterişler yasaktır. Ezan oku- manın elbette kaidesi vardır. Bir mahallede herkes balkonundan oparlörle ezan okursa, ne olur? Bence en başta, dinle alay edilmiş olunur. Buna mukabil, Ramazan ayı içinde, din anlayışı bakımından, oldukça amut verici başka bir olaya şahit olduk. ilahiyat Fakültesi mezunu çok genç bir kız, Cebeci Camiinde, haftada üç gün vaazda bulundu. Çok temiz ve güzel türkçe konuşan bu giençkız, dini, din çerçevesi içinde, fakat çok olumlu bir şekilde ele alarak, anlattı. Sözlerini büyük filozoflardan cümle- ler ve canlı misallerle süsleyerek konuştu ve soruları cevaplandırdı. İslâ- mlyıetin gerici değil, ilerici olduğunu ispata çalışarak, "yobaz"ın, "göste- rişçi"nin, “gerici"nin karşısına dikildi. Ramazan boyunca Cebeci Camii, ter çevreden bu vaızları dinlemek için koşup gelenlerle doldu, taştı. Dini, "akıl yolu"ndan saparak karşımıza çıkarmak isteyenler, acaba birgün, ileri toplumlarda olduğu gibi, akıl yolundan gidenler» mağlüp ola- taklar mı? Yoksa, ileri hamlelerimizi önleyen, bizi tökezleten bu hal de* vam ededuracak mı? Diyanet İşlerinin bir an öce, bütün kadrosu ile bu İkincilere katılmasını umut ediyoruz. Jale CANDAN Sosyal Hayat Haberler Türk Anneler Derneği, 1963 yılı için bir mesaj yayınladı ve anne- lere 11 maddelik tavsiyelerde bulun- du. Anneler Birliğinin, türk annele- rinden istediği hususlar (şunlardır: Çocukların beden sağlığı kadar ruh sağlığına da önem vermek. Çocukla- ra evde, toplumda daima iyi misal olmak ve sadece anne ve baba ola* rak değil, her zaman, her yerde, "bü- yük" olarak onlarla ilgilenmek, on- ların meselelerini toplumda ve so0s- yal derneklerde çalışarak tahakkuk ettirmek. Sosyal, kültürel, cinsi eği- tim bilgisi vererek, çocukları "iyi vatandaş", "sorumlu" vatandaş ola- rak yetiştirmek. Okullarla işbirliği yapmak. Dernek, bu maddelerin tahakku kuna yardım edecek çareleri de gös terdi. Türk - Amerikan Kadınları Kül- tür Derneği, evlerdeki kol faali- yetlerine devam etti. Yemek Kolu toplantısında Doç. Dr. Osman Koç- türk, üyelere, "Türkiyede Beslen- me" konulu çok ilginç bir konuşma yaptı. Müzik Kolunun 13 Şubatta Şadiye Aranın evinde yaptığı toplan- tıda Ankara Devlet Konservatuarı mezunlarından Özgül oTanrıyeli ile Bariton Rıfkı Argun, o operalardan aryalar okudular. Rafta içinde ayrı- ca, Arkeoloji Kolu da toplandı. Türk - Amerikan Kadınları Kül- tür Derneğinin bu defaki aylık ye- meği, Bulvar Palasın Şark Salonun- da, "İftar sofrası" şeklinde tertiplen- mişti. Milli oyunlar ve Karagöz oy- natıldı. Yüzlerce türk ve amerikalı üye bu yemeğe katıldılar. * İ Hacettepe Çocuk Hastahanesi Gö- nüllüler Grupu bu ay, özellikle Ankara uçak kazasında yaralanan hastalarla meşgul oldu. Steril depo- da çalıştı. Ayrıca, bayramda hasta çocuklara oyuncak ve kitap dağıt- mak üzere, büyük bir faaliyet gös- terilmekte, Gönüllüler, oyuncak ve kitap toplamaktadırlar. Çek Büyük Elçisi Mr. Tisliarın gönderdiği fev- kalâde çocuk filmleri, hasta çocuk- lar tarafından büyük bir (o sevinçle karşılandı. Çocuklar, bu filmleri seyrederek çok iyi vakit geçirdiler. AKİS/35