İETT otobüsleri gelmektedir. Her birinin kıymeti 300 bin lira olan İETT otobüslerinin ömrünü bu bo- zuk yollar kısaltmaktadır. Buna rağmen, bozuk yolların tamiri hu- susunda biç bir faaliyet göze çarp- mamaktadır. Bir dâva da trafik dava- sıdır. İstanbullular, trafik sıkışıklığı yüzünden, Belediye idarecilerine dur. madan hayır duada bulanik. lar. İstanbulun trafik dâvasının hal- li için, nüfusu bir milyonu (aşan her modern şehir gibi, yeraltı ge- çitlerine, birbirlerini kesmeyen yol- lara ve metroya ihtiyaç vardır. Son günlerde gazetelerde tekrar yer alan asma köprü konusu, İstan- bullular için, metronun yanında lüks kalmaktadır. Metro kurulduğu tak- dirde İstanbulun trafik derdi hemen hemen halledilmiş olacaktır. "Ol şehr-i Stanbul ki." Necdet Uğuru bekleyen bir diğer mesele de, sadece İstanbulluları değil bütün Türkiyeyi ilgilendir- mektedir. Bu da, döviz kaynağı ola- rak bütün ümitlerin bağlandığı tu- rizm davasıdır. Türkiyenin ( birinci derecede turistik bölgesi olan İstan- smı da Belediye hizmetlerin- den ileri gelmektedir. Belediyenin tu- rizm işlerine bakan bol memurlu bir müdürler kadrosu vardır, fakat kad- ronun yaptığı iş bir hiçtir. İstanbu- lun bir turizm değeri olan Florya te- sisleri, Belediyenin elinde gayet kö- tü idare edilmektedir. Floryada bir kısmı Belediye, diğer bir kısmı Em- lak Kredi Bankası tarafından kuru- lup, sonra Belediyeye devredilen te- sisler gerek tabiat ve gerekse man- zara itibariyle dünyanın sayılı tu- ristik tesislerinden biridir. eo Ancak, bu tesisleri de yaz aylarında ya- bancı turistlerden ziyade, yerli tu- ristler işgal etmektedirler. Böylece, en büyük turizm değerimizden isti- fade edememekteyiz. o, İstanbulda, © turistik (bakımdan yapılacak daha birçok iş bulunmak- tadır. Türkiyenin birinci derecede tu- ristik bölgesi İstanbul ise, İstanbu- lun da birinci derecede turistik böl- gesi Sultanahmet omeydanıdır. Bu meydanda Ayasofya, Topkapı Sara- yı, Sultanahmet Camii. Dikilitaş gi- bi dünya çapında tarihi değerlerin bulunmasına rağmen, turistlerin ih- tiyacını karşılayacak hiç bir tesis mevcut değildir. Yaz aylarında gün- de en aşağı 100 turistin ziyaret et- tiği bu meydanda, turistin, yemek yemeyi bırakın, soğuk su içeceği te- miz bir yer bile yoktur. Sultanahmet Meydanının turizm bakımından tanzimi için çok teşeb- büsle» olmuştur. Bunların karşısına çıkan da ne yazık ki, Belediyeden başkası değildir. Belediyeye göre, ! Sultanahmet parkı civarındaki park- larda istirahat için kurulacak tesis- ler de kanuna aykırıdır. Gerçek şudur ki, yeni Belediye Başkanının, başım kaşıyacak vakti dahi olmayacaktır. Necdet Uğur, Be- lediye Başkanlığını seçimle gelecek bir Başkana bırakıncaya kadar İs- tanbula mühim hizmetlerde buluna- bilir. Ancak bu muvaffakiyeti, etra- fındaki kadroya ve hükümete bağ- lıdır. Dış Yardım Sam Amcanın Değneği Uzun boylu, gözlüklü genç adam muhatabına gülümseyerek: “— Bu krediler hemen hemen hi- be olarak da kabul edilebilir. Kon- sorsiyum kurulduğundan beri (o ilk defa bir taahhüd altına girmiştir" dedi. Olay, bitirdiğimiz haftanın orta* larında Çarşamba günü Parlâmento binasın m Koalisyon Koridoru ola- rak tanınan koridorunda geçti. Uzun boylu, gözlüklü genç adam Başba- kan yardımcısı Turhan Feyzioğluy- du. Feyzioğlunun bu sözleri (oson Turhan Feyzioğlu Diş söker gibi YURTTA OLUP BİTENLER konsorsiyum toplantısı ve Türkiye- ye verileceği bir bildiri ile açıkla- nan 221.5 milyon dolarlık dış yar- dum ile, ilgilidir. Başbakan yardımcısı 14 Şubatta Pariste toplanan Konsorsiyum mü- zakerelerine katılmış ve S Yıllık Plânın dış finansmanının büyük ro- lü olmuştur. Pariste yapılan toplantı Türkiye için son derece verimli oldu. Bu top- lantıda Konsorsiyum ilk defa açık bir taahhüde girerek Türkiyenin 1964 ve daha sonraki yıllarda dış finansman ihtiyacının karşılanma - sını prensip olarak kabul etti. İlk günkü toplantıda söz alan yeni Baş- kan Von Mangoldt Türkiyedeki ver gi reformu ve İktisadi Devlet Te- şekküllerinin reorganizasyonunu tet- kik ettiğini, atılan adımların konsor- siyuma üye devletler tarafından ilgi ve takdir ile takip edildiğini belirt- ti. Bundan sonra, yapılacak yardımın miktar ve şartlarının müzakeresine geçildi. Yardımın en büyük dilimini gene Sam Amanın eli teşkil etti. Ame rika Birleşik Devletleri "Destekleme Yardımı" adı altında 73 milyon dolar- lık bir hibede bulunacağını vadetti. Dünya Bankasının açacağı kredi ise hemen hemen hibe kadar elverişli şartları ihtiva etmektedir. Bu banka- nın yapacağı yardımın miktarı henüz keti olarak tespit edilmemiş olmakla beraber 40 yıl vade ve yüzde 0,75 gibi şartlar Türkiyenin içinde bulundu- ğu tediye muvazenesi dikkate alınır- sa hayli önemlidir. Almanyanın ya- pacağı yardımın miktarı da kati o- arak belli olmuştur. Ancak 30 mil- yon doları bulan bu yardımın şart- lan kesin olarak tespit edilememiş- tir. Şimdilik ileri sürdüğü şartlar ba- kımından hükümeti en çok düşün- düren devlet Fransadır. . Ancak Mayıs ayındaki toplantı- ya kadar bu üye ile yapılacak ikili müvakerelerden sonra, esele- nin de halledilebileceği Samılma ia; öte yandan Konsorsiyum dışın- da Amerikadan alınacak olan 60 Bank - Export, İmport-Bank-tan a- İmacak olan 68 milyon dolarlık kre- dilerle 128 milyon dolarlık bir mun- zam dış gelir sağlamak mümkün olabilecektir. ayıs ayında tekrar toplanacak ve henüz tespit edilemiyen bazı şart- ları görüşecek olan Konsorsiyum müzakerelerine kadar diğer (devlet ve teşekküllerle olan ikili müzake- relere devam edilecektir. AKİS/19