23 Şubat 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

23 Şubat 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İETT otobüsleri gelmektedir. Her birinin kıymeti 300 bin lira olan İETT otobüslerinin ömrünü bu bo- zuk yollar kısaltmaktadır. Buna rağmen, bozuk yolların tamiri hu- susunda biç bir faaliyet göze çarp- mamaktadır. Bir dâva da trafik dava- sıdır. İstanbullular, trafik sıkışıklığı yüzünden, Belediye idarecilerine dur. madan hayır duada bulanik. lar. İstanbulun trafik dâvasının hal- li için, nüfusu bir milyonu (aşan her modern şehir gibi, yeraltı ge- çitlerine, birbirlerini kesmeyen yol- lara ve metroya ihtiyaç vardır. Son günlerde gazetelerde tekrar yer alan asma köprü konusu, İstan- bullular için, metronun yanında lüks kalmaktadır. Metro kurulduğu tak- dirde İstanbulun trafik derdi hemen hemen halledilmiş olacaktır. "Ol şehr-i Stanbul ki." Necdet Uğuru bekleyen bir diğer mesele de, sadece İstanbulluları değil bütün Türkiyeyi ilgilendir- mektedir. Bu da, döviz kaynağı ola- rak bütün ümitlerin bağlandığı tu- rizm davasıdır. Türkiyenin ( birinci derecede turistik bölgesi olan İstan- smı da Belediye hizmetlerin- den ileri gelmektedir. Belediyenin tu- rizm işlerine bakan bol memurlu bir müdürler kadrosu vardır, fakat kad- ronun yaptığı iş bir hiçtir. İstanbu- lun bir turizm değeri olan Florya te- sisleri, Belediyenin elinde gayet kö- tü idare edilmektedir. Floryada bir kısmı Belediye, diğer bir kısmı Em- lak Kredi Bankası tarafından kuru- lup, sonra Belediyeye devredilen te- sisler gerek tabiat ve gerekse man- zara itibariyle dünyanın sayılı tu- ristik tesislerinden biridir. eo Ancak, bu tesisleri de yaz aylarında ya- bancı turistlerden ziyade, yerli tu- ristler işgal etmektedirler. Böylece, en büyük turizm değerimizden isti- fade edememekteyiz. o, İstanbulda, © turistik (bakımdan yapılacak daha birçok iş bulunmak- tadır. Türkiyenin birinci derecede tu- ristik bölgesi İstanbul ise, İstanbu- lun da birinci derecede turistik böl- gesi Sultanahmet omeydanıdır. Bu meydanda Ayasofya, Topkapı Sara- yı, Sultanahmet Camii. Dikilitaş gi- bi dünya çapında tarihi değerlerin bulunmasına rağmen, turistlerin ih- tiyacını karşılayacak hiç bir tesis mevcut değildir. Yaz aylarında gün- de en aşağı 100 turistin ziyaret et- tiği bu meydanda, turistin, yemek yemeyi bırakın, soğuk su içeceği te- miz bir yer bile yoktur. Sultanahmet Meydanının turizm bakımından tanzimi için çok teşeb- büsle» olmuştur. Bunların karşısına çıkan da ne yazık ki, Belediyeden başkası değildir. Belediyeye göre, ! Sultanahmet parkı civarındaki park- larda istirahat için kurulacak tesis- ler de kanuna aykırıdır. Gerçek şudur ki, yeni Belediye Başkanının, başım kaşıyacak vakti dahi olmayacaktır. Necdet Uğur, Be- lediye Başkanlığını seçimle gelecek bir Başkana bırakıncaya kadar İs- tanbula mühim hizmetlerde buluna- bilir. Ancak bu muvaffakiyeti, etra- fındaki kadroya ve hükümete bağ- lıdır. Dış Yardım Sam Amcanın Değneği Uzun boylu, gözlüklü genç adam muhatabına gülümseyerek: “— Bu krediler hemen hemen hi- be olarak da kabul edilebilir. Kon- sorsiyum kurulduğundan beri (o ilk defa bir taahhüd altına girmiştir" dedi. Olay, bitirdiğimiz haftanın orta* larında Çarşamba günü Parlâmento binasın m Koalisyon Koridoru ola- rak tanınan koridorunda geçti. Uzun boylu, gözlüklü genç adam Başba- kan yardımcısı Turhan Feyzioğluy- du. Feyzioğlunun bu sözleri (oson Turhan Feyzioğlu Diş söker gibi YURTTA OLUP BİTENLER konsorsiyum toplantısı ve Türkiye- ye verileceği bir bildiri ile açıkla- nan 221.5 milyon dolarlık dış yar- dum ile, ilgilidir. Başbakan yardımcısı 14 Şubatta Pariste toplanan Konsorsiyum mü- zakerelerine katılmış ve S Yıllık Plânın dış finansmanının büyük ro- lü olmuştur. Pariste yapılan toplantı Türkiye için son derece verimli oldu. Bu top- lantıda Konsorsiyum ilk defa açık bir taahhüde girerek Türkiyenin 1964 ve daha sonraki yıllarda dış finansman ihtiyacının karşılanma - sını prensip olarak kabul etti. İlk günkü toplantıda söz alan yeni Baş- kan Von Mangoldt Türkiyedeki ver gi reformu ve İktisadi Devlet Te- şekküllerinin reorganizasyonunu tet- kik ettiğini, atılan adımların konsor- siyuma üye devletler tarafından ilgi ve takdir ile takip edildiğini belirt- ti. Bundan sonra, yapılacak yardımın miktar ve şartlarının müzakeresine geçildi. Yardımın en büyük dilimini gene Sam Amanın eli teşkil etti. Ame rika Birleşik Devletleri "Destekleme Yardımı" adı altında 73 milyon dolar- lık bir hibede bulunacağını vadetti. Dünya Bankasının açacağı kredi ise hemen hemen hibe kadar elverişli şartları ihtiva etmektedir. Bu banka- nın yapacağı yardımın miktarı henüz keti olarak tespit edilmemiş olmakla beraber 40 yıl vade ve yüzde 0,75 gibi şartlar Türkiyenin içinde bulundu- ğu tediye muvazenesi dikkate alınır- sa hayli önemlidir. Almanyanın ya- pacağı yardımın miktarı da kati o- arak belli olmuştur. Ancak 30 mil- yon doları bulan bu yardımın şart- lan kesin olarak tespit edilememiş- tir. Şimdilik ileri sürdüğü şartlar ba- kımından hükümeti en çok düşün- düren devlet Fransadır. . Ancak Mayıs ayındaki toplantı- ya kadar bu üye ile yapılacak ikili müvakerelerden sonra, esele- nin de halledilebileceği Samılma ia; öte yandan Konsorsiyum dışın- da Amerikadan alınacak olan 60 Bank - Export, İmport-Bank-tan a- İmacak olan 68 milyon dolarlık kre- dilerle 128 milyon dolarlık bir mun- zam dış gelir sağlamak mümkün olabilecektir. ayıs ayında tekrar toplanacak ve henüz tespit edilemiyen bazı şart- ları görüşecek olan Konsorsiyum müzakerelerine kadar diğer (devlet ve teşekküllerle olan ikili müzake- relere devam edilecektir. AKİS/19

Bu sayıdan diğer sayfalar: