CE M İ A Ababaya tayin edilen Hin- distan Büyük Elçisinin eşi Bayan Gunga Atal, yakın ahbaplarını -sa- dece hanımları- öğle yemeğine da- vet etti. 25-30 kadar Ankaralı hanı- mın bulunduğu davette misafirlere- “gümüşlü pilâv" ikram edildi. Pilâvın üstüne, süs olarak, kâğıt inceliğinde hakiki gümüşler konmuştu. Konfeti gibi. Hindistanda bazan gümüş yeri- ne altın kullanıldığı da oluyormuş. O kadar ince şeylerdi ki, pilâvla be- raber yeniyordu. Ankarada istediği gibi ev makta güçlük çeken Büyük Elçi: — Eğer münasip bir yer bula- mazsam, yazıp başka yere naklimi isteyeceğim. Kolaylıkla (Madrid fi- lan gibi bir yere naklolurum" diyor- du bul- İstediği evi buldu ama, bir kaç ay sonra Adis Ababaya tâyini gel- di. Hususi davetlerde neşelenip ce- ketini çıkararak twist yapmağa me- raklı Büyük Elçiden ayrılmak, bu- radaki dostlarını epey üzecek. Teri- ne gelecek olan için Büyük Elçi "— O da benim gibi Oxford' da okudu, iki oğlu da orada okuyor" di- or. Bayan Atal, iki hafta için Ro- maya gitti. Dönüşte Türkiyeden ge- çecek ve karı koca, Habeşistana gi- decekler. * E" bulmakta güçlük çeken sadece Hindistan Büyük Elçisi olmadı. Y E T Habeşistan Büyük Elçisi oTessema da uzun müddet hem uygun bir ev, hem de münasip bir sekreter aradı. Adis Ababa Büyük Elçimizin yakı- şıklı kızı Yasemin de -kendisi, British Petrolün güzel elemanlarından Ay- dınla evli olduğu için Ankarada otur- maktadır- kendisine bu hususta yar- dım etti. Nihayet, istediği gibi bir yer bulunmuş olmalı ki, B. Tessema Ekimin 8'inde Habeşistan Futbol Ta- kımı şerefine bir kokteyl parti ver- di. Sekreter olarak çalışmak için bir çok müracaat eden oldu. İçlerinde dört beş dil bilenler de bulunmasına rağmen, Büyük Elçi bir türlü karar verememektedir. Sekreterde aradığı vasıfları iyi bilmeyen dostları Büyük Elçi Tessemaya namzet oyollamak- tan vazgeçtiler. Acaba buldu mu? * İranın Ankara Basın Ataşesi (o de- gişti. Büyük Elçilik, yakında gel- mesi beklenen Şahı karşılamak için harıl harıl hazırlanıyor. . Başkentin hanımları uzun tuvalet diktirmekle meşguller. Faaliyet bilhassa ( İranlı- lar arasında. Attaş şirketi Mersindeki petrol ra- finerisinin açılması münasebetiyle İstanbul ve Ankaradan iki hususi u- çak kaldırdı. Hava Yollarından tane- si 50 bin liraya kiralanan bu uçaklar- la davetliler Mersine gidip geldiler. Şirketin, açılış şerefine sarfettiği pa- ra 200 bin liradır. Davetliler arasın- da, Bakanlardan Hasan Dinçer ve Halida Ahtyamova karşılanıyor Kof çıktı Büyük Elçi Tessema Arayan bulur! Hıfzı Oğuz Bekata bulunuyordu. İki ay evvel biten rafinerinin elektrik ve buharla işleyen mutfağını kullanmalı mümkün olmada. Nasıl kullanılaca- ğını bilen ahçıyı da bulamadılar. Dı- şardan mütehassıs ahçı getirtmek i- çin yaptıkları teşebbüse, "Boluda çok ahçı var, olmaz" cevabını aldı- lar. Açılış davetindeki harikulade ye- meklerin hepsi Beyruttan geldi! * fransız Kültür Heyeti de İngiliz, A- merikan, Alman, İtalyan kültür heyetleri gibi, Ekim ayında çalışma- larına başladı. Çok rağbet gören beş kursa her yaştan, aşağı yukarı 1600 öğrenci devam etmektedir. Başlangıç Kursu, Orta ve İleri Derece Kursu, Fransız Medeniyetine Giriş Kursu, Ticari kurslar ve Tercüme kursları- na ilâveten bir de "Audio-Visuelle" kursları var. Fransada Besançon şeh- rine gidenler, bu metodla altı haftada yabancı dillerden istedikleri birini öğ- renebiliyorlar. Ankarada ise, günde üç saat olmak üzere, 55 gün gitmek- gerekmektedir. abancı dil öğrenmek isteyen- ler bu metodun, tatbik edilmesine se- vinirlerken, Fransız Kültür Heyetin- AKİS, 15 EKİM 1962