YURTTA OLUP BİTENLER derecesinde pişkin olmadığından Sa- hir Kurutluoğlu Hükümet için bir yük olduğunu anlar anlamaz istifa, sını Başbakana verdi. İnönü arkada- şının görevinden ayrılmasına (o üzül- medi değil. Ama istifayı bekliyordu ve lüzumuna kaniydi. Kurutluoğluna alelusul Bakanlıkta kalması için 1s- rar etti. Fakat o kabul etmedi. Ku- rutluoğlu böylece önündeki uzun po- litika hayatında bir başarılı imtihan vermiş oldu: Zamanı gelince çekilme- sini bilmek! Genç avukat şimdi par- tisinin Meclis Grubunda yokluğu zi- yadesiyle hissedilen bir sözcülük gö- revi aldığı takdirde asıl büyük kabi- liyetini ortaya koymak fırsatını bu- lacaktır Kurutluoğlunun istifası, Başbaka- nı bir meseleyle karşı karşıya ge- tirdi. Kimi İçişleri Bakanı yapacak- tı? Bu konuda düşünenler, isim ara- madan önce İçişleri Bakanında bu- lunması gereken meziyetleri (o şöyle sıraladılar — İdari tecrübesi bulunmak — Soğukkanlı olmak — Süratli karar verip süratli tat- bik etmek — Teşkilâtçı olmak — Yıpranmamış bir ismi olmak — Kırıcı ve sekter olmama — Çalışkan olmak — Disiplini sevmek — Başkalarını çalıştırabilmek Ancak bu vasıfların altalta ogel- mesi C. H. P. içinde bunlara uyan bir ismi hafızalarda canlandırmadı. Ger- çi bunların bir çoğuna -hepsi değil, ha!- Ahmet Topaloğlu (A. P.) sahip- tir ama, o da Koalisyon dışı bir zattır. Halbuki C. H. P. bu konuda gayet titizdir. En az fena GE” rağmen, nihayet İçişleri Bakanlığı boş bırakılamayacağın- dan ilk teklif. Hıfzı Oğuz Bekataya yapıldı. Bekata Başbakandan mehil istedi ve gitti. O gece, Bekata için son derece sıkıntılı geçti. Evde çalışma odasın- da bir aşağı bir yukarı dolaştı dur- du. Bol sigara içti ve dü ündü. Ara- sordu. Aile çevre- "kabul" hususunda veren çıkmadı. Meseleleri enine boyuna ölçüp biçen Devlet Ba- kanı, nihayet ertesi sabah kati ka- rarını verdi ve Başbakandan kendi- sini affetmesini istedi. Haber soran gazetecilere de, galiba caymamak i- çin, bir açıklamayı hemen yaptı. Bakan hemen bulunamayınca, 14 bir vekil tayin etmek zarureti orta- ya çıktı. Başbakan, bu iş için Or- han Öztrakı uygun gördü. Eski bir İçişleri Bakanının, Faik Öztrakın oğ- lu Gümrük ve Tekel Bakanı kendi- sini İçişlerinde bekleyen dağ kadar işin başına cesaretle koştu. Aradan geçen bir kaç gün, bazı isimlerin ortaya atılmasına yol açtı. Ancak bunlar daha ziyade, kendile- rini hatırlatmayı böyle hallerde se- venlerin adlarıdır. Yoksa, henüz bir Bakan bulunmuş değildir. Gerçi Baş- bakan ayaküstü (gazetecilere "Mü- kemmel bir İçişleri Bakanı O arıyo- m" dedi ama, bunu bulması kolay olmayacaktır. Bu konuda ümit, bulu- nan adamın "Mükemmel bir İçiş- leri Bakanı" çıkmasıdır. Grupta C. H. P. li gençler, aranan "— Bir politikacı, kendisine tek- lif yapılmadan yapılm mış gibi oOcevap verirse, yakışık almaz. AKİS'çi güldü : "— Bu cevap gerçekten politik bir cevap oldu..' — Eee, senelerdir bu meslekte- Bundan sonra Öztrak, merdiven- leri aceleyle indi ve makam otomobili ne - Gümrük ve Tekel bakanlığına ait olanına - binerek, gene aynı aceleyle oradan uzaklaştı. C.H.P. Alttaki küp (Kapaktaki Genel Sekreter) (yümüzdeki haftanın sonunda, 20 ve 21 Ekim günleri bütün C. H. İnönü ve C. H. P. li milletvekilleri Mecliste Biraz da kongreleri şereflendirseler! vasıflardan büyük kısmına sahip Or- han Eyüboğlunun ismini attılar. Baş- kaları Emin Paksütü veya Kemali Beyazıtı söylediler. Haftanın son gü- nü ise Maliye bakanlığındaki bir top- lantıdan çıkmakta olan Orhan Özt- rakı merdiyenlerde yakalıyan bir AKİS'çi so ” Bili sizin İçişleri (o ba- kanlığına (oasaleten Oo getirileceğiniz söyleniyor, doğru mu?" Sevimli ve genç Bakan gülümsi- yerek cevap verdi : " — Bir teklif yapılmadan, bana ancak sizin kadar biliyorum." AKİS'çi ısrar etti. "— Pekâlâ, böyle bir teklif yapı- lırsa kabul eder misiniz?" P. lilerin ve C. H.P. nin bugünkü sistem içindeki rolü dolayısıyla mem- leketin gözleri İstanbula, İstanbulun Spor ve Sergi Sarayına çevrilecek- tir. O iki günün birinde İsmet İnönü, Başbakan sıfatıyla değil de C. H. P. Genel Başkanı olarak parti bakımın- dan son zamanların en önemli konuş- masını yapacaktır. 20 ve 21 Ekim günleri, Spor ve Sergi Sarayında C. H. P nin İstanbul İl Kongresi top- lanacaktır. o Genel o Başkanlarının Halkçılara söyleyeceği sözler, bütün politika hayatımızda derin tesirler yaratacaktır. Şu sıralarda, C. H. P. Genel Mer- kezinin başkentteki Karanfil sokağı- nın başındaki büyük, sarı binasının en üst katındaki bir odasında bir a- dam sabahları saat sekiz çalışma- AKİS, 15 EKİM 1962