F E Feza Gürültüye giden haber vvelki hafta perşembe günü, Tür- kiye'de gazete ve Radyolar yayın- larını Ankara sokaklarında (o geçen olayların etkisinde düzenleyip o baş- lıklar atarlarken, dünyanın öteki ya- nında bir denizci -Walter Shirra- Cape Canaveral'deki atış rampasın- da sabahın ilk saatlerini bekliyordu. Bu denizci, Amerikanın fezaya gön- dereceği beşinci uzay pilotuydu, ta- I da- deki yolculuğu sırasında yörüngesin- de 6 dönüş yapacaktı. Aslında bu feza yolculuğu Ağus- tosun sonlarında yapılacaktı. Ama, Ağustos ortalarında Sovyetlerin ba- şardığı ikili ve randevulu uçuş sıra- sında Eylüle bırakıldığı ilan edildi. Sonradan, bazı teknik sebeplerle E- kim başına geciktirilen bu deneme- de bilhassa usun süreler (ağırlıksız Shirra'nın üzerinden geçeceği birle- şik Amerikanın güney - batı bölge- sinin, Meksika ve bir kısım güney Amerika ülkelerinin gökten O fotoğ- raflarının çekilmesine ve (dağların deprem kuşaklarının -yerin yüzeyin- deki çöküntü hatlarının-, volkanların görünüşlerinin böylece tesbitine ça- lışılacaktı 39 yaşımda Yarbay Shirra, 3 Eylül çarşamba sabahı mahalli saat- le 7 yi 21 geçe Cape Canaveral'de Atlas roketinin burnuna tesbit edil- miş, SİGMA - 7 adlı feza kapsülünün içersinde, o saniyeleri geriye (odoğru sayan, deneme kontrol şefinin sesi- ni dinliyordu. Bu seferki feza kapsü- lü Shirra'dan önce yeryüzünün çev- resinde yörüngeye giren Albay Glenn ve Yarbay Carpenter'in bindiklerin- den hayli farklı ve büyüktü. Ağırlığı da diğerlerinin 1400 kiloluk ağırlı- şılmış, bazı yenilikler ve gelişmeler sağlanmıştı. Bütün bunlar gösteriyordu ki Shirra diğer Amerikalı astronotlar- dan daha uzun bir mesafe katedecek, daha uzun bir süre fezada kalacak- tı. Gerçekten şimdiye kadar Glenn 4 saat 56 dakika, Carpenter i- se 4 saat 50 dakika fezada dolaştık- ları halde Shirra tam 9 saat 11 da- kika süren bir yolculuktan sonra Pa- sifik Okyanusundaki Midway adası- nın yakınında, önceden tesbit edilen AKİS, 15 EKİM 1962 N yerin 4 kilometre yakınına indi. Ön- ceki denemelerde edinilen tecrübeye göre astronotun kapsülden çıkarıl- madan, kapsülle birlikte gemiye a- lınması kararlaştırılmıştı. Bu sebep- le civarda bulunan "Kearsarge" u- çak gemili yanına yaklaşıncaya ka- dar kapsülün içersinde sakin sakin bekleyen Şhirra, vinçle geminin gü- vertesine ii kapsülden dışarı çı- kar çıkmi "— Kendimi fevkalâde iyi hisse- diyorum, ne mükemmel bir yolculuk oldu, nekadar güzel bir kuşla birlik- te uçtuk bilseniz!.." demekten ken- dini alamadı. Olayın önemi G rçekten Shirra'nın denemesi da- ha uzun sürmesine ve güç şart- lar altında geçmesine rağmen diğer Amerikalı astronotlarınkilerden ba- şarılı olmuştur. Bu denemenin güç- lüğü aslında kapsülün diğer odene- melere nisbetle çok daha alçaktaki bir yörüngeye yerleştirilmiş oluşan- dadır. Yarbay Shirra'nın dolaştığı yörünge şimdiye kadar içinde insan bulunan kapsüllerin atıldığı yörünge- lerin yeryüzüne en yakın olanıdır. Nitekim daha önceki Amerikan ve Rus astronotları ortalama 210 kilo- metre yüksekliğindeki bir yörüngede döndükleri halde, Shirra ancak 160 kilometrelik bir yükseklikte gi şehirlerden, müsaadesi nisbetinde, kapsülün çıp- lak gözle dahi görülüp takip edilmesi mümkün olmuştur. Gerçi bu yüksek- likte yeryüzünü çevreleyen atmosferin dışına çıkılmış olunmaktadır, dolayı- siyle dış yüzeyinin hava zerreleriy- le sürtünmesinden ötürü kapsülün kızışıp yanması gibi bir tehlike mev- cut değildir. Ancak yerçekiminin kapsül üzerindeki etkisinin, bu yük- seklikte evvelki astronotlara oma- betle iki kat fazla olduğu, bu çe- kimle dengede bulunan merkezkaç -santrfuj- kuvvetlerin ani değişimle- rinin büyük ivme değişmelerine se- bep olacağı düşünülmelidir. Bunun ise Shirra'nın bünyesine çok önemli etkileri bulunacağından, denemenin başarıyla sonuçlanması 39 yaşındaki denizci yarbay için iyi bir şans teşkil etmiştir. nemenin, bundan o öncekilerle karşılaştırılınca, oOAmerikalı o astro- notlarınkilerden ileri durumuna rağ- men, teknik imkânlar yönünden Sov- yetlerin 11 - 14 Ağustos günleri ara- sında yaptıkları son denemelerle de- gil hatta 6 Ağustos 1961 de Ger- Astronot Shirra Yeni ufuklara man Titov tarafından başarılan ve tam 25 saat 18 dakika süren 17 bu- çuk dönüşlük feza yolculuğuyla bile mukayesesinin imkanı bulunmadığı meydana çıkar Öyleyse (o Sovyetlerin o üstünlüğü nedendir? Bu sorunun karşılığını ve- rebilmek için fesada daha uzun sü- re kalabilmenin daha çok miktarda oksijene ve daha fazla enerji verebi- lecek akümülatörlere ihtiyaç göster- diğini, dolayısiyle daha geniş ve a- gır, feza kapsüllerinin imâline bağlı bulunduğunu düşünmek kâfidir. Böy- le büyük ve ağır bir kapsülü yer çev- resindeki belirli bir yörüngeye yer- leştirebilmek ise ancak tepki günü bakımından üstün roketlere ihtiyaç göstermektedir. Hâlen Amerikalılar Merküri feza başlığıyla (o yaptıkları seri denemelerde Atlas adındaki kı- talararası güdümlü merminin yardı- mından faydalanmaktadırlar. Bunun tepki gücü 165 ten kadardır. İçinde iki insan olduğu halde iki haftalık feza yolculuklarına çıkabileceği ta- sarlanan GEMİNİ feza kapsüllerini fezaya fırlatabilmek için kullanılacak 195 ton tepki gücündeki Titan -Il roketleri ise ancak 1964 başlarında hasır edilebilecektir. Daha büyük kapsülleri fezaya fırlatacak ve ay çevresinde yörünge- lere sokabilecek, hattâ ay yüzeyine ilk Amerikalıların inmesini oimkan dahiline koyabilecek SATÜRN dev roketi ise 680 tonluk tepki gücüne sahip olacak, fakat en iyi şartların 1965 ten sonra servise girecektir. Bu durumda Amerikalıların ancak (iki yeye gelecekleri söylenebilir.