TARİH Kapalı Hitlerin iktidara gelişine göz yum- muş olan kuvvetlerden işçiler böylece demokratik düzen içinde malik bulun- dukları bütün hakları Führerin eli- ne teslim ettiler. Sendikaların çanına ot tıkandıktan, yani sosyal solun hakkından ge- lindikten sonra nazilerin gözü siyasi sola çevrildi. Sosyal (oDemokratlar kudretlerini kaybetmiş de (olsalar, Reichstag'ta inatçılıklarını bırakmış da bulunsalar gene mevcuttular. Bir kısım liderleri dışarıya kaçmışlardı ve oradan Hitler aleyhinde kampanya yürütüyorlardı. Kalan Sosyal Demok- ratlar Führerin suyunu bulandırma- mak için ellerinden geleni yaptılar. Ama kurt kuzuyu yemek niyetindey- di Haziranın sonunda Hitler, "dev- lete karşı gayrıdostane niyetle do- lu bulunduğundan dolayı" Sosyal Demokrat Partiyi de kapattı, Mec- listeki milletvekillerinden bir çoğu- nu tevkif etti; Sıra Merkezde ve sağda Sia karsı bu hareketler, sağın tas- vibiyle yapıldı. İşçilerin ( elinden bütün haklarının alınması bütün sa- nayicileri ve zenginleri memnun et- ti, sol partilerin tahribini Merkez ve Milliyetçiler rahat gönülle seyretti- ler. Ama Hitler solda işini tamamla- yınca sağa dönmekte gecikmedi. Temmuz ayında bütün partilere bir- den "kendini feshetme" hastalığı ariz oldu! Katolik Bavyera Halk Partisi kapılarını kapattığını 4 Temmuzda 22 Mareşaller ve onbaşı rejime yolu açan bir ordunun akıbeti ilan etti. Onu, Merkez Partisi takip etti. Steresmann'ın eski partisi Halk- çılar ve nihayet Demokratlar hep aynı yolu tuttular. Hugenberg'in Milliyetçi Partisi, yani nazilerin koalisyon partneri biraz daha inatçı davrandı. yle ya, iktidarı beraber almamışlar mıy- dı ? Eğer Hugenberg'in desteği olma- saydı, Hitler gerekli ekseriyeti bulup Şansölye olabilecek miydi? o Üstelik Milliyetçilerin Ordu, Junker'ler o ve zengin sanayici çevrelerinde kuvvet- li müttefikleri vardı. Hitler dinleme- koydular, 29'unda Hugenberg ve ar- kadaşları kabineden istifa ettiler, 14 Temmuzda da geri kalanlar, öteki partilerin yolunu tutarak kendileri- ni feshettiler. Zaten o gün bir ka- rarname çıktı ve Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi Almanyanın tek partisi ilan edildi. Bu arada Hitler federal Alman- yayı da ortadan kaldırmış, o küçük devletlerin hepsini yok etmiş ve ta- rihte ilk defa bütün Almanyayı tek bir hükümet altında birleştirmişti. 31 Ocak 1934'te eyalet meclisleri de ka- patıldı ve Führer her eyalette "Statt- halter — Vali" sıfatını otaşıyan bir temsilci tarafından temsil edilmeye itlere ellerinden gelen yardımı yapmış olan büyük sanayicilerle büyük maliyeciler önce memleketin demirden bir otorite altına girmesin- den, karışıklıkların bastırılmasından, işçilerin yerlerine oturtulmasından ve herkese iş sağlayacak hareketlere girişilmesinden memnun oldular. An- cak kısa zamanda totaliter bir ida- re altında yaşamanın ne demek ol- duğunu anladılar. Hitler şahsi hür- riyetlerin hepsini kaldırmakta gecik- medi. Zaten bu hürriyetler Weimar Anayasasıyla sağlanmıştı. Anayasa rafa kalkınca, hürriyetler de beraber gittiler. Adaletten cevaz almasına lüzum olmadan işleyen Gestapo teş- kilâtı bir tedhiş âleti olarak işe ko- yuldu. 1934'te yürürlüğe konan yeni Ceza Kanunu ise yeni yeni suçlar getirdi. Bunlardan bir "İhanet Suçu" vardı ki her istenilene rahat rahat tatbik edilebilecek elastikiyetteydi. Nazilerin beğenmediği ne kadar kitap varsa, meydanlarda yakıldı Vatandaş olarak bu hale giren zenginler, nazi partisi ileri gelenleri- nin tehditlerine ve o şantajlarına da maruz kaldılar. S.A.'lar gözlerine kestirdikleri büyük dükkânlara giri- yorlar, haraç istiyorlar veya parti- lerinde sosyalist kelimesi bulunduğun- dan dolayı kapattıkları (o sendikaları başka tarzda organize etmekten, ba- zı sektörleri devletleştirmekten bah- sediyorlar, sanayicilerin yüreğini ağ- zına getiriyorlardı. Gerçi Hitler bir süre sonra o cereyanlara son verdi, ama bu arada alman toplumunun bü- AKİS, 15 EKİM 1962