F E Tüneller Hasret kavuşturan tünel vvelki haftanın ortasında (Sovyet feza adamları Nikolayef ve Popo- viç, yeryüzünden 200 -250 kilometre yükseklerde dönüp dururlarken Avru- pa lotasının güneyi ile batısını bir- birinden ayıran Alp silsilesinin oOen yüksek tepelerinden birisi olan Mont Blanc tepesinin altında, toprak yüze- yinden 3500 metre derinde, Fransız ve İtalyan işçileri şampanyalar pat- latıyor, birbirlerine en iyi kalite mil- li şaraplarını ikram ediyor, sarmaş- dolaş ve çakırkeyf bir hâlde eğleni- yorlardı. Yeraltındaki bu cümbüş, cıyla tertiplenmiş değildi!. o Avrupa- lılar, kendilerine geçit vermeyen 4807 metre yüksekliğindeki Mont Blanc'ı nihayet yendikleri için bayram ediyor- lardı. Gerçekten, asırlarca Mont Blanc ve etrafında uzanan dağlar İtalyayla Fransayı olduğu kadar, İsviçreyle İ- talyayı da birbirinden ayırmış, bilhas- sa son yüzyılda motorlu araçların ve trenlerin çok uzun yollardan dolaştı- rılmasına sebep olmuştur. Kış ayların- da Mont Blanc çevresindeki yüksek ve sarp geçitler çok kere kar ve çığ- larla kapandığından, bu üç komşu memleket arasındaki yolların çok u- zamasına, hattâ bu yüzden birçok ka- zalara, insanların hayatlarını kaybet- melerine sebep olmuştur. Eskiden o- kul kitaplarında, çocuklara hayvan sevgisini aşılamak amacıyla, boynun- da küçük bir tahta fıçı taşıyan iriya- rı köpek resimleri yayınlanırdı. Bu köpekler, Mont Blanc tepesinin ender geçit verdiği yerlerden birisi olan Sen Bernard geçidinde kış aylarında sık sık tipiden yolunu şaşırıp kaybo- lan yolcuları koklayarak bulduktan sonra, onlara boyunlarında taşıdıkla- rı konyak dolu fıçıyı ikram ederek so- guktan donmalarını önlemek üzere Ö- zel eğitime tabi tutulurlardı. Bunlar, hayvanların, sırasında insanlara yar- dım konusunda bazen ne kadar fay- dalı olabileceğini gösteren' Örnekler- ir. Gerçi son zamanlarda teknik im- kanların muazzam gelişmesi ve daimi bakım yapılması sayesinde bu geçit- ler eskisinden çok daha güvenli ve sürekli bir hale konulduysa da, Av- rupanın gündengüne hızla artan mo- torlu taşıtlar hacmi ve muazzam tra- fik akımına cevap verecek durumda değildir. İşte bu durumu önceden kes- tiren Fransa ve İtalyanlardan mey- dana gelen bir müteşebbis grup, ilgi- AKİS, 27 AĞUSTOS 1962 N li hükümetleri ikaz ederek bir plan ortaya koydu. Tünel muazzam ilk yatırımları ve uzun bir inşaat süresini gerektiriyorduysa da, neticede elde edilecek faydaların büyüklüğü düşü- nülünce, işin çok cazip il teşebbüs olduğu hemen görülüyo Üçbucuk yıldanberi Lazim o- lan tünele 15 milyar franklık o bir masraf yapılmıştır. Bu para sâdece kayaların oyulması suretiyle tünelin açılmasını sağlamak için harcanmış- tır. Yoksa sipsivri kayalardan ibaret tünel duvarlarının betonla kaplanma- sı, çökmeğe müsait yerlerin takviye- si, sular akan yerlerin sızdırmaz hâle getirilmesi, zemine asfalt yol (yapıl- ması, elektrik lâmbalarının, otomatik trafik işaretlerinin yerlerine konulma- sı ve hepsinden önemlisi, motorlu ta- şıtlardan çıkarak tünel boyunca ya- yılacak zehirli gazlardan temizlenme - sini sağlayacak bir havalandırma sis- teminin kurulması maksadıyla bu pa- raya daha birçok milyarların eklene- ceğini ve işlerin 1964 ilkbaharından önce tamamlanamıyacağını tahmin etmek zor değildir. En büyük tünel FF İtalyayı en kestirme yol- dan birbirine bağlayan bu tünel 11 bin 600 metre uzunluğa ve tak- riben 12 metre çapındadır. Fransa ta- rafındaki girişte yüksekliği denizden 1200 metre, buna karşı İtalya yönün- deki ağzı ise 1380 metredir. Buna gö- re tünel içindeki yolun eğiminin © 15 civarında olacağı beklenebilirse de, tünelin projelerini hazırlayan mü- hendisler bazı hususları ogözönünde tutarak bu eğimi değiştirmişlerdir. Son şekle göre tünel, Fransa yönün- leki ağzına 8 kilometre mesafedeki bir noktadan itibaren Fransa tarafı- na 96 3, İtalya yönüne ise 9 2,5 eğim- le inmektedir. Böyle yapılmasının se- bebi, tünelin inşasında ve işletilmesi sırasında ortaya çıkacak bazı güç- lükleri yenebilmektir. Önce, tünel açılırken çıkan topra- ğın ve kayaların parçalanmasından hasıl olan molozların tünelden dışarı atılması, böylece daha kolay ve az masraflı olmaktadır. Sonra tünelin, içersinden geçtiği arazinin sızdırdığı suları toplayarak tünelden dışarı a- kıtmak böylece çok (o kolaylaşmıştır. Bu kadar uzun ve büyük kesitli bir tünelde adeta bir dereyi andıracak miktarda su toplanmaktadır. Yine, tünelde birikecek motorlu araçların gazlarının tünelin içersine kompresörler ve borular- la (sevkedilen mıyla dışarı atılması bu yüzden ko- lay olacaktır. Mont Blanc tüneli bugün dünya- nın en büyük karayolu tüneli olarak, tanınmakta ve sağladığı faydalar ba- kımından önem taşımaktadır. Belirtil- diğine göre, bu sayede bir yılda tü- nelden geçecek 300 bin taşıtın ortala- ma 100'er kilometre mesafe kazana- cağı hesaplanmıştır. Taşıtların bu a- vantaja karşılık ödeyecekleri (o nisbe- ten ufak bir ücretle büyük paraların toplanacağı umulmaktadır. Arabalar tünelden saatte 40 - 60 kilometre gibi büyükçe bir hızla geçeceklerinden, a- rabaların tünel içinde arıza yapmazı halinde bunların ana yoldan çekilerek özel bir park yerinde tamir edilebil- meleri veya bir garaja alınabilmeleri dahi düşünülmüştür. Hattâ bu arıza anında otomobil yolcularının o egzos gazlarından müteessir olmamalarını sağlayacak, özel surette havalandırı- lan hücreler konulmuştur. Bir karşılaştırma "Pürkiyede şimdiye kadar inşa edi- len karayolu tünelleri, daha çok kısa tüneller olmaları yüzünden, Mont Blanc tüneliyle mukayese edilebile- Bir zamanlar bir karayolu tüneli açılması düşünül- müşse de, pek isabetli bir görüşle, bundan vazgeçilmiştir. Genel olarak, tabii şartların imkan verdiği bütün hâllerde tünelden kaçınmak gerektir. Bilhassa jeolojik teşekkülü bakımın- dan yeknesaklık göstermeyen, o çat- laklar ve çöküntülerle dolu zeminlerde tünelin inşası ve idamesi güç ve mas- raflıdır. Şimdiye kadar omemleketi- mizde birçok defa böyle durumlarla karşılaşılmıştır. İnşasını müteakip tü- nelleri çöken Sarıyar ve Kesikköprü barajları ile, inşası hem geciken, hem pahalılaşan Elâzığdaki Hazar tüneli bunlara misâldir. 27