DÜNYADA A.B.D. Kennedy ve sosyalizm A ei Birleşik Devletleri Başka- nı John Kennedy, halen bir takım zorluklarla karşıkarşıya kalmış obu- lunmaktadır. Beyaz Saraya geldiği günden beri Amerikan Kongresinde bir yandan serbest Cumhuriyetçiler blokunun, öte yandan güney bölgele- rinin muhafazakâr Demokratlarının devamlı muhalefetiyle karşılaşan Ken- nedy'nin, seçmenlerini ikna (ederek böylece kendi arzusuna uygun bir sa- vunma bütçesiyle dış yardım konusun- daki kanun tasarılarını (oKongrenin tasvibinden geçirmeye muvaffak ola- bilmiştir ama, bu son kanun tasarı- sının, yabancı ülkelere yardım günü gelip çatınca, yeni tenkidlere hedef olacağından hiç kimsenin Oo şüphesi yoktur. Amerikan Kongresi, nedy'nin temsil ettiği (o düşüncelere daima muhalefet etmiştir. Kongre,, Başkanın daha fazla kaynak temini veya federal iktidarın o yetkilerinin arttırılması konusundaki taleplerine karşıdır. Ayrıca zirai programı, şehir işleriyle ilgili bir teşkilâtın kurulma- sı ve yaşlı kimselere yapılacak sağlık yardımlarıyla ilgili projeleri hep ge- ri atılmıştır. Hele bu son tasarı, A- merikan Kongresinde, okıyametlerin kopmasına sebep olmuştur. Zira Ken- nedy, 65 yaşını aşmış Amerikan va- tandaşlarının, bütün sağlık hizmetle- rinden parasız olarak faydalanmala- rını teklif etmiştir. Bunu Kennedy'nin "tıbbın sosyalleştirilmesi" konusun- da öteden beri bilinen niyetlerine bağlıyan muhafazakarlar, Kennedy'ye isyan bayrağını açmışlardır. Muhafa- zakârlar, Başkan Kennedy'yi Ameri- Başkan Ken- kan toplumu üzerinde "sosyalistçe" bir nüfuz tesis etmeye (o kalkışmakla itham etmektedirler. Parlâmentonun tatil devresi yaklaştıkça, Kennedy'ye karşı hücumlar şiddetini daha da arttırmaktadır. (o Aşırı sağ eğilimli Cumhuriyetçilerin önderi Barry Gold- water, Kennedy'de bir "iktidar hırsı" olduğunu iddia etmektedir. Arizonalı bu Cumhuriyetçi senatörü bir başka senatör takip etmiştir. Jacob Jevit- son ise Kennedy'yi açıkça korkaklık- la suçlandırmakta ve onda vergileri indirecek ocesaretin olmadığını söy- lemektedir. Beyaz Sarayın dış politikası da tenkidlerden uzak değildir. New York Valisi Nelson Rockfeller ve oAmeri- kan Senatosundaki Cumhuriyetçi a- OLUP zınlığın lideri Everett Dirksen, Baş- kan Kennedy'yi, "Memlekette güven- liğini tehlikeye sokan bir takım tâ- vizler vermekle" itham etmektedirler. Amerikanın bilhassa Cenevre Silâh- sızlanma Konferansındaki tutumu, muhafazakarlar tarafından tenkidlere uğramaktadır. Zira hükümetin te- minatına rağmen, Amerikalıların ço- gunluğu, hükümetlerinin en sonunda bıkarak, Sovyetlerin nükleer deneme- lerin durdurulmasıyla ilgili yezlerine iltihak edeceğine inanmakta Başkan Kennedy, Eylül ayında ya- pılacak seçimler için, Cumhuriyetçi- lerin büyük ümitler beslediği 15 mın- tıkada seçim propagandası faaliyetine yakında başlıyacaktır. ( İktidardaki Demokratların kendi aralarındaki iç anlaşmazlıklardan da faydalanacak- BİTENLER Berlin Uzaya mı, duvara mı? Bitirdiğimiz haftanın başlarında bir- gün Doğu ve Batı Berlini ayıran duvarın üzerinden henüz soğumaya yüz tutmuş genç bir çocuk o cesedi kaldırılırken, yoldan geçen Batı Ber- linliler merakla durup baktılar ove Sovyetlerin merhamet bilmez katı yü- rekliliğini bir kere daha lanetlediler. Zira ceset Peter Fechter adındaki Doğu Alman halk polisi tarafından görülmüş ve tam duvarı aşmak üze- re iken sırtından vurulup o duvarın üzerine düşmüştü. Ağır yaralı olma- sına rağmen kurtarılması pekala mümkün olan Fechter, bir saat müd- Berlinde yıkılmış bir utanç duvarı Darısı diğerlerinin başına ları umulan Cumhuriyetçiler, ai Başkanlık devresinde Kennedy'yi Li coln'ün evinden üzaklaştmanak laz ümid etmektedirler. Başkan Ken- nedy'ye karşı Nixon'un adı pek geç- memektedir. Cumhuriyetçiler (o kesi- minde yıpranmış Nixon'un yerine da- ha başka isimler akla gelmektedir. Senatör Barry Goldwater kendisini şanslı görenler arasındadır. Aslında Golwater'in şansı da bütün bütüne yok değildir. Fakat şimdilerde Ame- rikada Başkanlık için bir başka aday- dan bahsedilmektedir. Bu "coming man'ın adı, George Romney'dir. "Rambler" Otomobil ( fabrikalarının eski direktörü olan Romney, Ameri- kada milyonlarca insanın kalbinden silinmeyen Eisenhower'in de desteğini sağlamış durumdadır. detle Berlin Duvarının üzerinde ve Sovyet askerlerinin gözlerinin önünde çan çekişti. Kendisiyle ilgilenen olma- dı ve Fechter kan kaybından ölüp git- ti. Batı Berlin polisi, Fechter'in cese- dini soğumaya yüz tuttuğu bir sıra- da görüp kaldırdı. Fechter'in trajik ölümü, bitirdiği- miz hafta içinde Berlin meselesini bir kere daha milletlerarası politika oa- lanında birinci derecede bir mesela haline getirdi. Berlin halkı bu trajik ölümün sorumlularını lanetlemek için elinden geleni ardına koymadı. Peter Fechter'in ölümü, tam Sov- yet uzay adamlarının yaptıkları, zi- yadesiyle spektaküler "çifte uzay u- çuşları"nın hemen sonrasına tesadüf etmişti. Onun için, itibarlı Philadelp- hia Inguirer gazetesinin belirttiği gi- 25